Sosyal Medya

Veysi Dündar: ENFLASYON ARMUT DEĞİLDİR OLGUNLAŞIP DALDAN DÜŞMEZ

11 Temmuz 2022

ÜLKENİN UZLAŞMAZ ÇELİŞKİLERİ

Erdoğan; Enflasyon’un gelecek yıl Şubat Mart gibi düşeceği müjdesini veriyor.

Kendisi enflasyonun olgunlaşan bir meyve misali dalından düşerek kopacağını zannediyor belli ki…

Enflasyon endeksi arşa çıkarken, enflasyon oranı düşecek. Erdoğan’ın planı buna dayanıyor.

Enflasyon Ağrı dağı ise, biz bu dağın 4 bin metresine çıktık. Bundan sonra zirveye doğru devam edeceğiz. Fakat sonuçta dağ 5000 metre; siz onun 4 binini tırmandıysanız, bir daha 4 bin daha çıkamazsınız daha az tırmanmak zorundasınız fakat yine de daha önce tırmandığınız 4 bin metrenin üstüne eklenecektir irtifanız.

Erdoğan’ın “enflasyon düşecek” demesi bu yönüyle gerçeği planlı tahriften başka bir anlam taşımıyor. Enflasyon düşmeyecek sadece enflasyon endeksinde daha önce atılan büyük adımlar bizi daha küçük adımlara getirecek.

Modern zamanların en uzun adamı 2.72 boyundaydı. Ortalama insan boyu 1.70-1.80. Enflasyon 2 metre olmuş, Erdoğan bize müjde veriyor. Enflasyon daha uzamaz merak etmeyin. Yahu adam çatıyı deldi. Siz neden bahsediyorsunuz!

Ekonomiyi bırakın 4 işlem bile bilseniz Erdoğan’ın yapmaya çalıştığını anlayabilirsiniz. “1 kilo demir mi, pamuk mu ağırdır?” gibi akıl karıştıran soruların etrafında, ülkenin kolektif cehaletine ve iktidar medyası cenahında toplanmış besleme basına güveniyor.

Fiyat endeksinin zürafaya, maaşların pigme koyununa döndüğü ortamda “zürafanın boyu daha uzamaz” diyor.

Geçenlerde Türkiye’nin kültüre dayalı ticaret yapan kurumlarından birinin yöneticisinden; Ülkede 80 milyonluk nüfusa rağmen kültür tüketimi yapan kişi sayısının (o da eski rakam) sadece 8 milyon olduğunu öğrendim. Bu rakam Yunanistan’da da aynı.
13 milyonluk Yunanistan ile 80 küsur milyonuk Türkiye’nin kültür tüketicisi sayısı aynı…

Her zaman söylerim bu ülkenin ne iktisadi ne de üretime dair problemi var. Sonuçta insanlar açlıktan ölecek değil. Ama bu toplum karın doyurmayla yetinen ve bunu devletin imkanlarıyla yapmayı marifet sayan milyonların cahil esaretine konformizmine teslim oldu.
Aksi olsa Erdoğan enflasyon olgunlaşmış armut gibi ballanıp daldan düşecek diye müjde verecek cüreti kendinde bulamazdı.

Erdoğan’ın enflasyonu düşünce soru şuna dönüşecek :
Ücretlerin alım gücünü enflasyon düşünce nasıl artıracaksınız?

Enflasyon düşmüş görününce maaş artışları daha da azalacak. Bu defa uzaya çıkmış fiyatlar büyük adımlarla artarken, ücret gelirlerinin artışı daha da küçülecek.

Türkiye Marksist terminolojide antagonizma yani uzlaşmaz çelişki diye adlandırılan bir duruma geldi.

İktidarın sahip olduğu basın gücü ile tehditlerini artırarak ekonomik facianın siyasi yokoluş anlamına geldiği gerçeğine itiraz etmesi tam da bu sebepten.

Türkiye’de ortalama ev fiyatı İstanbul’da 2 milyona, Anadolu’da 1 Milyona geldiyse ve 1 milyonluk evin kredi taksiti 25 bin lirayı geçtiyse, ülkede asgari ücretin alım gücünün fiilen sıfırlandığı söylenmelidir.

Uzlaşmaz çelişki tam da budur. İmkansız ekonomi budur. Ülke halkının dar bir kesimi için hayat gayrimenkulün, araç fiyatlarının artışı ile müthiş fırsatlar sunarken çok büyük bir kesim ise temel ihtiyaç olan ev-araba gibi imkanlarla bağını koparmıştır.

Ülke açık pazar olarak dünyaya açılmış ve ülke topraklarında fiili hiçbir kısıt konmaksızın yabancıya emlak alım imkanı verilmiştir. Halkın taşları bağlanırken, köpekler serbest bırakılmıştır.

Bütün bu olumsuzluklara karşın AKP’nin hala seçimi kazanacak kadar olmasa da güçlü desteğe sahip olmasının arka planındaysa yazının içeriğinde bahsettiğimiz Yunanistan Türkiye çelişkisi yer alıyor.

Türkiye’nin eğitim ve entelektüel sermayeye yatırım yapmadan geçen yıllarının son 20 yılında bundan iktidara taban yaratma projesi bu zamana kadar işledi. Bundan sonra işleyeceğine inanç iktidar kanadında henüz pekişmedi. Böyle olsa çoktan seçim sandığının önünde kuyruğa girerdik.

Analiz, Veysi Dündar 11.7.2022
Paraanaliz

Tüm Yazarlar

Yazarın Diğer Yazıları