Sosyal Medya

Veysi Dündar: NAYİP BUKELE, ERDOĞAN’DAN DA HIZLI ÇIKTI

22 Ocak 2022

BANA ARKADAŞINI SÖYLE….

“Bana arkadaşını söyle sana kim olduğu söyleyeyim” sözünün bundan daha iyi bir tasvirini bulmak güçtü.

Burnumuzun dibindeki ülkelerin tamamıyla geçinemeyip Türkiye’yi değerli yalnızlığa terk ettikten sonra binlerce km öteden bir yeni müttefik bulduk : El Salvador.

AKP’nin tüm trollerini (siyasetçi/gazeteci görünümlü olanları dahil) ağızlarından sular akıtarak kendine hayran eden El Salvador başkanından söz ediyoruz.

Biz bu minnak ülkeyi futbol maçından dolayı komşu Honduras ile savaşmasından anımsarız. Bizim de tarihimizde komşu ülkeler değil ama komşu şehirler maç yüzünden birbirine girmiştir. Sivas-Kayseri muharebesi ile Salvador-Honduras kavgası arasındaki benzerlik akıl ötesidir.

Demek ki iki ülke de futbol için canını vermeye hazır insanlar olduğuna göre, benzerliklerin çoğalmasını da beklemek şaşırtıcı değil.

BİTCOİN DİYARINDAN SİZE SELAM GETİRMİŞEM

Coğrafya değil fıtrat kadermiş.
Anadolu nire Salvador nire…

Ama gelin görün ki 70 yaşındaki Erdoğan ile 40 yaşındaki Bukele neredeyse “dünya 2’den küçüktür” diyecek kadar yakın düştüler.
Övgünün bini bir para

Bir zamanlar Venezuela vardı, Salvador attığı deparla geçti gitti.
Hani bayram vs olsa diyeceğiz bu muhabbet bir temele dayanır. Ama öyle bir durum da yok. Kara kışın ortasındayız. Ne bayram var ne de seyran.

Ama belli ki ortada okyanusları mesafeleri aşan bir muhabbet, bir rabıta var.
İngiliz Guardian gazetesindeki makaleyi şöyle bir okuyunca aslında bütün sırrı çözüyorsunuz.

Bukele Erdoğan’ın hızlısı. Erdoğan’ın 20 senede yaptıklarını 2 seneye sığdırmış neredeyse. Hani Erdoğan bu 40’lık siyasetçiden akıl alacak deseniz şaşmayız.

Baktığımızda anayasayı kevgire çevirmekten, yargıyı dizayn etmeye kadar tüm projelerin tamamlandığını görüyorsunuz. İktidarı kendine kaynak yaratmak için kullanmak ve bu kaynakla gücü büyütmek üzerine bir modeli hayata geçirmiş.

Tıpkı Türkiye’deki gibi devletin zaten asli işi olan güvenlik sağlamayı halkın özgürlüklerini kısarak temin etmiş. “Size güvenliği ancak haklarınızdan feragat ederseniz veririm” diyerek toplumsal kabulunu teyit ettirmiş.

Seçilme dönemini kısıtlayan, yasaları kaldırıp ilanihai iktidarda kalmaya göz kırparak genç yaşında Erdoğan’ı kıskandıracak hamleleri birer ikişer tamamlamış.
En büyük hedefi ise bilin bakalım ne : Tabii ki anayasayı yeniden yazmak. Bingo. Biz bu filmi bir yerde daha seyrediyoruz.

Faiz sebep enflasyon sonuç demese de, ülke para birimini kripto paraya çevirerek ekonominin kitabına önsöz yazmaya niyetli olduğunu gösteriyor. Hem devletsiniz hem de paranız kripto. Gayet güzel bir karma. Bundan iyisi San Salvador’da Burrito.

Bukele’nin sosyal medyada yaptığı Türkçe paylaşımlarla aldığı likelar meşhur bitcoin diyarı twitinde 76 bini buldu. Bu ilgiden gaza gelerek Türkçe paylaşımların dozunu artırdı, o kadar olmasa da 40-50-60 bin favı cebe indirdi.

Kendi ülkesinde azami 2-3 bin beğeni alabilen bir liderin 80 milyonluk ülkenin keyfini çıkarmasına diyecek bir şey olmaz. Tabi aralıksız övgülerle ateşi harlayarak Osmanlı’dan başlayıp bugünlere ulaşan bir çizgide mehter marşı tadında beyanları da unutmamak gerek.
Sonuçta tüm rüyalar gibi bu da bitti.

Evli evine köylü köyüne döndü.
Bukele ülkesinin başını bitcoinden soktuğu zararlarla ilgili dertlerine, Erdoğan da “faiz düşerken fiyatlar neden çıkıyor?” konulu klasik mevzusuna geri döndü.

El Salvador’un da dahil olduğu Latin Amerika coğrafyasının makus talihini ve tarihini anımsayınca, en azından insanların askeri dikta rejimleri altında ezilmediği günlerde olduğumuz için sevinmeli miyiz?

Biz de tarih boyunca askeri darbelerin baskısı ile ezilen bir ülkeydik…

ASKER GİTTİ DEMOKRASİ YİNE GELMEDİ

Bukele ile Erdoğan arasındaki asıl benzerlik, ordunun yönetimdeki ağırlığını azaltmalarında hatta yok etmelerinde saklı.
Peki bu neyi değiştirdi?
Türkiye askeri sultadan kurtuldu da pek bir demokratik mi oldu? Tabii ki hayır.

Türkiye’de güvenlikçi, demokrasiyi hiçe sayan politikalar bu defa sivil siyasetin aracı haline geldi.
El Salvador’da da olageldiği gibi…

Yanı başındaki Avrupa Birliğinin fasıllarını tamamlayamayıp, halkına vizesiz giriş imkanını bile 20 yılda temin edemeyen bir iktidar, bizi Latin Amerikanın mikro ülkesinin uyanık başkanı ile ikna ediyor. Bununla ikna olmak için havuz gazetesinde yazar olabilirsiniz. Bu yeterlidir.

Ama içinizde dünya tarihinden azıcık ders alma duygusu varsa Eduardo Galeano’nun Latin Amerika’nın Kesik Damarları kitabından şu alıntıyı okur ve iç çekersiniz :

“Sistem kendini vatanın yerine koymayı amaçlıyor. Resmi propaganda gece gündüz yurttaşlara sistemin vatan demek olduğunu haykırıyor. Sistemin düşmanı da vatan haini oluyor. Adaletsizliğe karşı çıkmak ya da değişimden yana olmak ihanet kanıtı kabul ediliyor.”

Analiz, Veysi Dündar 22.1.2022

Tüm Yazarlar

Yazarın Diğer Yazıları