Sosyal Medya

Kerim Rota: Büyüme rakamları sonrası “ev gençleri” nasıl evden çıkacak?

4 Eylül 2019

                                          

Habitat Derneğinin 2017’de yaptığı ve 2019 Mayısta yenilediği  bir araştırmadan yeni haberim oldu.Raporun ismi  “Türkiye’de gençlerin iyi olma hali raporu”. Raporun özetine https://habitatdernegi.org/wp-content/uploads/turkiye-de-genclerin-iyi-olma-hali-raporu-2-ozet.pdf  linkinden ulaşabilirsiniz.

 “Ev genci”

Bu rapor sayesinde “Ev genci” diye yeni bir genç kategorisi olduğunu da öğrenmiş oldum.

Çalışan,okuyan ve iş arayan gençlerin dışında kalan genç kitle “Ev genci” diye adlandırılıyormuş.

2019 yılında hala genç kadınların %28’ini,genç erkeklerin %5’ini oluşturuyormuş ev gençleri.

Çalışma örneklemindeki 18-29 yaş arası gençlerin sadece %44’ü çalışırken, %26’sı öğrenci,%14’ü iş arıyor ve %16’sı “ev genci”.

“Ya torpil bul, ya terk et!”

Bu gençler arasında “iş bulmak zor” diyenlerin oranı % 72. Nedenleri sorulunca yeterli iş alanı olmaması ve tanıdıklarının olmaması en başta gelen yanıtlar.

Gençlerin %25’i başka bir ülkeye yerleşmeyi düşündüğünü belirtmiş.Ülkeyi terketme isteklerinin ana nedenleri iş olanakları, daha fazla kişisel özgürlük talebi ve ülkenin kötüye gittiğini düşünmelerinden kaynaklanıyor. ABD ve Almanya en çok yerleşmek istenen ülkeler.

“Madem Ekonomi uçmuyor,instagrama nargile fotosu koyalım”

Başkanlık sistemine geçilen Haziran 2018  sonrası Türkiye ekonomisinin kötüye gittiğini düşünen gençlerin oranı %83 olmuş. Doğal olarak aralarında iş arayanlar en kötümser olanlar.

En acı ve çarpıcı bulgu ise, yaşadığı yerde kendini güvende hisseden genç kadın oranı sadece  %50. Bir sivil toplum örgütünde çalışmış olan genç oranı  %6.

Hemen hepsi sosyal medyayı yoğun kullandığını söylerken, Youtube,Instagram ve Facebook kullanımı %70 ila %88 arasında.

Gençlerin %58’i sigara ve benzeri tütün ürünleri kullanırken, %55 ’i fast food restoranlarından yemek yediğini söylüyor.

Bu tablonun gençler ve toplum açısından ekonomik,sosyal ve fiziksel olarak iç açıcı olmadığı kesin. Araştırmanın ilk yapıldığı 2017’den bu yana beklentilerde bozulma da oldukça fazla.

“Dipten dönüş başladı,Küçülme hız kesti,buradan topuklar çıkarız”

2021’de bu araştırma tekrarlanırsa görünümün düzelmesi için ülkeyi yönetenler ne vaadediyor peki?

2019 2.çeyrek Milli gelir rakamları dün açıklandı.Ekonomideki  %1,5’luk daralma malum medyada  şu cümlelerle yer buldu “ Küçülme hız kesti”,”Dipten dönüş başladı”,”İç talep toparlanıyor”.

“Dereye su gelinceye kadar..”

Gençlerin bunu beklemeye zamanı var mı? Biliyoruz ki ekonomik aktivitenin potansiyel büyümeden daha aşağıda olması bile işsizliği oransal olarak  arttırıyor. Daralan bir ekonomide ise yaratılan istihdam adet olarak bile düşüyor.

Ekonomi büyümeye başladığında emek piyasası ve gençler açısından içimiz rahat etmeli mi?

2018 krizi reel ve finansal yatırımcıya önemli bir ders verdi. “Temkinli,ölçülü ve verimli olan ayakta kalır.”

Devletin ve hane halkının tüketimi ve ihracat artışı ile elde edilecek büyümeden artık gençlere iş imkanı çıkması şüpheli. Biliyoruz ki  ihracatcı artık yeni istihdam yaratmadan mevcut kapasitesini en verimli şekilde kullanacak. Devlet arttırdığı memurlara hep seçim olmadığından ve bütçede yeri olmadığından yenisini eklemeyecek. Hane halkı tüketirken şirketler  önce stokları eritecek,sonra az adamla daha çok üretim yapmaya çalışacak.

“Yatırım,yatırım,yatırım”

Dolayısıyla büyüme verilerine bakarken emek piyasası açısından en önemli  kalem yatırımlar.

Bu konuda  sayın Hakan Özyıldız’ın 2 Eylüldeki analizine göz atmakta fayda var. Analizin linki;

http://www.hakanozyildiz.com/2019/09/kamu-harcamalarna-dayal-ekonomik-buyume.html#more

Son çeyrekte yatırımlar %22,8 daralmış durumda.Yıllık daralma ise  %12,9 oldu.

http://www.tuik.gov.tr/hb/43/kapak/30892_img_2_43_02.09.2019774218351.jpg

Hakan Özyıldız’ın analizi şu cümleyle sonlanıyor “ Sorunların üstüne örtmeye çalışmak yerine, tartışıp bir an önce çözümler üretmek lazım. Yoksa milyonlarca işsiz genç, iş ve aş bekliyor. Umutları her geçen gün biraz daha azalıyor.”

“Ev gençleri”ni evden çıkmaya teşvik edip aşa işe kavuşturacak, sorunlarla yüzleşen kapsamlı siyasi ve ekonomik yapısal reformların gerektiği açık.Ekonomide ve siyasette “güven”  sağlanmadan yeni istihdam yaratılması da imkansız. Güveni sağlamak için gerekenler ise güçler ayrılığı,bağımsız yargı, kurumlarda özerklik,şeffaflık,düşünce özgürlüğüne saygı,liyakat, tarafsızlık,devlette denetim mekanizmalarının olması ve daha niceleri.

Oysa bunlar yerine şu anda sadece büyüme rakamlarını toparlama amacıyla kamu bankaları devreye sokularak kredi artışı yoluyla iç talep arttırılmaya çalışılmakta. Bunun iş piyasasına etkisi çok sınırlı olacak.

Sonuçta işsizlik oranları tarihi zirveye doğru giderken,Türkiye genç işsizliği dünyada en yüksek seviyede olan ülkelerden biri olmaya devam ediyor. Bunun devamı artık sosyal riskleri de arttırıyor.

Bu döngünün kırılabilmesi için artık değişim şart. Ya güven sağlanıp gençler evden çıkıp iş hayatına katılacaklar, ya da başka ülkeye göçme hayali kurmaya devam edip tütün,fast food ve sosyal medya sarmalında dönüp duracaklar.

Tüm Yazarlar

Yazarın Diğer Yazıları