Sosyal Medya

FÖŞ yazdı: Anketler ne fısıldıyor?

5 Aralık 2020

Ben politik analizi anketlere bakarak yaparım kardeşim.  “Anketler palavra” diyenler “palavracı”.  ABD seçimlerinde de anketler yanılmadı. Trump 8 milyon oyla kaybetti. “Kaybedecek” denilen eyaletlerden hiç birini alamadı. “Belki kaybeder” denilen Teksas ve Florida’yı aldı. Doğru, anketlere nazaran EYALET bazında Trump-Biden farkı oldukça dardı. Buna utangaç seçmen sendromu diyoruz.  Türkiye’de bu kavramı kullanmaya alışsak iyi olur.

Bu makaleyi sevgili dostum Ömer Gencal’a adadım, umarım adını kullandığım için alınmaz. Fakat, kendisi halen DEVA Partisi’nde görev aldığı için artık “kamuya maloldu”, mahremiyet diye bir şey söz konusu değil.  Ömer, geçen hafta Düzce, Sakarya, Mardin ve Diyarbakır’ı gezdi, binlerce seçmeni dinledi.  Ona göre AKP erirken, DEVA büyüyor. Tabii, şahsi yorumu olur.  Fakat, ben onunla sohbetten aldığım ilhamla anketlerin söyledikleri ve söylemediklerini size nakletmek istedim.

Öncelikle, yapan hangi kuruluş olursa olsun, tek bir anket asla seçmen denen karmışık organizmanın bütünsel  gerçeğini kavrayamaz. Bu yüzden de ben anket ortalamaları kullanırım. Anket ortalamalarının bir de yan etkisi var. Birden fazla ayı kapsadıkları için, “dip dalgaları” biraz geç keşfederler.

Size aşağıda 2 tablo sunacağım. İlki kararsızlar dağıtıldıktan sorna AKP+MHP ve muhalefet parti oylarını gösteriyor.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Bu tabloda AKP+MHP toplam oyu %47.9’dur. Yani, %50’in altındadır, ama istatistiki olarak %50 civarında denilebilir. Naçizane kanaatim, yarın seçim yapılsa, (DEVA ve Gelecek Partisi Millet İttifakı’nda yer alır ve HDP toplam oyuna nazaran daha fazla MV çıkartır varsayımlarına göre), AKP+MHP %60 ihtimalle TBMM’nde çoğunluğu kaybeder.

 

Bu tablodan görüleceği gibi, CHP’de oy kaybı yok, ama bir milim de yukarı gitmiyor. HDP’liler hepsini hapse atsanız da, parti  yine %11 oy alıyor. Ve anketlerin yükselen yıldızı Meral Akşener’in İYİP’idir. Hani, şu “Benim olmazsam, kara toprağın olursun” anlayışıyla, Cumhur İttifakı’nın her gün üstüne yeni komplolar düzenlediği İYİP.  DEVA ve Gelecek %4’e vardı, daha yeni tanınıyorlar, yükselecekler.

Fakat, ben aşağıda kararsızlar dağıtılmadan önceki oy durumunu gösteren tablo üzerinden analiz yapmayı tercih ediyorum.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Bu tabloda AKP+MHP %40’a düşüyor.  CHP, İYİP ve HDP büyük ihtimalle TBMM’ne giren diğer partiler olur. MHP biraz şüphelli, ama o da istatistiki olarak %10’a yakın.

Bu tabloda ilginç olan %17 civarında kararsız ya da cevap vermeyen seçmen.  Kimdir bunlar?  Hangi partiler arasında kararsız olabilirler ve ne zaman karar verirler?

 

Bekir Ağırdır (KONDA) ve Ruşen Çakır söyleşisine kulak verelim.

