Sosyal Medya

Veysi Dündar: MUHAMMED ALİ’DEN ŞAHAN’A VATAN HAİNİ KİME DENİR?

9 Ağustos 2021

Muhammed Ali Amerika’ya Karşı

Muhammed Ali’yi nasıl bilirsiniz? Özellikle AKP’nin geleneğinin temsilcisi olmak için yarıştığı rahmetli Erbakan’ı seven 100 kişiye sorsanız alacağınız cevap “iyi biliriz” olur.
Benzer şekilde malum Türk-İslam ülküsünün mümessili MHP geleneğinde de %100 oranında olumlu cevap alırsınız.
Bu soruyu bugün bütün dünya genelinde ve vatandaşı olduğu Amerika’da da sorsanız alacağınız cevap üç aşağı beş yukarı aynıdır.

Fakat aynı soruyu 1960’ların sonunda Amerika’da sorsanız oran %100’ün epey altında olacaktı. Çünkü Muhammed Ali bir asker kaçağıydı. Ülkesi Vietnam’da savaşmak için karar almıştı ve o bu kararı red etti. “Savaşmam” dedi.
Ülkesi de onu yargıladı, ceza verdi, hapse attı.

Recep İvedik’i Gerçek  Sananlar

Şahan Gökbakar, Muhammed Ali’nin hikayelerini dinleyerek büyümüş bir çocuktu. Türkiye’nin istisnasız en başarılı ilk 3 sinemacısından biri oldu. O kadar çok para kazandı ki yaptığı işten ömrünün sonuna kadar dünyanın en güzel köşelerinde yaşasa bu parasını bitiremez.

Muhammed Ali sokakta kimseyi dövmedi. İşi ringe çıkmak, ‘kelebek gibi uçup arı gibi sokmaktı’. Eskinin gladyatörleri gibi dünyayı eğlendiriyordu. Şahan da sahneye çıkıyor, sanal bir alemde insanları kırıp geçiyordu.
Onun da yaptığı iş tarihin en eski işlerinden biri.

Muhammed Ali ringde, Şahan sahnede rollerini oynuyor ve hak ettiklerini elde ediyor.
Şahan’ın yarattığı karakterle özleşmesinde de bir sorun yok ama onu Recep İvedik sanmak ancak ciddi bir cehaletle mümkün.

Yeşilçam’ın altın yıllarında kötü adam rollerini dolduran aktörlere zaman zaman tacizler olur, hatta kimileri dövmeye kalkarmış. Ama o günler artık geride kaldı.
Yine de Şahan’ı Recep İvediklikle şuçlamanın mümkün olduğunu gördük. Bunu yapan şaşırmadığımız bir cephenin savaşçısı.

 MHP’ye Karşı Olan Herkes Hain mi?

Bir zamanlar şimdi arkasında durduğu siyasi iktidarı akıl donduran ithamlarla suçlayan tüm MHP’liler gibi, İzzet Ulvi Yönter de bu geçmişine dair herhangi bir izahat vermiyor.
Fakat Şahan Gökbakar’ı iktidarı eleştirdiği için suçluyor, onun sanatını aşağılıyor, yaptığı işleri boş olarak niteliyor.

Muhammed Ali’yi hapse atan Amerikan yargısı, hükümeti neyse bugün de ülkeyi aynı akıl yönetiyor. Arada tek bir fark var. Amerika o dönemde bir savaşın içinde. Doğruluğunu yanlışlığını bugün tartışsak da zamanında bu savaşı o dönemin yöneticileri göze almış ve ülkenin gençleri dünyanın öbür ucunda mücadele ediyor bayrak uğruna.
Yine arada başka kocaman bir fark var. Muhammed Ali savaşa gitmediği için hapse atıldı belki. Ama Vietnam Savaşına karşı çıkmak sadece Muhammed Ali’ye özgü bir şey değildi.

Filmler, şarkılar, kitaplar yazıldı.
Protesto gösterileri düzenlendi.
Amerika adeta ikiye bölündü.
Ama kimse kimsenin Amerikalılığını sorgulamadı.
Amerika Birleşik Devletleri resmi bir savaşın içinde olmasına rağmen bu böyleydi.

Ve bu yaşananlar tam 50 küsur yıl önceydi.
Dünya ak-kara komünist-kapitalist diye ikiye bölünmüştü.
Bu çılgın zamanlarda dahi Amerika protesto hakkından, farklı düşünme hürriyetinden vazgeçmedi.

Beka Sorunu Bitmez Siz İlkelerden Haber Verin

Vietnam’da komünistlerin kazanması bir yönüyle Teksas’a Rus füzelerinin atılmasının, Washington’a kızıl bayrak dikilmesinin yolunu açabilirdi. Dünya iki kutuptan ibaretti.
Amerika için beka sorunu vardı aslında…

Yine de Amerika asıl bekanın söz söyleme, protesto etme, derdini anlatma hürriyeti olduğunu biliyordu. Kuvvetler ayrılığının, basın hürriyetinin değerinin farkındaydı.

Bugün AKP-MHP koalisyonunun bize beka sorunu diye yutturmaya çalıştığı şeyin ne olduğunu biz Vietnam savaşından, Muhammed Ali’nin yaşadıklarından biliyoruz.

Şahan Gökbakar’ın yarattığı toplumsal faydanın zekatı bile, Ulvi Yönter gibi binlerce siyasetçinin bütün ömrü boyunca yapıp yapacaklarına fazlasıyla yeter.

Amerika’yı Vietnam Savaşı için eleştirebilen Amerikalılar nasıl vatan haini değil idiyse. Nasıl Muhammed Ali vatan haini değil idiyse, bugün de bu ülkede tek bir hain dahi yoktur.
Sizin hain eleğinizin delikleri büyür yada küçülür. Devletler haklarını korur mücadelelerini eder ama insanlar da düşüncelerini ifade eder.

Son Söz Ali’den

Anlamadınız mı? O zaman Muhammed Ali’den dinleyin bir de :
Asker kaçağı değilim. Ne bayrağımızı yakıyorum ne de Kanada’ya kaçıyorum. Burada kalacağım. Beni hapse mi tıkmak istiyorsunuz? Olur, istediğinizi yapabilirsiniz. 400 yıldır zaten hapisteyim. Üç beş yıl daha yatacakmışım ne çıkar. Ama katillere yardım edip fakirleri öldürmek için 15,000 km’lik bir mesafe katetmeyeceğim. Ölmek istesem, burada ölürüm. Şimdi, sizinle kapışarak ölürüm. Benim düşmanım sizlersiniz. Çinliler, Vietkonglar veya Japonlar değil.
Özgürlüğümü istediğim zaman bana karşı çıktınız. Hakkımı aradığımda bana karşı çıktınız. Eşitlik istediğimde bana karşı çıktınız. Benden bir yere gidip sizlerin uğruna savaşmamı mı istiyorsunuz? Ben haklarımı ve dinî özgürlüğümü elde etmeye çalışırken sizler bana Amerika’da bile destek vermediniz. Kendi memleketimizde bile beni savunmadınız.”

Analiz, Veysi Dündar 9.8.2021

Not : Şahan Gökbakar’ın kıymetini bu ülke bildi. Öyle kuru gürültüyle kenara atılmaz. Ben de kendisini yıllar önce yazıma konu etmiş hakkını teslim etmiştim. Anımsamak adına

 

Tüm Yazarlar

Yazarın Diğer Yazıları