Sosyal Medya

Çetin Ünsalan Yazdı: 1 milyon yazılımcı nerede?

12 Kasım 2021

2020 yılında Berat Albayrak döneminde 3 yılda 1 milyon yazılımcı yetiştirmeye yönelik bir proje açıklandı. Hatta bununla ilgili başvuru rakamları da zaman zaman kamuoyuyla paylaşılıyordu.

Şimdi aradan bir yıldan fazla süre geçti. Peki bu milyonluk yazılımcı istihdamı noktasında neredeyiz? O süreçte projeyi değerlendirirken şu yorumda bulunmuştum. ‘Biz yazılım sektörünü ve bu konuda faaliyet gösteren firmaları destekleyelim; yazılımcı problemi çok rahat çözülür.’

Proje fikir olarak güzeldi. Ama meseleyi İSMEK’ten 3 ayda tesisatçı yetiştirmeye çevirirseniz sonuç alamazsınız. Ayrıca 3 ayda tesisatçı da yetiştiremezsiniz. Neden o dönemde yazılım firmalarının güçlendirilmesi gerektiğine atıfta bulunmuştum?

Aslında bugün geldiğimiz nokta ve yaşanan örnekler, o günkü kaygılarımın yavaş yavaş hayat bulduğunu gösteriyor. Ortada 1 milyon yazılımcı ile ilgili yetiştirme adına ne yapılıyor? Bunu çok bilmiyoruz. Çünkü bilgi akışı da durdu.

Ama bu projeden ayrı olarak piyasada faaliyet gösteren yazılımcılar konusunda ne yaşandığını görüyoruz. Öncelikle şunun altını çizmeliyim ki, yazılım son derece kritik bir alan. Belki yarın için değil, ama bugünkü koşullarda mutlaka üzerinde durulması gerekiyor. Yarın sıradanlaşacak, farklılık yaratanlar özel olacaktır.

Fakat meseleye sayı olarak yaklaşırsanız, genç nüfusla övünüp ona gelecek yaratamamakla aynı sonuçları alırsınız. Kaç yazılımcınızın olduğunda çok, mevcutlara nasıl bir ortam sağladığınız ve onları istihdam eden firmalara gerçekten ne kadar sahip çıktığınız önemli.

Ne yazık ki geldiğimiz noktada bilişim firmalarının yazılımcı konusunda çok ciddi bir insan kaynağı problemi yaşadığını görüyoruz. Şimdi bazıları diyecek ki, ‘işte bu nedenle proje çok önemli’ değil mi?

Maalesef ilk bakışta öyle gözükse de, durum pek de zannedildiği gibi değil. Zira yazılımcıların ağırlıklı olarak yurtdışı firmalara kaçıyor olması gerçeğini görmezden gelemezsiniz.

Sorun çözmek ve yaratıcılık anlamında Türk insanının son derece avantajlı bir yapısı olduğu açık. Bu nedenle belki de ilk kez bir sanayi devrimi, sistemsizlik içinde yaşamaya alışmış ve bu nedenle çözüm odaklı hareket kabiliyetine sahip Türk insanına uygun bir özellikte geldi.

Lakin bunu avantaja çeviremiyoruz. Sektörden konuştuğum ve sektörü de temsil kabiliyeti olan bir yetkili durumu anlatırken şunları söyledi: “Yurtdışı firmalardan o kadar iyi teklifler alıyorlar ki… Fakat burada bir Türk firmasının 3 bin – 5 bin dolar maaşları karşılama kabiliyeti bulunmuyor. O zaman da gençler yurtdışına kaçıyor. Kalan yazılımcılar da talebi karşılamadığı için maliyetli hale dönüşüyor.”

Yazılımcı gençlerle konuştuğunuzda ise üç temel başlığın dikkat çekici olduğunu görüyorsunuz. Birincisi ülkenin içinde bulunduğu ekosistemin yarattığı umutsuzluk. Bu durum, gençlerde bir Türk firmasında çalışsa dahi, yeterince ilerleyemeyeceği kanaatini oluşturuyor.

İkincisi ülkedeki huzursuzluk ve yaşam kalitesinin sürekli düşmesi, tartışma ortamı ve iktidarın hızla ayrıştıran dili gençleri ülkeden uzaklaştırıyor. Üçüncü faktör ise hızla değer kaybeden TL karşısında yabancı para cinsinden sunulan olanaklar.

Daha geleneksel sektörlerde beyin göçü nispeten zordu. Ama şimdi söz konusu yazılım olunca, ülkesinden ayrılmadan bile dünyanın bir başka noktasındaki firmada çalışma olanağı var. Bu da yazılımcıları yabancı firmalara doğru tetikliyor.

Ülkenin ikliminden yorulan ise, artık gemileri yakarak gitmenin arayışına giriyor. Yani yaşam alanlarını da değiştiriyorlar. Bu da bize anlatıyor ki hayaller Paris, gerçekler Fas. Siz burada 1 milyon yazılımcı yetiştirebilecek misiniz, tartışılır.

Ama gözüken o ki yetiştirdiğiniz yazılımcıların büyük bir bölümü burada kalmayacak. O zaman başladığımız noktaya geliyoruz. Fikir özgürlüğünün, yaşam kalitesinin ve huzurun sağlanması şart.

Fakat bunları da oluştursanız geriye en kritik başlık kalıyor. Buradaki yerli yazılım firmalarını desteklemezseniz, gençler bu sefer de ülkeyi terk etmeden yabancı firmalarda çalışmayı tercih ediyorlar. Yerli şirketlerin de onları elinde tutabilme olanağı kalmıyor.

[email protected]

 


İLGİLİ HABERÇetin Ünsalan Yazdı: Riskimizi mi kıskandılar?Çetin Ünsalan Yazdı: Riskimizi mi kıskandılar?

İLGİLİ HABERÇetin Ünsalan Yazdı: 'Son çılgın proje...'Çetin Ünsalan Yazdı: ‘Son çılgın proje…’

İLGİLİ HABERÇetin Ünsalan Yazdı: İşsizin parası ne oldu?Çetin Ünsalan Yazdı: İşsizin parası ne oldu?

Tüm Yazarlar

Yazarın Diğer Yazıları