ARABA SEVDASI

ONUN ARABASI YOK

“”Çocukluk âleminden gençlik âlemine geçince beyefendi önce araba sevdasına düştü.”

Recaizade Mahmut Ekrem’in araba sevdası eserinden bir cümle bu.

Bundan 150 sene önce yazılmış olmasına karşı taptaze. Türk edebiyatının öncülerinden Ekrem beyin bu eseri olmasaydı da “Araba Sevdası” bu ülkenin genlerinde varlığını korurdu.

Erdoğan bu sevgiyi iyi çözmüş olmalı ki hiç durmadan “Yol Yaptı”.

Erdoğan’ın yol yapma süreci hiç bitmedi.

Örneğin Keşan-Tekirdağ yolunu neredeyse 15 senede tamamladı.Bu uzun süreç Erdoğan rant ekonomisinin de aslında anahtarıydı. Hiç bitmeyen yol faaliyetleri ile, Hazineden Erdoğan iktidarının finansmanı sağlanıyordu.

Sosyal yardıma dayalı rant ekonomisi ile, bir taraftan yolların uzunluğu diğer taraftan devletin vergileriyle bakılan aile sayısı ve sonunda Erdoğan oyları arttıkça artıyordu.

Bu kısır ama AKP için verimli döngünün 2021’in sonları gelirken büyük bir Bing Bang’la havaya uçması sonunda, Türkiye Ekonomide imkansızlıkla tanıştı.

Bir zamanlar araba aldığınız fiyata motorsiklet, ev aldığınız fiyata araba alırken, ev alabilmek ise imkansız kategoriye geçti.

Ev-Araba modern iktisatta özellikle halkın geniş kesimleri için özellikli tüketim nesneleri arasında yer alır. Türkiye’de her ikisini almak hiçbir zaman kolay değildi. Ama 2022 Türkiye’sinde bu bambaşka bir moda evrildi.

Gelinen noktada varılan çaresizlik öylesine büyük ki, ev ve araba kredisi kullanmak fiilen yasaklandı.

Hala AKP’nin arkasında sıralananların anlamamakta direndikleri bir gerçek olsa da, Türkiye’de fiilen ne ev ne de araba kredisi kullanılamıyor bir süredir.

 

Enflasyon ve istikrarsızlığın kendini açık bir biçimde kredi piyasasının kelimenin gerçek anlamda yok olmasında gösterdiğini söylemek gerekiyor.

Araba ve ev fiyatları o kadar yükseldi ki; bırakın enflasyona göre olması gereken ya da dopingle hormonla aşağı çekilmiş güncel faizi 0 faizle bile verseniz, kredinin anaparasını ödemeye gücü yeten birey sayısı çok az düzeyde indi.

Devletin kredi faizinden adlığı vergi bile başka ülkelerdeki yıllık faizden kat be kat yukarıda.

Bütün bunlar absürt tiyatro olsa belki ilginizi çeker, “Godot’yu Bekle” diyen Nebati’ye, “neden olmasın?” derdiniz. Fakat bunlar cayır cayır hayat.Hepimizin hayatları AKP’nin dar kadrosunun iktidar hayallerine kurban gitmiş durumda.

İşte tam da bu ortamda Kemal Kılıçdaroğlu’nun otomobil konusundaki çıkışı geldi. Kılıçdaroğlu ve CHP kurmaylarının belki de geç kalmış bir kral çıplak hamlesiydi bu. Bu satırların yazarının düzenli izleyicileri bu konuda benim yazdıklarıma baktıklarında bu olasılıksız ekonominin ifşa edilmesine ilişkin her hamlenin elzem olduğunu göreceklerdir.

KIlıçdaroğlu halkın asli ve temel ihtiyacı olan ve dünyanın her yerinde gelirle orantılı biçimde halka sunulan bireysel ulaşım hürriyetini kısıtlayan AKP iktidarına karşı, yaptığı bu hamlede sonuna dek halklıdır.

Bakmayın havuz medyasında boy gösterenlerin “otomobil almayın demek spekülasyondur” laflarına. Onların bindikleri 5 milyonluk arabaları hayallerinde göremeyen geniş kitleler, zaten bu şartlarda istese de araba alamaz.

Kılıçdaroğlu’nun araba fiyatlarını tek başına düzeltmenin nafile olduğunu bildiğine kuşkum yok. Yine de kralın çıplak olduğunu bu ülkede 5 vakit söylemek gerekiyor. Aynı şeyi konut için de, konaklama için de, eğlence için de yapmak gerekiyor.

Türk halkının çok geniş bir kesiminin temel tüketim hakları elinden cebren alınmış, bu sürecin devamı için hileyle yol alınmaktadır.

Recaizade Mehamut Ekrem’in kitabından 150 sene sonra bize arabayı yeniden keşfettirme çabasında olan bir siyasi iktidar, aslında bakırdan altın üretme hayalindeki simyacılar gibi hayal ticaretinin peşindedir.

Gerçeklerin acıtıcı rüzgarı Kemal Kılıçdaroğlu’nun çözüm önerilerinin yelkenini şişiriyor. Bay Kemal gerçekleri anlatıyor. Tarih gerçekleri yazıyor.

2022 Türkiye’sinin iktisadi perişanlığını Kemal Kılıçdaroğlu söylemese de biliyoruz fakat bunu söylemedğimiz her gün bizi daha da perişan ediyor.

 

Analiz, Veysi Dündar 27.7.2022

Paraanaliz