Sosyal Medya

Veysi Dündar: BİR ODTÜ’LÜNÜN(*) MEKTUBU : “YOZ EĞİTMİŞ USTANIZ SİZİ”

14 Nisan 2022

 
“YOZ EĞİTMİŞ USTANIZ SİZİ”

“Hocam;
Ben ODTÜ’den mezun olduğumda siz doğmamıştınız bile. Askeri darbenin postalları daha yurtlardan, okuldan çekilmemişti, ben sizin gibi atkestaneli yollarda sonbahar rüzgarını içime çekerken.

O günlerde Mustafa Başçavuş vardı. O okulda görevli olmadığı zaman eylem yapmak hem riskli hem nafileydi. Mustafa Başçavuş bizim ruhumuzu okurdu.
12 Eylül sonrasının muhtemel ki ilk eylemini Mimarlık Anfisinin önünde oturarak yapmıştık. Sene 1987 idi. Fazla uzun sürmemişti eylemin dağılması, Mustafa Başçavuş yoktu tabi.

“ODTÜ’de Mc Donalds açılmasın” diye eylem de yaptık, Mc DOnalds’ın açılışına şahit de olduk.

Sizin Ali Babacan’a yaptığınıza benzer bir olay şimdilerde AKP iktidarına fazlasıyla yanlamış olan Bülent Akarcalı’ya yapıldı.

Bu defa Mimarlık Anfisinin içindeydik ve AİHM’e bireysel başvuru hakkının verilmesi üzerineydi konu. Üzerimizde kilim desenli kazaklar, dinlemeye çalışırken dönemin Maocularının başını çektiği bir grup protesto edip toplantıyı bir güzel sabote etti. (Perinçek bu durumla gurur duymazdı herhalde)

AİHM’e başvurudan bahsediyordu Akarcalı. Türkiye’nin bugünlerinde demokrasisine az da olsa soluk borusu olan bir uygulama oldu bireysel başvuru hakkı.
Akarcalı’yı konuşturmamak sizce doğru mu olmuş buradan geriye baktığınızda ?

Ali Babacan da o yıllarda benden bir iki sınıf üstteydi.
Fakültelerimiz farklıydı. Bizim popüler figürümüz Ali Babacan değil, Zeynep Erbakan’dı. Bizim pek takılamadığımız azıcık tuzlu kafenin müdavimi olduğunu bilirdik.

1980’lerin sonunda dünya kabuğunu değiştiriyordu.
Yine bugünlerin popüler TV profesörü Hüseyin Bağcı daha Almanya’dan taze gelmiş bir yardımcı doçentti. Koltuğunun altında kitaplar –ki en sevdiği Fukuyama’dan Tarihin Sonu tabii- bize ağzından sular akarak Sosyalizmin yenilgisinden söz ediyordu.

Sizin bildiğiniz üzere biz birbirimize Hocam deriz. Rivayet muhtelif bu sözün kaynağı için. Ama benim en makul ve ODTÜ’ye yakışan olarak gördüğüm izah Enver Hoca’lı olan. Arnavut tipi sosyalizmi beğenen siyasetin takipçileri “Hocam” dermiş birbirine. Hocacılar, Maocular, Leninistler, Titocular, Halkın Sülalesiciler; Dev Yolcular, Dev Solcular, Çayancılar, Kaypakkayacılar….

Can Yücel’in dizesiyle, “fraksiyon fraksiyon bölünen solun parçalarıydı” malum.

Arnavutluk’a yıllar sonra gittiğimde ülkeyi 40 sene demir yumrukla yöneten Enver Hoca için “manyak” dendiğini duydum.
Bu “Tiran”ın Başkent Tiran’ın bir tepesinin içine oyduğu klostrofobik “saray sığınağı”nı gezdiğimde ben de bu sıfata hak verdim.
El kadar ülkeye 200.000 sığınak daha inşa ettiren akla daha uygun sıfat bulamazsınız zaten.

Neticede biz birbirimize Hocam derken, kulaklarını çınlattığımız Enver Hoca’nın insanlık tarihinin gördüğü ilk 10 diktatör sıralamasına girdiğini anımsatıp tekrar Babacan’a döneyim.

Babacan “ODTÜ’lü = Solcudur” geleneğini bozan belki de en tanınmış şahsiyet olmalı. Yıllarca Erdoğan’ı sırtında taşıdığı bir gerçek. Bugünse onunla yolları ayrı. Ayrı olmanın ötesinde taban tabana zıt. Erdoğan’a en ağır eleştirileri yapanlar arasında yer alıyor.

Babacan’ı en ağır şekilde eleştiren ODTÜ’lü kardeşlerimin eleştirilerinin ana fikrinde Babacan’ın bugünkü duruşundan ziyade geçmiş konumu yer alıyor. Peki sizce bu öğrenciler aynı tepkiyi Babacan’ı yanında olmakla itham ettikleri Erdoğan’a gösterebilir mi? Gösterebildi mi?

Bu sorunun yanıtının hayır olduğunu biliyorum. Ve bu durum için de ne ODTÜ’lü muhalif öğrenci kardeşlerimi ne de ODTÜ’nün gururla savunduğu sol kimliğini suçlamanın haklı olduğunu iyi biliyorum.

ODTÜ mezunlar günündeki mizah ve ironiye bile katlanamayan Erdoğan hoşgörüsünün ODTÜ’de “Erdoğan’ı konuşturmayız” diye başlayan cümlenin daha 2.harfi bile gelmeden bu sözü edenleri uzay boşluğuna doğru yollayacağını hepimiz iyi biliyoruz.

ODTÜ’lü öğrencilerin 35 yıldır Bülent Akarcalı’dan Ali Babacan’a beğenmedikleri siyasetçileri susturma geleneğinin ODTÜ’ye sizce ne faydası oldu?

Sizce beğenmediğini en iyi susturan kim..?

ODTÜ’nün Kemal Kurdaş, Erdal İnönü, Seha Meray gibi efsane rektörleri ile kurduğu demokratik gelenek sizce bunla gurur duyar alkışlar mıydı?

Tıpkı MC hükümetinin Hasan Tan’ı gibi ODTÜ’ye kayyum olarak atanan şimdiki rektör Verşan Kök’ü daha fazla nasıl mutlu ederdiniz. Hayatınızda hiç mi ülke gündemine dair bir vizyon, bir fikir, bir algı yok.

Ali Babacan’ı konuşturmayarak kimin sesine tercüman oldunuz. Yeni Şafak’tan Sabah’a , A Haber’den CNN Türk’e, Abdülkadir Selvi’den Ahmet Hakan’a tüm yandaşlar sizle gurur duyuyor.

Size bir ODTÜ türküsüyle sesleniyorum :
“Osman seni Osman seni
Yoz eğitmiş ustan seni”

Sağlıcakla kalın

eflemeyin”

 

(*) Ali Babacan’a konuşma hakkı verilmemesi üzerine ODTÜ’ye dair bir dost sohbetinin ilhamı ile…

Analiz, Veysi Dündar 14.4.2022
Paraanaliz

 

Tüm Yazarlar

Yazarın Diğer Yazıları