Sosyal Medya

Çetin Ünsalan: Uymayan faturayı öder

25 Ekim 2022

Bazı kavramlar var; insanlara romantik bir uğraşmış gibi geliyor. Küresel ısınmayla başlayıp, iklim krizi olarak nitelendirilen gelişme de bunlardan biri. Dünyanın ısınmasını engellemek adına çıkılan yolculukta yaşanabilirlik her şeyin önünde geliyor.

Elbette meseleye insani boyutta bakmak lazım ve gelecek kuşaklara da temiz, nefes alınır bir dünya bırakmak şart. Bu zaten her insanın esas edinmesi gereken bir sorumluluk.

Ama ben bu konular hiç umurunda bile olmayan insanlara seslenmek istiyorum. İklimin değişmesi tarımdan başlayarak her alanda büyük ekonomik değişimleri de beraberinde getiriyor.

Eurostat tarafından açıklanan son veriye göre AB üyesi olan ülkeler son 10 yılda iklim değişikliğinden kaynaklanan koşulların etkisiyle tam 145 milyar avro kayıp yaşadı.

Bu sadece bir gösterge; dünyanın geneline baktığınızda da önemli faturaların ortaya çıktığını görüyoruz. Ortaya ekonomik kayıplar çıktığı anda da durum değişir. Nasıl? Mesele artık çevre duyarlılığı olan insanlarla, olmayanların fikirsel bir mücadelesi olmaktan çıkar.

Sürecin tarım üretimlerinde iklime bağlı değişimler yaşanacağı, enerjinin pahalı hale geleceği gibi diğer faktörleri de eklediğinizde sertleşeceğini bize haber veriyor. Yani bu faturanın bir ödeyeni olacak.

Dünyanın en umursamaz insanı dahi olsanız, firmanız karbon salınımına olumsuz etki yapıyorsa, enerjide yenilenebilir tercihlerde bulunmuyorsa, hatta dünyanın en çevreci üretimini yapıp, kullandığı elektrik çevreye duyarsız dahi olsa bunun faturası ödeyecekler arasında yer alacaksınız.

Yani bu mesele artık bir yaşam döngüsü olmakla beraber, ekonomik bir hadise olmaya başladı. Bilhassa her iki ürününden biri Avrupa pazarına satan Türkiye için iktisadi kriz ya da fırsat alternatifi olarak da önünde duruyor.

Neden fırsat? Çünkü adeta köprüden önceki son çıkıştayız. Herkesin yeşil mutabakat olarak diline pelesenk ettiği, ama önemini moda tabir olmanın ötesinde ne kadar anladığından şüphem olan süreçten bahsediyorum.

Şu an uyum süreci için sadece Avrupa’da değil, dünyanın tüm gelişmiş ekonomilerinden kaynaklı fonlar var. Diyor ki, firmalarınızı, üretimlerinizi, ticari faaliyetlerinizi uyumlu hale getirin.

‘Ben işime bakarım’ deyip umursamıyorsanız; haberiniz olsun ki sadece bir kaç yıl içinde önce vergilerle gelen ek maliyetlerle, ardından satış yapamadığınız pazarlar gerçeğiyle karşılaşacaksınız. Yani durum ciddi; umursamaz için de; haberiniz olsun.

 

[email protected]

Tüm Yazarlar

Yazarın Diğer Yazıları