Sosyal Medya

Ekonomi

YAĞIZ KUTAY YAZDI: “TÜRK LİRASININ LATTE EDERİ”

Yükselen üretici, tüketici fiyat endeksleri, fahiş artış yapan açgözlü/fırsatçılar ve değerini bulamayan Türk Lirası’nın arka planında ölçmediğimiz/ölçemediğimiz doğru veriler var.

YAĞIZ KUTAY YAZDI: “TÜRK LİRASININ LATTE EDERİ”

Özellikle son yıllarda sorulan başlıca sorular:

TL’nin gerçek değeri ne?

TL fazla değerli mi?

Ekonomide bir paranın gerçek değer kavramı enflasyon illetinden arındırılmış hali ile tanımlanır.

Tabii ki herkesi aynı anda mutlu edemeyiz. İhracatçılar çok yüksek kur isterler. Şarkıda dediği gibi “Ver Allahım Ver…” Ekonomistler öte yandan doğal olarak öngörülebilirliğe bakarlar.

Türk Lirasının reel değeri, TL’nin yabancı para birimleri karşısındaki satın alma gücünü, fiyat seviyeleri ve enflasyon oranları dikkate alarak ölçer. Bu, ekonomik koşulları, dış rekabetçiliği ve satın alma gücü paritesini yansıtır, ekonomi politikaları ve büyüme stratejileri için kritik öneme sahiptir. Satın alma gücü paritesi, farklı ülkelerdeki mal ve hizmetlerin maliyetini karşılaştırarak para birimlerinin gerçek değerini belirler. TL’nin değerini anlamak için IMF, Dünya Bankası gibi kurumların raporlarına bakılabilir. Ancak işin eğlenceli kısmı tabii ki de başka endekslerde gizli.

Starbucks latte endeksine göre;

Şubat 2019

1 aylık asgari ücretle 288 Latte

Şubat 2022

1 aylık asari ücretle 199 latte

Şubat 2024

1 aylık asgari ücretle 263 latte içebiliyorsun. Sene sonu tekrar bakarsak Şubat 2022’deki sayının bile altına düşeceğinden hiç şüphem yoktur. Zira son 3 ayda 2 defa zam yapıldı.

The Economist’in hazırladığı Big Mac endeksi daha geniş bir perspektif sunuyor.

0 noktası TL’nin dolara göre gerçek değerinde anlamına geliyor. 2010’dan sonra TL’nin satın alma gücündeki bozulma çıplak gözle görülüyor. Hele 2015 sonrası yokuş aşağı gidiş TL’nin ne kadar gerçek değerinin altında olduğunu inceleyebiliriz. Big Mac endeksi, bu tür makroekonomik değişimlerin bir yansıması olarak, TL’nin dolar karşısındaki satın alma gücünün azaldığını gösterdi. Tabii son dönemde biraz kıpırdanma var. Sıkı takibe devam.

Ekonomik akranımız Brezilya’daki durum 2010-2015 arası Türkiye’ye benziyor. Maalesef bizler kadar kötü performans sergilemedi bu süreçte.

Diğer akranımız Polonya’nın Big Mac endeksi de aşağıda. 2010’larda Türkiye kadar parlak olmasa da salgın ve sonrası dönemi bizler kadar kötü yaşamadı.

1994 VE 2024: FITRAT DEĞİŞİR SANMA, BU KAN YİNE O KANDIR

TL’nin değer kaybıyla ilgili yapılan en büyük kıyas 1994 yılına ait. Hatırlamayanlarınız için düşük faiz ısrarı olan Tansu Çiller göz göre göre hem iktidarı hem de ekonominin direksiyonunu kaybetmişti.

Öner Günçavdı’nın paylaştığı grafiğine göre; Türk Lirası reel olarak 1994 yılından bile daha değersiz durumda.

Son bir grafiği izah ederek bu eziyetinize son vereceğim. Aşağıda 94 Ocak Üretici Fiyat endeksinde 60 seviyesinde olduğunu görüyoruz. Şimdi durum daha acıklı…

2000’li yılların başına kadar Türk lirasını bir değer olarak kabul etmeyenler için 2001 krizi sonrası Türk lirasında istikrar sağlandı. Buna rağmen vatandaş dövizini ellerinde bulundurmaya devam etti. 2000’lerde daha önce enflasyon problemini çözme pratiği yoktu. Bu yüzden insanların TL’ye güveni yoktu. Bugün sıkıntı daha kritik. Artık geçmişte enflasyon problemini belli düzeyde çözülmesine rağmen tekrar bozulmuş bir iktisadi politikaya sahibiz. Dolayısıyla TL’nin reel olarak değerlenmesi ve insanlara güven tesisi eskisinden daha daha zor.

MB Başkan Yardımcısı Cevdet Akçay geçtiğimiz enflasyon toplantısında faiz linklerinin koptuğundan ve bunun aksi için çalıştıklarını ifade etti. Faizle aynı şekilde enflasyona sebep olan linklerin de kopmuş olduğunu görüyoruz. İşbu durumda ürün/hizmetlerin fiyatlarını dengeye oturtamıyoruz. Yükselen üretici, tüketici fiyat endeksleri, fahiş artış yapan açgözlü/fırsatçılar ve değerini bulamayan Türk Lirası’nın arka planında ölçmediğimiz/ölçemediğimiz doğru veriler var.

 

BAKMADAN GEÇME

Benzer Haberler