Sosyal Medya

Çetin Ünsalan: Merkez’in komedi anketleri

12 Aralık 2021

Merkez Bankası’nın piyasa beklenti anketleri yine yukarı yönlü revize edildi. Şimdi diyecekler ki; bu öngörüler Merkez Bankası’nı bağlamıyor. Doğru olmasına doğru da, Merkez Bankası’nın tahminlerini tutturduğunu söylemek de pek mümkün değil.

En azından 50 kişiden oluşan bu uzman kadrosunu değiştirmek gerekmiyor mu? Çünkü Merkez’i bağlamasa da bu bir öngörü olarak kabul edildiğinden çok fazla faktörlü bir alanı etkileme niteliği bulunuyor.

Aralık ayında yine yukarı yönlü bir revizyona imza attılar. Aralık ayı Piyasa Katılımcıları Anketi’nde yıl sonu enflasyon yüzde 23,8 olarak tahmin edildi. Bir önceki ay da yüzde 19,3 idi. Bir ay içerisinde yaklaşık yüzde 25 sapmadan söz ediyoruz.

Dolar kuru beklentisi ise 10,93’ten 15,56’ya çıkarıldı. Bir ay içerisindeki sapma yüzde 50’ye yakın. Birinin aklına da ‘artık bu insanlardan tahmin almamalıyız’ demek gelmiyor mu?

Şimdi eğer bu sizi tatmin etmediyse, daha vahimini göstereyim. Ocak ayına gidelim ve sene sonu tahminlerine bakalım. Aynı isimler 2021 sonundaki enflasyonu yüzde 11,15 tahmin etmişler. Bu tahmin Merkez Bankası’nı bağlamıyor ama orada durum daha da vahim. Merkez’in enflasyon tahmini yüzde 9,4.

Sene başında dolar / TL kur tahminleri ne imiş? 2021 sonu için 8,08… Güler misin ağlar mısın? Bunlar ki içlerinde reel sektörden, finans piyasalarından ve uzmanlardan oluşan insanlar var. Bu nasıl bir uzmanlıktır ki, yıllar içerisinde sistematik olarak aynı sapmalarla tahminde bulunuyorlar ve tahminlerin hiç biri tutmuyor.

Mesele sadece piyasa beklenti anketinde değil ki… TÜİK deseniz evlere şenlik. Merkez Bankası’na baksanız tahminler yerlerde sürünüyor. Ekonomi yönetimi deseniz hamasetten başka bir laf ettikleri yok.

Fakat bu insanlar ve kurumlar, muhteşem öngörüleriyle insanların yatırımlarına projeksiyon tutuyorlar; belki maliyetlerini yapmaları adına fikir veriyorlar; hatta riske girmelerine neden oluyorlar.

Bu insanlar ve kurumlar ki; ortaya koydukları performansla asgari ücrete etki ediyorlar. Örneğin TÜİK’in çılgınca açıkladığı rakamlar üzerinden asgari ücret konuşuluyor.

Ama asgari geçim kriteri açıklamıyorlar. Niye? Kimse onlara inanmıyormuş. Asgari ücret komisyonunda açıktan dile getirilirken sesleri çıkmıyor; herhangi bir veriyi tutturamıyorlar, açıkladıkları gerçek hayatla tamamen ilgisini kesiyor ama alınganlık yapıyorlar.

Utanmasalar ‘doğruyu söylemiyorsunuz’ dendiği için bir de özür dilenmesini bekleyecekler. Olay iyice zıvanadan çıktı. Veri ekonomisine gidilirken, verinin karşığı petrolle eşleştirilirken, bir ülkede bu kadar yanlış veri ortalığa saçılacak ve tartışılan bu veriler ve verileri açıklayanlar değil, verinin yanlış olduğunu ortaya koyanlar olacak öyle mi? İşte bir ülkede aklın tatile çıktığı an bu olsa gerek.

[email protected]

Tüm Yazarlar

Yazarın Diğer Yazıları