Sosyal Medya

Erol Taşdelen: KKM’LERİ EKONOMİSTLER NİÇİN KARŞI ÇIKIYOR

16 Ağustos 2022

KUR KORUMALI MEVDUAT ( KKM ) hesaplar için 2022 Temmuz itibarıyla Merkezi Bütçeden 60,6 milyar TL ödendiği ortaya çıktı. Yıl sonuna  kadar USD/TL kurunun durumuna göre maliyetlerin 200-300 milyar TL’ye kadar çıkması hesaplanırken KKM’lere karşı çıkanlar ile destekleyenler arasında tartışma da büyüdü. Ana tartışma konuları neler yakından bakalım.

KKH’ler aceleye getirildi

Ekonomistlerin ana itirazlardan başında bu ürünün çok aceleye geldiği yönünde. Haklılık payı da yok değil. KKM’lerden sonra yirmiden fazla değişiklikler oldu. Onbeşinci değişiklikten sonra ben şahsen takibi bıraktım.  Zira, bir süre sonra “Altın ( XAU ) ve GBP unutmuş bunlar da  dahil” dendi. Belli bir süre sonra en fazla KKM faiz oranı %17 dendi. Bankaların KKM’lere karşılık oranlarının değişmesi; Ticari Hesapların da dahil edilmesi; Vergi avantajları gibi daha sonra yapılan düzenlemeler ürünü biraz da “Kervan yolda düzülür” anlayışı ile çıkarıldığı anlaşılıyor. Zira bu tür ürünlerde başta böyle belirsizlikler olmaması gerekirdi. Değişiklikler o kadar sık olunca ilk hesabı açan bazı müşteriler; örneğin 100 bin USD’lik KKM açtı vade sonunda elin e 92 bin USD verildi ana para eridi. Bu yönde açılmış davalar var ( “yok “demeyin elimde belgeler var ).

KKM Hesaplara TL mevduat niçin dahil edildi? 

KKM’ler 20 Aralık 2021’de başladığında piyasalarda 18’leri geçen USD/TL seviyesini kısa sürede 13’lern altına çekmesi o günlerde ‘doğru ürün’ gibi olduğu düşünülse de kısa sürede USD/TL seviyesinin tekrar yükselerek eski seviyesine yükselmesi çözümün geçici olduğuna yönelik eleştiriler haklı çıkmış oldu. Başta Döviz Mevduatların KKM’lere dahil olduğu bizzat Maliye Bakanı tarafından sık sık dillendirilse de BDDK verilerin açıklanmaya başlaması ile ürünün çıkarılmasından iki hafta sonra asıl kaynağın dövizden değil TL mevduatlardan geldiği ortaya çıktı. Ekonomistler bu duruma karşı çıkarak “Döviz bozulma yerine niçin TL Mevduatın Kur Koruma altına aldığını” anlayamadı ve karşı çıktı. Bu durumda KKM savunucuları “TL Mevduatın Dövize dönüşünü engelledik” bu şekilde söylemi geliştirdi. O günlerde Dolarizasyon %72’lere kadar çıkmıştı. Ağustos başında KKM’lerde 1 trilyon 170 milyar TL birikti. Bunu da USD karşılığı 65 milyar USD KKM’lerde biriktiği anlamına gelir. 20 Aralıkta Döviz Mevduatta  260 milyar USD karşılığı döviz vardı. 5 Ağustos itibarıyla 240 milyar USD karşılığı döviz mevduat var. 7 ayda 20 milyar USD düşüş var. Bu düşüşün tamamı KKM’lerde gittiğini düşünsek bile 65 milyar USD KKM karşılığını 45 milyar USD karşılığı TL Mevduat hesaplardan geldiği anlamına gelir. Ekonomistlerin ana itirazların başında bu geliyor. Temmuz Sonunda Hazinenin ödediği 60,9 milyar TL Kur farkının üçte ikisi TL Mevduat hesaplara ödenmiş oluyor ki bunun ödenmesinin amacına uygun olmadığı TL Mevduatlara Dövize dönme korkusu ile bu bedelin ödendiği Hazine ana kaynağının Halkın Vergileri olduğu için; “Vergiler parası olan zenginlere aktarıldı” itirazları geldi.

Özel banka KKM’lere niçin kaynak aktarıldı?

