Çetin Ünsalan Yazdı: ‘Yönetimde tacir ve sanayici farkı…’
28 Ağustos 2025Trump’ın görev başına geldiği 2025 Ocak ayından bu yana, dünya ekonomisinde sular durulmuyor. Bir tarafta gümrük vergileri, diğer tarafta FED ile yaşanan didişme birlikte düşünüldüğünde, bu bakış açısının uzun bir süre daha devam edeceği ve risk algısını da yüksek tutacağı açık.
Önce üslup sıkıntısıyla dünyaya meydan okudu, ardından gümrük vergileri saldı, insanların dış siyaset nezaketine uymayacak bir biçimde rencide etti. Hatta ülkeleri ‘bana katıl’ gibisinden aslında savaş nedeni sayılabilecek diplomatik skandallarla sinirlendirerek bugünlere geldi.
Asıl hedefinin el yükseltmek ve anlaşabildiği konuda da kalmak olduğu artık su götürmez bir gerçek. Cepheleri azalttıktan sonra da asıl hedefi Çin olacaktır. Herkesin jeopolitik riskler bitiyor zannettiği noktada yine kriz çıkartması işten bile değil. Çünkü bu temelde ticaret görünümlü bir teknoloji, daha geniş kapsamda da paylaşım savaşı.
Şimdi gündeminde FED var. Israrla faiz indirimi istiyor. Oysa gümrük uygulamaları başta olmak üzere, o sürece gelene kadar faiz indirimlerine başlayan bir FED görüyorduk. ABD Merkez Bankası neden frene bastı?
Trump’ın bu hesapsızca uygulamalarının özellikle yılın son dönemine dair enflasyona olumsuz etki yaratacağı endişesini taşıyor. Bu nedenle de ihtiyatlı bir biçimde sonuçlarını görmek ve ona göre hamle yapmak arzusunda.
Öyle bir yapıdan söz ediyoruz ki, enflasyonu iki hanelerden hedef seviyesine yaklaştırmış, bu arada da verileri dengede götürerek enflasyonla mücadele etmiş bir yapı. ABD’yi sevin ya da sevmeyin, ama FED’in bu süreci iyi yönettiği açık. Ta ki, dengesini bozan Trump’a dek.
Şimdi yönetim kademesinde değişiklik yapmak için, yasaları da zorlayarak hamleler yapıyor. FED yetkililerini, Başkan başta olmak üzere hakaret ediyor, aşağılıyor ve yıldırmaya çalışıyor. Klasik bir 20. yüzyıl patronu gibi. Çünkü Trump bu… Başka bir iş yapma modeli bile bilmiyor.
21. yüzyılda liderliğin paydaşlıkla ve ekip içinde görev almakla dönüşen tavrının okuyamayan, paylaşım ekonomisinden yeşil ekonomiye kadar hiçbir başlığı tam olarak benimsememiş tavrıyla günlük para kazanma peşinde koşan ve her yolu mübah sayan bir tavır sergiliyor.
Bir gün herhangi bir ülkeye sözel olarak saldırıyor, diğer gün FED Başkanı’na… Canı sıkılıyor yola çıktığı Musk ile kavga ediyor; canı çekiyor fosil yakıt sözcülüğüne soyunuyor. Yani tutarsız, ergen çocuklar gibi davranıyor. Hoş biz bunu ilk kez görmüyoruz.
Peki bunun nedeni düşündünüz mü? Aslında temelde çok daha ciddi bir bakış açısı farkı var. Türk reel sektörünün kıymetli isimlerinden biri, PÜKAD eski Başkanı rahmetli Muzaffer Tamer bir gün bana bir tarif yapmıştı.
Ekonomi ya da şirketleri yönetenlere bakacaksın. Sanayici mi tacir mi mantığında sorgulayacaksın. Neden mi? Çünkü tacir günlük kazanç peşinde koşar ve en azından eskiden yarını pek hesaplamazdı ki, günümüz dünyasında o da değişti. Sanayici ise meyve bahçeciliğine benzer derdi Tamer. Ekeceksin, emek vereceksin, sabır göstereceksin ve sonuçta meyve alacaksın. Tacir ise dönemli hasat bekler. İşte bugün dünya ekonomisindeki temel sorun bu.
Sanayici mantığına sahip siyasetçiler yok. Lider zaten dünyada bulunmuyor da, siyasetçiler de günlük işlerin peşinde koşuyorlar. Bu nedenle de dünyanın da, ekonominin de başı beladan kurtulmuyor.