Sosyal Medya

ADALET FUTBOLUN TEMELİDİR

17 Mayıs 2021

hayat fena halde futbola benzer

(keşke!!!)

Cumartesi akşamı tam 4 stadda aynı anda yaşanan dramatik finalle, hem ligin şampiyonu hem de ligden düşen son takım belli oldu.
İzmir-İstanbul-Kayseri ve Trabzon’da hakemleri de sayarsak toplam 104 insanın emeği, döktüğü ter neticesinde futbolun ülkedeki en üst seviye rekabetine seyirci oldu milyonlar.

Ülkenin 7 coğrafi bölgesinden yayılmış olan bu heyecan sonunda hedefi olan 5 takımdan 2’si (Beşiktaş ve KayseriSpor) mutlu olurken, 3 takımın ise (Galatasaray, Fenerbahçe ve Gençlerbirliği) kalbi kırıldı.
Kalan 3 takım (Göztepe, Malatya ve TrabzonSpor) gösterdikleri çaba ve enerji ile takdiri hak ettiler.
Göztepe Beşiktaş’a zor anlar yaşattı, Malatya ilk golü attı, Trabzon ise ligden düşen rakibine karşı puan durumunu dikkate almadan oynadı.

Sonuçta ülkemiz futbol geleneğinin kaba hesapla %90’ını temsil eden 8 takımın mücadelesinde gecenin sonunda, ağırlıkla siyah beyazın mutluluğu damga vursa da tam 104 kişilik bu gösterinin bize gösterdiği bir diğer yalın gerçek vardı :
Evet Beşiktaş kazanmıştı, Kayseri kaybetse de kazanmıştı, Cimbom Fener kazansa da kaybetmişti. Gençlerbirliği 2 defa kaybetmişti.
Ama asıl kazanan takımlardan, sonuçlardan öteydi.
Kazanan adaletti, gayretti, emekti, estetikti, güçtü, mücadeleydi. Bu değerlerdi asıl kazananı gecenin.

Tam da bir taraftan espri konusu edilen Sedat Peker videolarının Netflix dizisi niyetine izlendiği zamanlarda.
Devletin bir bakanının daha düne kadar koruma polisi ile güvenliği sağlandığı iddia edilen bir şahsın, aleni hakaret, tehdit ve aşağılanmasına maruz kaldığı vakitlerde…

Adalet duygusu için ülkede umutsuzluğun arttığı bu zamanlarda, futbol sahaları adeta siyaset alanlarına nazire yapıyor. Türkiye siyasette ve toplum düzeyinde bulamadığı adaleti futbol sahasında arıyor.

Geçtiğimiz hafta Beşiktaş İstanbul’un geçmişi büyük günceli mazbut Karagümrük’üne yenilirken, Fenerbahçe kendi sahasında Sivas’a kaybetmese bugün şampiyonun rengi büyük olasılıkla sarı ve lacivert olacaktı. Bütün bunların bize söylediği tek bir gerçek var Türkiye’de bugün için adaleti, eşit muameleyi ve gerçek anlamda rekabeti bulabileceğiniz yegane alan spor sahaları, futbol maçlarıdır.

Sedat Peker İçişleri Bakanına laf yetiştirirken şu cümleyi kuruyor: “Ülkeye geri döneyim de, sizin atadığınız yargıya mı hesap vereyim. Neyine güveneyim?”

Bu aleni meydan okumaya şahit olan, korumasız, Sedat Peker gibi yıllardır devletle içiçe girmiş grift ilişkileri olmayanlar ne yapacak?

Bırakın Sedat Peker’in yargı güvenliği endişesini, İçişleri Bakanı vatandaşı 30 kişilik cenazelere tabi tutarken kendisi 5000 kişilik şeyh cenazesinde en ön safta yer almadı mı?

Sedat Peker’in sözüyle değil tabii fakat Türkiye’de adaletsizliğin, çifte standardın, keyfiliğin vakai adiye olduğunu sadece Kovid yasaklarının çiğnenmesi veya kuralların esnetilmesinde görmedik mi?

Canımız Filistin için biz de yürümez miydik? Ancak kurallar sokağa çıkılmaz derken, Trabzon’da 2000 kişilik mitingi bizatihi AKP vekili organize etmedi mi? Yetmez diyenler Lebaleb Kongrelere bakabilir.

Bunca kural dışılıktan sonra nevzuhur bekçilerin kutlama yapan sıradan taraftara silah göstermesi adalet olur mu? Aynı bekçi başka gece toplanmalarına aynı tepkiyi gösterebildi mi?
Türkiye’de futbol da siyaset gibi olsa önceki gece gibi bir rekabeti ve son saniye rekabetini görür müydük? Elbette hayır.

Tüm siyasi kuvvetleri, siyaset teorisinin tüm yasalarının aksine bünyesine almış bir akıl dışı yönetim ofsaytsız, faulsüz, kornersiz futbola benzer.
Yasama, yürütme, yargının tek elde toplanması, Galatasaray maçlarını Ultraslana, Beşiktaşınkileri Çarşıya, Fenerbahçeninkileri 12 Numaraya yönettirmekten farksızdır.

Basının hükümet yayın organına dönüşmesi VAR denilen sisteme fotoşop ile ayar çekilmesi demektir.
Türkiye siyaseti seçim sonuçlarını iptal eden iktidar gördü, bunun futbolda karşılığı oynanıp bitmiş maçın, sona ermiş bir sezonun “beğenmedim tekrar edilsin” denilerek yeniden kurgulanmasıdır.

Özetle Türk Futbolu Türk Siyasetinden fersah fersah öndedir. Bizi Avrupa Birliğine sokacağını iddia eden iktidar,bırakın AB’ye girmeyi Mısır’la bile temas edemez duruma gelmişken, birkaç gün sonra futbol takımımız Avrupa Şampiyonu olmak için mücadele edecek.

Türk Futbolu Dünya 3.sü olurken Türk Siyaseti işsizlikte, enflasyonda, Kovidde, Kamu İhalesinde, yolsuzlukta ilk 3’ü zorluyor. Yeni Türkiye’de siyaset, tel tel dökülüyor. Gene ne varsa eski Türkiye’nin genlerinde yatan değerlerde var.

Analiz Veysi Dündar 17 Mayıs 2021

Tüm Yazarlar

Yazarın Diğer Yazıları