Sosyal Medya

Veysi Dündar: ETHEM SANCAK’A NE OLDU?

3 Nisan 2022

 

ETHEM SANCAK’IN ACELESİ Mİ VAR ?

Ethem Sancak’ın AKP’den istifasına yol açan açıklaması yandaş çevrelerde suskunlukla, muhaliflerde ise büyük bir ilgiyle karşılandı.

Sancak, AKP’nin onu partiden atmak için harekete geçtiği sırada istifa etti.

Benim açımdan Sancak’ın ABD’ye dair söylediklerinin tartışılması gayet olumlu bir gelişme oldu.

Sancak herkesi bir sarstı ve hafıza tazeletti.

Bu ülkede en önemli eksik, hafızadır.
Hafıza kartımız boş ve hiç bir zaman dolmuyor.
Bu nedenle Ethem Sancak’ın tarihsel bir çerçeve çizmesi kıymetli.

Diğer taraftan; AKP’nin ABD desteği ile yol aldığını ifade etmesi, AKP’ye oy veren geniş kitle için haber değeri taşımaz.Çünkü bu geniş kitlenin zaten haberle işi olmaz.

Ev Kadınları ve Ev Dayıları ne Ethem Sancak’tan ne ABD’den haberdar olacaklar.
Onlar için sosyal ve karşılıksız yardımlar, çalışılmadan Banka kartına yatan SGK maaşlarından öte bir dünya yok.

Öte yandan, AKP’nin ideolojik takipçileri için aynı şeyi söylemek mümkün değil.
Ethem Sancak bir Selçuk Bayraktar olmasa da, savunma sanayinde adı geçen bir figürdü.

AKP’nin “çalıyorlar ama çalışıyorlar, ekonomi kötü ama savunma sanayi mükemmel” mitlerinin, önemli sözcüleri arasındaydı.

Ethem Sancak’ın AKP’nin cemaziyelevveline dair ipliği E Ticaret’e konu etmesi, kafalarda soru işareti yaratma potansiyeli taşıyan bir hamle. Zaten bu resti anında gören AKP üst yönetimi tereddütsüz kesti bileti.

Erdoğan’ın Filistinlilere terörist ibaresi ile yaklaştığı günlerdeyiz.

Görünen o ki; ABD Erdoğan’ı zamanında desteklemiş olsa da olmasa da, bugünler ABD’den hep destek tam destek alma dönemi olarak görülüyor.

Rusya’nın Ukrayna’ya yaptıkları, Türkiye’yi huzursuz etmekle kalmadı. Ciddi biçimde Rusya’yla yol ayrımına girmek zorunluluğu da yarattı.

Türkiye ekonomik krizin tam ortasında ve bu krizin daha da derinleşmesine ne halkta ne de AKP’nin kibir dolu üst yönetiminde tahammül var.

Rusya’nın bundan sonra hangi yola gideceği belirsiz ama bu yolun kısa vadede etrafına fayda sağlamayacağı aşikar.

O zaman ABD ile ve onun yakın müttefikleri ile işleri sıkı tutmaktan başka çare bulunmuyor.

Fakat AKP bunu yaparken içeriden ses çıkmaması gereğine inanıyor. Muhaliflerin eleştirisinin kıymeti yok. Hiçbir zaman olmadı. Ama “Kral Çıplak” diyen mahalleden olamaz.

Davutoğlu’nun AKP’yi bırakmak zorunda olmasından bu yana, AKP içinden en yüksek profilli ayrılış tıpkı Davutoğlu’na benzer bir süreç sonunda gerçekleşti.

Sancak ABD’nin zamanında AKP’ye destek verdiğini söyleme gereğini neden duydu?

Belli ki Sancak AKP’yi, ABD’ye bu denli yanlamış görmekten rahatsız oldu.
Geçmişi anımsatmaktan çok, geleceği dizayn etmek kaygısıyla hareket etti.

Buna karşın Ethem Sancak’ın malumu ilan etmesi, AKP’lilerin hiç hoşuna gitmedi ve dediğimiz üzere tek yöne bileti anında kesildi.

Sancak’ın BMC’yi Tosyalı’ya satması da aslında yakın bir zamanda gerçekleşmişti.
Tosyalı’nın bu ticaret için can attığını söylemek mümkün değil.
Belli ki Sancak BMC’den çıkmak için birilerine fazlasıyla arzusunu göstermiştir.

Sancak’ı BMC’den daha yeni kurtarmış (!) AKP’nin, Sancak’tan böyle bir hamle beklemeyeceğini tahmin etmek için dahi olmaya gerek yok.

Ama kısa süre içinde AKP’nin oyunlarından hızla uzaklaşan bir Ethem Sancak da beklediğimiz bir şey değildi.

AKP’nin kendi kendini yiyen mitolojik bir yılan misali, ülke ekonomisini alevlere teslim ettiği bir konjonktürde eski ittifaklarına hızla veda edeceğini tahmin etmek güç değil.
Sancak’ın gidişi bu sürecin bir parçası olarak okunmalı.

Ethem Sancak, AKP ile helalleşerek ayrılmayı neden tercih etmedi sorusunun yanıtı üzerine bir süre daha tartışmalar devam edecektir.
Fakat tartışmaya gerek duymayacağımız gerçeklik, AKP için bundan sonra hiçbir şeyin aynı olmayacağıdır.

AKP’nin bir ANKA kuşu misali küllerinden doğmaya çalıştığı ama bunun pek çokları gibi Sancak’a da inandırıcı gelmediği açıkça görülüyor.

AKP ekonomiyi topyekün ateşe vermenin bedelini, ateşin kendine de sıçraması ile ödedi.

İstanbul’un rantlarının talanından doğan ekonomik başarı hikayesini yeniden tesis edecek bir başka İstanbul da bulunmuyor.

AKP’nin ustalık döneminin hızla tükenişe geçtiği sürecin ilk kurbanı Ethem Sancak oldu.

Listeye daha kimlerin gireceğini merakla bekliyoruz.

Analiz, Veysi Dündar 3.4.202

Tüm Yazarlar

Yazarın Diğer Yazıları