Sosyal Medya

Veysi Dündar: AMPÜL OUT ANKA KUŞU IN OLUR MU?

8 Mart 2022

BEN SİZE PETROL PAHALI DEMEDİM TÜRK PARASI DEĞERSİZ DEDİM!

AKP’nin matematik bilmeyen siyasi kadrosundan bahsetmiştik. Hani Enflasyon 1’den 7’ye çıkınca fiyat artışını %700 hesaplayan Akbaşoğlu’ndan.

Tabi imam-cemaat diyalektiği fazlasıyla geçerli. Avrupa’da enflasyon 1’den 7’ye çıkınca 700 diyen imam olursa, cemaati de benzinin 20 liraya çıkışını davul zurnayla kutlar.

Dünyanın süper bir konjonktürde olduğunu iddia eden bir deli değilim. Dünyanın durumunun gayet berbat olduğuna bahse girerim.

Türkiye dış politikadaki sallapati haliyle buna olumlu katkı verme şansını elinin tersiyle itti. Rusya ile S400 ilişkisinin aslında ne büyük felaketler barındırdığını bugün daha iyi anladık.

Ukrayna bir film sahnesinden daha berbat bir gerçeği yaşarken, dünya ekonomisi deyim yerindeyse acı çekiyor. Tüm emtia fiyatları aya sert iniş yapmakta. Oysa aya sert inişi Varank icat etmişti.

Kulakları çınlasın Ali Çağatay’ın anlattığına bakarsak, Varank göle sert iniş yapmış. Tunceli’den kalkan helikopterler artık Sivas’a dolmuş işine başlamış.

Neyse biz konumuza dönelim…
Bu satırların yazarı olarak benzin 20 lira olsa az diye aylar öncesinde uyardım. Sakalım da vardı ama dinletemedik.

Benzin 20 lira oldu. 20 liralık benzin normalde depoya konulmaz arabanın üstüne dökülür demiştim. Vatandaş arabasına da kıyamıyor. Neticede ne araba ne benzin alma şansı kalmadı.

Tabi trolünden, ehli sünnetine AKP korosunda bu defa başka bir hesap başladı…

Efendim benzindeki artış asgari ücretteki artıştan azmış, o yüzden asgari ücretli 2022’de daha çok benzin alabiliyormuş. Tabi burada hedef tarih, AKP’nin iktidara geldiği ilk yıllar.
Yoksa hesabı örneğin 2008’e göre falan yapmıyor.

Bu AKP cemaatinin çarpma bilmeyen Akbaşoğlu’ndan farkları, bölme işleminden habersiz olmaları. Ben Türkiye’de benzin pahalı demedim, asgari ücret de az demedim. Ben Türk Parası değersiz dedim.

Hammadde ve enerji kaynağından yoksun bir ülkede devalüasyonun tek bir sonucu vardır. Bu da enflasyondur. AKP’nin bize inandırmaya çalıştığı enflasyon oranlarına inanacak olursak, Türkiye’de devalüasyon oluyor fakat enflasyon olmuyor.

Oysa benzinin litre fiyatındaki artışın, petrolün uluslar arası borsalardaki fiyatındaki artışıyla ilgisi neyse, Türk parasının pula dönmesiyle ilgisi de odur.

Türkiye’de son 5 ayda %200 artan benzin fiyatının artışı, artık üslü sayılar kategorisine girmiştir.

Türkiye’de 2000’den 2016’ya kadar benzinin litresi azami 3 dolara kadar çıkmıştı. Devletin en önemli gelir kaynaklarından biri ve birincisi akaryakıttan alınan ÖTV’ydi. AKP’nin cini şişeden çıkarmaya karar verdiği Kasım 2021’e gelirken benzin fiyatları 1 doların altına inmişti. Devlet bırakın vergi almayı akaryakıtı sübvansiyona başlamıştı.

Kasım 2021 sonunda başlayan “bir şey deniyoruz” senaryosunun vardığı nokta, kısa sürede ülke ekonomisinin Arafta titrer konuma gelmesi oldu.

Eskiden dolar almak için en azından kur farkı ödemek gerekirdi, doların artışının başına getirdiği felaketten bir anda uyanan iktidar, eli artırdı ve artık Türk parası olan herkese dolar getirisini garanti etti.

Türk parası varlık sebebini kelimenin öz anlamıyla yitirdi. Bütün bunları yaparken de fiyat artışları ile ilgisi olmayan bir resmi enflasyon hesabı ile halkın alım gücüne kelimenin gerçek anlamıyla taarruz ve tasallut edildi.

Enflasyon zaten devletin halktan topladığı vergidir ama resmi enflasyonun katakulli yoluyla olduğunun üçte biri hatta dörtte biri gösterildiği bir sistemde bu enflasyon olmaz bildiğin haraca döner.

AKP’nin vekaletsiz avukatları asgari ücretle benzin hesabı yaparken, 20 küsur yılda ülkenin senede %10’dan %200 küsur büyümüş olmasını, bu büyümeden ülkenin her ferdinin refah olarak aynı payı alması gerektiğini hesaplayamıyor doğal olarak.

Türkiye’de enflasyonsuz devalüasyon denilen icat ile ücret gelirlerini emeği sıfırlayan siyasi iktidarın, hayal ticareti Emine Şenlikoğlu gibi ne ilahiyatçı ne de yazar olan siyasi İslamcı retorik uzmanlarını tabii ki heyecanlandırıyor.

Ama gerçek şu ki AKP’nin hesap bilen kadroları kendilerinden neyin hesabının sorulacağını çok ama çok iyi bilyor. Aksi olsa bayram değil seyran değil zalim İsrail başkanı ülkeye hoş gelmezdi. Miçotakis’in ziyareti de aynı fasla girecektir.

Türkiye AKP’nin elinde bozulmuş oyuncak, zembereği kopmuş saate döneli çok oldu. Şimdi bu bozuk oyuncağı tamir etmeye çalışan iktidar yere çaldığı makinenin sağına soluna bakıyor etrafından akıl alıyor.

Dünyanın 5’ten bazen küçük bazen büyük olduğunu görmenin heyecanını yaşıyor.

20 küsur yıl sonra başarısız bir siyasetin kendini yeniden küllerinden doğurması mümkün mü?
Bence değil! Yine de geminin kaptan kamarasında oturmasak da, aynı gemide olduğumuzu iyi biliyoruz.

Analiz, Veysi Dündar 8.3.2022

Tüm Yazarlar

Yazarın Diğer Yazıları