Kamu yararına özel sektöre kaynak aktarılması genelde “teşvik” olarak bilinir. Örneğin yatırımcı Sanayicilere vergi muafiyeti bu kapsamdadır. Kamu bankaların Yatırım ve İstihdam için düşük faizli kredi verilmesi de bu kapsamdadır. Ama özel yerli ve yabancı bankaların da dahil edildiği KKM’lere Hazinenin kaynak aktarmasına Ekonomistlerden itiraz geldi. İtiraz edenler başta KKM’lerin sadece Kamu Banklarında olması gerektiğini savunuyor. Zira, KKM’ler için ödenen kur farkı mevduat olarak bu bankalara gittiği için dolaylı kaynak aktarımı da yapılmış oldu. Bunun yerine “Kur Korumalı Bono veya Tahvil çıkarması daha mantıklı olacaktı, bu şekilde ana kaynağın kamuda kalacağı savunuluyor. Hazinenin özel yerli ve yabancı sermeyeli bankalara kaynak aktarılması ciddi eleştiri konusu oldu. 2022 yılı ilk yarısında 24 milyar TL Net kar açıklayan bankacılık sektörü 2022 yılın ilk yarısında karlılığını beş kat artırarak 169 milyar TL net karlılık açıklamasında KKM’lerin katkısı büyük oldu. Zira, Vadeli mevduatların üçte biri KKM’lerden oluşuyor.

KKM Hesaplarda en fazla %17 mevduat niçin seçildi?

KKM hesapların niçin en fazla %17’de sabitlenmesi diğer bir itiraz konusu oldu. Zira %17’lerde sabitlenmeden önce özel bankalarda mevduat %20-21’lerdeydi. %17’ye çekilmesi ile bankalara ciddi bir düşük maliyetli kaynak da sağlanmış olduğu gibi Hazineden ve  Merkez Bankasından daha fazla kaynak çıkmış ek maliyet oluşturulmuş oldu. KKM’lerde TL’den dönenlerin kur farkını Hazine; Dövizden dönenlerin kur farkını Merkez Bankası karşılıyor. Hazinenin ödemeleri ek bütçelerden belli olurken Merkez Bankasının KKM’ler için ne kadar ödeme yapıldığı açıklanmadığı için hala belli değil. KKM’lerin yaklaşık üçte biri Dövizden geldiği düşünüldüğünde Merkez Bankasının 20 milyar TL ödediği tahmin edilebilir. KKM hesaplarda faiz %17’lerde sabitlenmese normal mevduatın %27’lere kadar çıktığı bu günlerde aradaki %10 bankalar tarafından karşılanacaktı ki bu aylık 1 trilyon 170 milyar lira KKM’ler için 9,5 milyar TL daha faiz maliyeti olacak anlamına gelir. Dolaylı olarak Hazine ve Merkez Bankasından her ay 9,5 milyar TL faiz için fazladan kaynak aktarıldığı anlamına gelir. Ekonomistlerin ana itirazlardan biri de bu konu. Ekonomistler haklı olarak, “özel yerli ve yabancı bankalara niçin kaynak aktarılıyor, bunların ürünlerine niçin para aktarılıyor bunu yerine KKM sadece Kamu Bankalarında çıkarılsaydı” haklı itirazı yapıyor.

İleriye yönelik maliyet hesaplamak çok zor

KKM’lerin Hazine ve Merkez Banaksına ileriye yönelik ne kadar maliyeti olacağını bugünden söylemek çok zor. Zira, USD/TL değerinin ne olacağı ile ilgili bir konu bu. Bazı ekonomistlerin iddia ettiği gibi USD/TL kuru 25-30 TL’leri görmesi halinde ciddi maliyetler çıkıyor. KKM’lerin Bütçeye ne kadar yük getireceği yanında “KKM’ler ekonomik dengeleri sağladı, onun maliyeti” diye savunulsa da Bütçeye gelecek yük konusunda Maliye Bakanı bile net cevap verememekte. Bu belirsizlik Bütçe Açığını daha da artmasını ve ucunun nerelere gideceğinin bilinememesi ciddi kaydı yaratıyor.

Kısaca, KKM maliyetinin ciddi hesaplanmadığı, ileriye yönelik maliyet hesabının da ne olacağı yönünde itirazların boşa olmadığı ortada. Bütçe harcamaları ve para transferlerinde Kamu Yararı olması esastır. Vergi Hukuk uzmanlarının itirazı da buradan kaynaklı. KKM’lerin Vergi Usul Kanununa aykırı olduğu iddialar arasında. KKM’ler aracılığı ile zengine para aktarılmasının Kamu yararının anlatılması ise KKM hesapları anlatmak kadar zor bir konu.

Erol TAŞDELEN – Ekonomist    www.bankavitrini.com

Tüm Yazarlar

Yazarın Diğer Yazıları