Sosyal Medya

FÖŞ yazdı:  Operasyon ve dolarizasyon

1 Mayıs 2025

Bugün 1 Mayıs, işçinin-emekçinin bayramı. Yav, senede 364 gün aralıksız çalışıyorum, delili hergün en az 4 sosyal medya platformunda gö.ümden ter damlayarak yaptığım entellektüel ötesi paylaşımlar. Bugün yağmur altında polis dayağı mı yiyeceğim?  Sabah 04:00’te kahve ve Irish Cream’la açtım günü,  hala da depoyu doldurma işlemi devam ediyor. Artık tamamen paralel bir evrende yaşamanın verdiği o özel “kafa haliyle”  bugün kaç kişi göz altına alındı derlemeye çalışıyorum. 400-500 arası rakamlara İstanbul ve bir iki  büyük kentten ulaştım. Gerisini yarın yerli ve milli ilk Yapay Zeka app’ı olan İnekŞabanGPT’ye sorarım.

Ama gördüğüm manzara bu yıl polisin jopları biraz daha azimle vurduğu, kalkanlara ve barikatlara saldıran vatandaşların da biraz daha sert kafa attığı yönündeydi. Doğaldır, bir ülkenin istediği mahkumu koşulsuz affetme, istediğini ebediyen Yedikule Zindanı’nda çürütme yetkisi olan Yüce Başkan’ın CHP liderleri için “telef olacaklar” demesi tansiyonu biraz yükseltmiş olabilir. Ya da Kanal  İstanbul inadı, ya da Nisan’da %3.21 yükselen İstanbul enflasyonu..

Şimdi, genç yazarlar bu kısmı dikkatle dinlesin çünkü akıllara durgunluk verecek bir bel hareketiyle bu girizgahı döviz talebine bağlayacağım.

 

İmamoğlu’nun tutuklanması ve ardından yaşanan olayların TCMB’nin döviz rezervlerine çok kötü etki yaptığı kesin.  Gösteri ve protestolar yaz aylarında sıcak rehavetiyle tempo kaybedebilir, ama sokaklar yatıştığında, Sevgili Reis’im Mansur Yavaş’la Özgür Özel’i de telef edecek. Zaten Heri Patır romanlarında adı dahi telaffuz edilmeyen  Valdemort benzeri karanlık bir madde olan Barış Süreci de iyiye gitmiyor.  PKK Öcalan kapanış konserinde  konuk santçı olmazsa, silah bırakmam diyor. Suriye yine kan gölüne dönüyor, kimin kimi niye kestiği belli değil. Bu ortamda 13 yıllık iç savaşta az-çok kendi bölgesinde barış içinde yaşamayı becermiş Rojava Yönetimi’nin de merkezi idareye katılması biraz zor. Yani, yakında Kürtler de hakları için sokaklara dökülebilir, ya da TSK yola gelmeyen Rojava milislerini telef eder, Beyaz Saray dellenebilir.

 

Arkası gelmez dertlerimin, bıktım illallah

Arkası gelmez dertlerimin, bıktım illallah

Biri biterken öbürü de başlar, vermesin Allah

Biri biterken öbürü de başlar, vermesin Allah

 

Peki, bu karanlık gelecekte TCMB hala güçlü TL politikasını savunabilir mi?

Yine iki senaryoyla çalışacağım. Birinci ve %75 olasılık tanıdığım iyimser senaryoda EVET. Yaz aylarında yereller TL’ye döner, TCMB ayrıca turizm geliri vasıtasıyla da rezerv toplar. Artan rezervler swap girişlerini tetikler. Güçlü TL politikası yılı hatta 2026 kışını kazasız atlatır. Fakat, TCMB için artık güçlü TL’den çıkış stratejisi yoktur. Cari açığın hızla arttığı ve  yüksek dış finansman gereksiniminin Fed’in faiz indirmediği, küresel kredi pazarının sürekli sarsıldığı senaryoyla harmanlanması, 2026’da henüz tam kestiremediğim bir tarihte döviz krizine yol açar.

Niye iyimser senaryoya bu denli ağırlık veriyorum? Çünkü yabancıların satışı için İmamoğlu’nun tutuklanması kafi olsa da, yereller aslında BİR ÇOK şok yaşadı ve henüz yeni salim kafayla getiri hesabı yapabiliyor. Nedir bu şoklar?

  • Gaye Erkan’ın Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi’nin başına geleceği ve Mehmet Şimşek’in altını oyacağı duyumları.
  • Mümtazer Türköne’nin tüm medyada yer alan Bahçeli’nin erken seçime gideceği spekülasyonu.
  • Marmara Depremi

Bana 2 hafta verin, size kovayla döviz vereyim

Yereller, kafalarını topladıklarında ki bu en fazla 2 hafta sürecektir, erken seçimin olmayacağını ve TCMB’nin 2023 seçimlerinden önce yaptığı gibi çeşitli sermaye kontrolleri ile güçlü TL politikasını savunacağına inanır. Zaten, turizm gelirleri de en kötü senaryoda yaz aylarında bir miktar rezerv artışı sağlayacaktır. Düşen enflasyon algısı TL getirilerini çok cazip kılar.

Bu senaryoya bir delil olarak, TCMB’nin tüm döviz satışlarının  yerellerden gelen talep nedeniyle yapılmadığını da ekleyeyim. HSBC Portföy Başekonomisti İbrahim Aksoy Salı günü sabah bülteninde şu kaydı düştü:

“Merkez Bankası’nın swaplardan arındırılmış net döviz rezervlerinin geçen hafta Pazartesi-Perşembe arasında 4.1 milyar dolar düşerek 9.1 milyar dolara gerilediğini hesaplıyoruz. Bu rezerv kaybını geçen haftaki piyasa hareketleriyle açıklayamıyoruz. Bu nedenle Merkez Bankası’nın enerji ithalatçısı kamu şirketlerine döviz satmış olma ihtimali üzerinde duruyoruz. Merkez Bankası aylık olarak kamu şirketlerine yaptığı döviz satışlarını açıklıyor”.

Eğer bu açıklama gelirse, TL’ye dönüş başlar. Bir-iki hafta içinde de TCMB’nin rezervlerinin yükseldiğini gören yabancı yatırımcılar, “Türkiye Ticaret Savaşları’dan muaf” senaryosuna güvenerek geri dönmeye başlar.

 

Bir ihtimal  daha var, o da  ölmek mi dersin?

Kötümser senaryo için

  • Özel’in hareketli tuttuğu sokakların iyice karışması, yani hiç arzu edilmeyen çatışmalar,
  • Mansur Yavaş’ın da yargı yoluyla ekarte edileceğine dair somut haberler ve/ya;
  • Özel’in tezkere vasıtasıyla dokunulmazlığının düşürülmesi gibi yerli yatırımcının bile alışmakta güçlük çekeceği vakaları sayarız.

Bunlar 2026 yılında siyaset senaryomda yer alıyor, ama bu aşamada Erdoğan’ın toplumu bu denli germe hatasına düşmeyeceği kanaatindeyim. Yoksa çok can, çok döviz telef olur.

Tüm Yazarlar

Yazarın Diğer Yazıları