Çetin Ünsalan Yazdı: ‘Geçenden 33, geçmeyenden 40 akçe…’
7 Mayıs 2025Meşhur Deli Dumrul hikâyesini bilirsiniz. Kurumuş suyun üzerine yapılan köprüden geçenden 33, geçmeyenden 40 akçe isteyen, vermeyeni de döven tarihin fantastik karakterlerinden biri. Meşruiyetini kullandığı güçten kullanan bu isim, çok zaman misallere de konu olmuştur.
Teşbihte hata olmazmış. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in katıldığı televizyon programından hızını alamayıp sarf ettiği söyler bunu hatırlattı. OSB’lerin, hallerin, şehirlerin girişine çıkışına memur koyacaklar ve denetim yapacaklar.
Elbette ilk yanıt TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu’ndan geldi ve fabrikaların kapısına memur koymakla vergi gelirinin artmayacağını söyledi. Öncelikle Şimşek’in bu derece ilginç çıkışı, Hazine’nin paraya ne kadar sıkıştığının da önemli bir göstergesi.
Tüm bunlardan vergiden soğutma anlamı çıkmasın. Sadece Gelir İdaresi’nin duvarında yazan ‘vergilendirilmiş kazanç kutsaldır’ ibaresindeki kazanç kelimesine dikkat çekiyorum. Siz insanların maliyetlerini kabul etmeyeceksiniz, iki yıl içinde ÜFE’den yüzde 100 enflasyonu hokus pokus yok edip yüzde 25,5 açıklayıp, sonra da yüksek fiyatları fırsatçılığa bağlayacaksınız ve tavrınız bu olacak öyle mi?
Tahakkuk tahsilât oranlarına baktığınızda yaşanan sıkıntıyı bile görmezden gelip, insanların giderlerini kabul etmeyerek neredeyse cirodan vergi talep edeceksiniz ve ardından ‘dahası var’ diyerek bu hamleyi mi yapacaksınız?
Yıllar önce bir pideci esnafın anlattığını anımsıyorum. Zaten borcu var ve ödemekte güçlük çekiyor, son bir ceza daha kapısına dayanıyor. Alıp makbuzu vergi dairesine gidip, anahtarı müdürün masasına koyuyor. Diyor ki: “Çok biliyorsanız, işletip ödeyin ve ben beceremiyorum.” Sonra o pideci ne mi yapıyor? Korsan taksicilik…
Yani kayıtlı ve çalışan bir esnafı kayıt dışına kaydırdığınız gibi, alacağınız da şüpheli hale düşürüyorsunuz. İşin reel sektör boyutu bu. Gelelim vergi meselesine… 2024 yılında, yani tasarruf yılı diye başlayıp tarihin en yüksek bütçe açığını verdiğimiz, 1,2 trilyon TL faiz ödemesini de 1,9 trilyon TL’ye ulaştırdığımız o yıl vergi gelirleri ne durumdaydı? Yüzde 62 artmıştı.
2025 yılının ilk çeyreğinde yıllık performans ne? Yüzde 50 artış… Üstelik bunun ağırlık bir kısmını dolaylı vergilerden ve gelir seviyesini belirlerken, hedef enflasyon masalıyla peşin vergi kestiğiniziz insanlardan topladınız.
O zaman biz de Maliye’nin kapısına mı memur koyalım? Bu kadar artan vergi gelirine rağmen, neden bu kadar büyük fakirleşme olduğunu, paraların nereye harcandığını mı denetleyelim.
Normalde bunu yapması gereken Sayıştay raporları, son yıllarda çok da tatminkâr gelmiyor. Şimşek vergi toplayamamaktan bahsetmesin. Şayet 20’li paketteki sigaranın 16 adedi vergiyse, petrol fiyatları 110 dolardan 60 dolara düşmüşken, pompa fiyatı 7 TL’den 44 TL’nin üzerine çıkmışsa ve içinde yüzde 65 vergi varsa, denetim yapması gereken Maliye değil, vatandaştır.
Sürekli isteyen Mehmet Şimşek, vermeye gelince aynı gemiden söz ediyor da, insanlara hem topladığını nereye harcadığını anlatması, hem de ödeyemeyene ‘neden ödeyemiyorsun’ diye sorması gerekmez mi?
Demek ki gerekmiyor. Neden? Geçenden 33, geçmeyenden 40 akçe de ondan. Yoksa? Beş kardeş geliyor bak.