Çetin Ünsalan Yazdı: Yatırımlar ‘fintech’ diye sesleniyor
16 Ekim 2025Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, göreve geldiğinden beri olduğu gibi yine ABD’de para arayışını sürdürüyor. Bugüne kadar dişe dokunur ve sağlıklı sayılabilecek bir yatırımı Türkiye’ye getirmeyi başaramadı.
Bunun çok nedeni olmakla birlikte üç sebep öne çıkıyor. Öncelikle verilerin gerçekçi olmaması. Bu veri çağında en önemli sorunların başında geliyor. İkincisi temennilerden öteye geçen bir ekonomi programının bulunmaması ve keyfi inisiyatif kullanımının güveni sarsması.
Üçüncü ve belki de en önemli başlıklardan biri de paranın yıllar içinde değişen tercihleri ve müflis esnaf gibi para arayan görüntüden sıyrılıp, gerçekçi, anlamlı ve yeni ekonomiye uygun projelerle ortaya çıkılmaması.
İlk iki neden zaten evlere şenlik bir fotoğraf veriyor. Ama tüm bunlara rağmen, gerçekten ayağı yere basan projeleriniz olsa, carry trade gibi serseri fonlara muhtaç olmak yerine, nitelikli yatırımcıların ciddiye aldığı bir fotoğraf verme ihtimaliniz var. İlk ikisi gerçek olmazsa yine zor, ama en azından ihtimal var.
Şimşek, gitmiş de, 60 toplantı yapacakmış da gibilerinden hamasetten başka hiçbir anlama gelmeyen, işe başlarken dile getirilen rasyonaliteden uzak sloganvari manşetler atarak bu işin tersine çevrilmesi mümkün değil.
Oysa Türkiye’nin yenilenebilir enerjiden, alternatif turizm çeşitlendirmesine, akıllı tarım üssü olma potansiyelinden değerli madenlere kadar işleyebileceği çok sayıda başlık var. Ama bunları ya akla getirmiyoruz ya da satmanın peşine düşüyoruz.
Oysa bu alternatiflerin içinde son derece güçlü bir kasa sahip olduğumuz diğer bir başlık da, startup ekosistemi. Burada alınan yatırımların, dünyadakilerle karşılaştırdığınızda son derece düşük oranlar olduğu zaten açık.
Fakat bir gerçek var ki, ilk kez bir sanayi devrimi bize uygun geldi. Çok akıllı olduğumuz için değil, sürekli sorunla boğuşup, ayakta kalmak zorunda kaldığımızdan çözüm kasımızın gelişkin olmasından dolayı.
Yani dünyanın aradığı yanıt, bizim hayatta kalma mücadelemizin zaten kaçınılmaz bir silahı… Bunun içinde yazılımdan yapay zekâya kadar birçok başlığı birlikte geliştirebiliriz. Fakat bir alan var ki çok avantajlıyız.
2001 krizinin etkisiyle gelişen dijital bankacılık altyapımız, bize fintech ekosistemi adına çok çözümcü bir özellik kattı. Ülkemizde de son derece kıymetli fintech çalışmaları var. Bunu bir ürün olarak görmekten vazgeçip, Türkiye’yi de hayali finans merkezi olmakla oyalayacağımıza, ülkemizi dünyanın fintech merkezi yapsak sorun aşılacak.
Bu halimizle kimse bize beş kuruş para getirmez ama, finansal teknolojilerin üretim merkezine herkes güvenerek yatırım yapar. Bu ayrıntıyı görmekten bile uzaklar. Oysa yılın 9 ayına ait startup ekosisteminin çektiği yatırımlara bakın. 198 milyon dolarlık yatırımla fintech ilk sırada. Yani ‘buradayım’ diye sesleniyor. Şayet görmeye niyetiniz varsa…