“Ama genel bir rahatsızlık var ve insanlar kulaklarını, akıllarını ve yüreklerini yeni bir çıkış yoluna açmış durumdalar. Tabii bu, henüz buldukları anlamına gelmiyor. “Oyunu kime vereceksin?” sorusunu bir yana bırak. Bu, çok geleneksel bir soru. Ayrıca, söyleyenler var, eksik söyleyenler var, kendini gizlemek için “Kararsızım” diyen var. Kararsız olduğu halde seçime gitmeyecek olan var. Ama şunu söylemek mümkün: “Kim kazanır?” diye sorduğunda veya ülkenin asıl güncel, kritik problemlerinde “kararsız” veya “gri alanda” diye tanımladığımız insanların ağırlığı ya da tercihlerinin nereye doğru oluştuğu önemli. Partiyi söylemiyor olabilir. Ama bizim gözlediğimiz şey: Gri alandakilerin üçte ikisi, iktidarın söylediği tercihler üzerinden değil, iktidar karşıtlığı üzerinden daha yakın duruyor.

 

Şunu söylemek istiyorum: Mesela, “Döviz kuru, iktidarın söylediği gibi Batılı güçlerin oyunu nedeniyle mi böyle oynuyor, yoksa iktidarın yanlış ekonomi politikaları yüzünden mi?” diye sorduğun zaman –ülkedeki genel dağılımdan bağımsız olarak söylüyorum–, kararsızların üçte ikisi “İktidarın yanlış politikaları yüzünden” diyor. Kastettiğim şey bu. Bu tür güncel meseleleri sorduğumuzda, kararsızlar ve gri alandakiler, daha iktidar karşıtı politikalarda ve tercihlerde pozisyon almış durumdalar”.  (link burada)

 

Daha somut bir cevap isterseniz, işte Metropoll anketi

 

 

 

 

 

 

 

 

Özetle,  kararsızlar yüksek oranda AKP ve CHP’den geliyor.  Ama, CHP’nin kararsızları gidip Muharrem İnce’ye oy atacaksa, bu ittifaksal dengeyi değiştirmez. Çünkü İnce Cumhur İttifakı’na katılmaz. Eğer AKP kararsızları MHP’ye göç ediyorsa, yine dengeler değişmez.

Velakin, AKP’nin kararsızları DEVA, Gelecek ve İYİP üçgenine doğru seyahate çıkarsa, AKP açısından oyun biter.

Peki, seçmen neye göre oy veriyor?

Gezici anketi seçmenin en büyük sorunları sıralamış (birden fazlasını seçmek mümkündü).

 

 

 

 

 

 

Evet, ekonomik sıkıntılar ve salgın Türkiye’nin ilk iki sorunu.  Kararsız seçmen ne yapar?  Erdoğan’ın bu iki sorunu çözmesi için ona biraz mühlet verir.  Ama sonra?  Sonra muhtemelen partiye veda edip, yukarda bahsettiğim üçgene doğru kayar.

Türkiye’de utangaç seçmen var mı?  Bence var.  AKP öyle bir korku iklimi yarattı ki, insanlar tanımadıklarına siyasi tercihlerini söylemekten çekiniyor, ya da yalan söylüyor. Herhalde AKP’li olup da “Ben CHP’liyim” ya da “HDP’liyim” diyen nadirdir. Cevap vermeyen veya “kararsızım” diyenler arasında AKP+MHP seçmeninin umulandan daha yüksek olması mümkün ve ilk seçimde bu  kitle Millet İttifakı’na kayabilir.

Sevgili Başkan’ım Erdoğan’ın zamanı çok dar. Bir yanda ABD-AB yaptırımlarının ekonomiyi yıkmamaması için çabalayacak, öte yanda salgını engellemek içn ekonomiyi kapatırsa, ortaya çıkacak ekonomik hasarın sorumlusu olacak.  40 katır-40 satır.

 

FÖŞ

 

Websitemi bir ziyaret edin derim, link burada

 

 İşte Gezici’den taze anket: AKP + MHP %45’te

 

AKP üyesi: Kara lastik giyiyorum; devletimiz yanlış yapıyor, hep zenginin peşinde, fakirlere hiçbir şey yok

 

Işın Çelebi: 2020 SONUNDA EURO 10 TL ! 2021 DE ERKEN SEÇİM OLACAK !

https://twitter.com/AtillaYesilada1

Tüm Yazarlar

Yazarın Diğer Yazıları