Çetin Ünsalan Yazdı: ‘Herkes Mersin’e bizimkiler tersine…’
22 Mayıs 2025Yılın ikinci enflasyon raporu Merkez Bankası Başkanı Fatih Karahan tarafından açıklanırken gördük ki, sokağın ekonomisiyle kesinlikle ilgilenmiyorlar. Mesele sadece burada kalsa iyi, rakamlarla ilgili tartışma yapmak şöyle dursun, onların gerçek kabulüyle insanlara ‘algı’ dayatmaya da devam ediyorlar.
Hepsi bir yana, işin enflasyon boyutuna bakalım. Karahan, enflasyonla ilgili hedeflemelerin geçerliliğini koruduğunu ve bu çerçevede yaklaşım sergileneceğini söyledi. İlkesel olarak baktığınızda doğru, ama izaha muhtaç bazı sorular var.
Mesela başta tarifeler ve keskinleşen korumacılık olmak üzere, enflasyonist etkilerin tüm dünyada öncelikli endişe kaynağı olduğu bir ortamda, nasıl oluyor da, bizde ekonomi yönetimi enflasyonun düşeceği tezini ortaya koyuyor.
Bunun birkaç nedeni olabilir. Mesela birincisi inadım inat cinsinden bir dayatma olabilir. Bu aşamada insanların dayanma gücü kalmadığını dikkate alırsanız, sadece kayıt dışı ekonomiyi patlatmaya aday bir fotoğraf ortaya koyarsınız.
İkinci neden, sıkılaştırma adı altında, zaten gıda tüketimi noktasına kadar gerilemiş bir vatandaş gerçeğinden yola çıkarak, ekonominin iyice daralmasını esas alıyorsanız, burada da iflasları ve işsizliği patlatır, vergi gelirlerinizi göçertirsiniz. Hatta bu yapı da kayıt dışı ekonomiyi ve istihdamı büyük ölçüde tetikler.
Üçüncü alternatif ise, rasyonel politikalar uyguladığınızı söyleyip siz de bir önceki yönetim gibi irrasyonel tavır içerisinde, gelecek bir para hayalini kurup, kötü ekonomik koşulları faturayı öteleyerek makyajlama derdine düştünüz demektir.
Hangisi tercih ediliyor bilmiyorum ama, ihracat pazarlarındaki daralmayı öngörmeyip, tüm ekonomik bekayı ihracat gelirlerine dayadıktan ve iç piyasayı çökerttikten sonra, aradan 2 yıl geçmeden ‘bizim ihracat pazarlarıyla ilgimiz yok, iç dinamiklerle ekonomiyi yürütüyoruz’ diyen bir Bakan’ın çelişkisi virüs gibi yayılmış demektir.
Hatta bir önce Bakan Nebati’nin döneminde, herkes faiz arttırarak, ‘faiz sebep enflasyon sonuç’ ilkesini herkese dayatıp, mantığı ve iktisat bilimini zorlayarak, yüzde 8,5’lere kadar düşürdüğünüz bir politika faizi ile, piyasa faizlerini ve enflasyonu nasıl patlattığınızı mı hatırlamamız gerekiyor.
Bugün gerçek olmayan bir veri üzerinden enflasyon hedeflemesi yapıp, bir önceki dönemi aratırcasına, inandırıcı olmayan bile değil, hedef enflasyon üzerinden gelirlerini arttırdığınız insanların nasıl iflas ettiğini mi görmek istiyorsunuz?
Gelirlerin büyük ölçüde dolaylı vergiler yoluyla arttığı, ama bunu ödemek zorunda kalan insanların satın alma gücünün göçtüğü bir fotoğrafta, nasıl bir sonuç hedefliyorsunuz. Masalı bir kenara bırakıp, resmin sonunu gerekçeleriyle açıklamanız gerekmez mi?
Çünkü ister gördüğümüz, ister yaşadığımız, isterseniz de dört işlem matematik ilkesinden yola çıktığınızda bu hesabın tutmayacağı ve finansmanının da büyük problem teşkil edeceğini görmek için müneccim olmaya gerek yok. Uyanın artık, yattığınız derin uykudan…