Sosyal Medya

Veysi Dündar: ERDOĞAN’IN RÜYADAN UYANDIĞI GÜN

15 Ocak 2022

BAŞLANGIÇ 12 OCAK

“Biz Onların İçindeyken Rüyalar Gerçek Gibi Geliyor. Sadece Uyandığımızda Bir Şeylerin Gerçekten Garip Olduğunu Fark Ederiz.”

Erdoğan’ın 12 Ocak tarihli grup konuşmasında ettiği kimi sözler Inception=Başlangıç filminin bu unutulmaz repliğini anımsattı.

Düşünsenize Erdoğan’ın kurduğu şu cümleyi :
“Üstelik Türkiye, enflasyona ilave olarak döviz kuru dalgalanması gibi can yakıcı bir sorunla da boğuşmuştur.”

Hemen ardından tekrar rüyaya dalıp; “Buna rağmen ülkemizdeki enflasyon artışı nispeten diğer ülkelerin altında kalmıştır.” dese de, önceki cümle rüyadan uyanılmasına delalet eden önemli bir tespittir.

Enflasyonda Kongo, Mali, Sudan, Venezuella gibi ülkelerin ardında kaldığımız doğrudur. Zaten onlara da geçilsek, herhalde ülkenin ışıklarını söndürür çıkardık.

Erdoğan gerçek bükümü faaliyetine ve rüyadan bildirmeye devam etmediği ender anlardan birinde, döviz kurunun can yakıcı dalgalanmasının ayırdında olduğunu ifade etti.

İnsanlık için manasız, bizler içinse “Aya Sert İniş” kıymetinde bir belirleme bu.

Düşünsenize döviz kurunun ülkenin altını üstüne getirdiğinin ilk kez farkına vardı.

Oysa Döviz 18’e doğru tırmanırken, her konuştuğunda %10 patlayan kurun gündeminde olmadığını ifade etmekteydi.

Kura olan biganeliği o denli seviyeye gelmişti ki, hiçbir zaman rüyada olmayan yandaş kalemlerin en uyanığı, “bizi Kambiyo Rejimi paklar” diyerek çare üretme yoluna gitmişti.

“Ya kur 50 lira olursa” endişesi, Fuat Uğur’un Erdoğan tarafından “zırvalama” diye fırçalanmasına yol açan bu öneriyi getirmesine yol açmıştı.

Erdoğan, “ne diyor bu Fuat?” diye hesabı kesti ve akşamına biz bilinen ekonomik modellerin dışına çıktık diyenler, gece yarısı müdahelesi ile kura kaba ayar verdiler.

Tabii ki gecenin karanlığında, piyasalar kapanmışken yapılan operasyonun detaylarını anlamamız için muhalefetin önerdiği araştırma teklifi reddedildi.

Türkiye’de piyasalar 9’da açılır 5’te kapanır. Akşamın 10’unda insanlar evine çekilmişken, kur oyunları ile tansiyonun 18’den 12’ye düşürülmesini izledik.

Bu süreci tekrar anlatmaya gerek yok.
Dünya için saçma Türkiye için olağan hadiseler bunlar.
Ama Erdoğan’ın 18’e çıkıp 10’a düşüp 14’e çıkan kurun, tansiyon misali ülkenin kalbine böbreğine verdiği hasarların farkına varması, bir şekilde “Aya inilmesi gibi” bir gelişmedir.

Tabi Erdoğan bizim gibi yazarları çok okumaz. Ama Galile reddetse de dünya dönmektedir. Ve enerji kaynağı olmayan ülkede kuru patlatırsanız, benzin pompasının üstündeki rakamların yukarı gitmesine de engel olamazsınız.

Belli ki Erdoğan’a birileri 1 depo 1000 liraya doluyor ama yine de hazinemiz bu işten zarar ediyor bilgisini verdi.

Tabi bilmek mutsuzluktur…
Erdoğan da er geç bu bilgiye sahip olacak ve mutsuzluğunu ifade edecekti. Kısmet 12 Ocak’a oldu.

Erdoğan’a göre ortada şişmiş bir şeyler vardı.
Bu orta sınıfın cüzdanının şişkinliği olmasa gerekti: “Döviz kurunda olduğu gibi enflasyonda da ülkemiz ve ekonomimizin gerçekleriyle uyuşmayan bir şişkinliğin bulunduğu açıkça ortadadır. İnşallah en kısa sürede bu şişkinliği ortadan kaldırarak milletimizin haksız bir fiyat artışı yükünün altında kalmasının önüne geçeceğiz.”

Tabi bu haksız fiyat artışına benzin fiyatları dahil değil. Ama kur artarsa mukadder son da bellidir.
Erdoğan sadece devalüasyonun sözlük anlamının ne olduğunun farkına varması ile göstermedi uyanma halini.

Yine aynı konuşmada ettiği şu cümle manidardı: “Milletimizin hiçbir kesimini enflasyon karşısında ezdirmedik, ezdirmeyeceğiz.”

Bu zamana kadar sadece alt gelir kesimlerini ezdirmeme söyleminin dışına taşan bu hedefi de not etmek lazım.
Belli ki Erdoğan, ülkenin 20 yıldır “sürdürülebilir fakirlikle kazanılan” seçimlerin, artık olasılık dışına çıktığını ayırt etti.

Ülkede fakir sayısı azalmasa da Erdoğan’ın “sürdürülebilir fakirlik” projesinin hitap alanı daralmakta.
Orta sınıftan alıp fakirlere verme planının pek de akılcı olmadığını anlamış olmalı.

Erdoğan 12 Ocak konuşmasında uzun süredir içinde kalmayı tercih ettiği rüyalar evreninden kısmen de olsa çıktığını gösterdi.
Acıtan gerçekler dünyasına adım attı.
Tekrar rüya dünyasından bildirse de ifade ettiği gerçekler kifayet etti.
Biber kadar acı gerçekler dünyasına hoş geldiniz.

Analiz, Veysi Dündar 15.1.2022
Paraanaliz

Tüm Yazarlar

Yazarın Diğer Yazıları