Çetin Ünsalan Yazdı: Dezenflasyon mu anlatacaklar?
19 Mayıs 2025Zorlu geçen yılda verilerin ve yaşananların doğruluğu tartışmasının gölgesinde, Merkez Bankası yılın ikinci enflasyon raporunu 22 Mayıs Perşembe günü açıklamaya hazırlanıyor. Diyeceksiniz ki, birincisinde söylenenler neydi ki, ikincisinden ne beklensin?
Açıkçası bunu söyleyenleri haksızlık etmekle suçlayamam. Ama ne yazık ki ülkede yıla başlarken sorun halinde olan öngörülemezlik meselesi, yılın ortasına yaklaşırken daha da kronik bir hal aldı.
Vatandaşından sanayicisine kadar, günlük tüketiminde ya da yatırımlarında verilere güvenemeyen insanlar ekonominin dengelerini bozan sonuçlara itiliyorlar. Ya fiyat artışlarını korkusuyla insanlar taleplerini, gelirlerini de zorlayarak öne çekiyor ya da sanayici olası riskleri hesaplayamadığı için yatırımlarını durduruyor.
Bakan Şimşek ve Merkez Bankası yetkilileri kapı kapı dolaşmasına rağmen sağlıklı bir kaynak bulamazken, içteki yatırımcının da durmasına ya da kaçmasına neden olacak söylemler geliştiriyorlar, Mesele o kadar anlaşılmaz boyutlara geldi ki, raporlamalarda ve söylemlerde halen bir talep artışından söz ediyorlar. Oysa piyasaya baktığımızda aynı ölçüde artan bir talep görmüyoruz. Beyaz eşyadan gıdaya tüm ürünlerde tüketimin azaldığı, ama harcanan paranın arttığı görülüyor.
Bunu görmezden gelen, aradaki farkın aslında enflasyonist etki olduğunu yok sayan ekonomi yönetimi de, sürekli talepteki dirençten söz edip, sorunların üzerini ağırlaştırılan faturalar pahasına örtüyor.
Şimdi dezenflasyon sürecinden söz ediyorlar. Hatta bunun da planlandığı ölçüde gittiğine dair açıklamalar yapıyorlar. Ama bunun bir anlamıyla daralmadan, diğer yanıyla öngörülemezlikten, bir başka yönüyle de maliyet – gerçekleşme – veri üçgenindeki tutarsızlıktan kaynaklandığını, sadece kendi rakamlarında bu eğilimin görüldüğünü görmezden geliyorlar.
O zaman belli ki yeni enflasyon raporundan ve sunumunda bunun üzerinde duracaklar. Görece düşen fiyat artışlarından söz edecekler; ardından uygulamaların istendiği seyirde ilerlediğinden bahsedecekler, yine ezber hedefleri ortaya koyup, sene sonunda insanlara maaş artışı tırpanı yapmanın zeminini hazırlayacaklar.
Elbette kâğıt üzerinde verileri gerçekçi olmaktan uzaklaştırdığınızda, bunların üzerinden istediğiniz gibi bir projeksiyon çizebilirsiniz. Fakat her zorlamanın gerçeklikle ilgiyi koparttığını göz ardı ederseniz, düşündüğünüzden çok daha büyük bir faturayı vatandaşın önüne koyarsınız.
Daha kötüsü bunu karşılayacak gücü olmayan insanlar, bir tarafta ödemeler zincirini kırarken, kayıt dışı üretimlere yönelerek ihtiyaçlarını karşılamayı sürdürürler ve kayıt altında düzgün çalışan firmalarınızı ve vergi gelirlerinizi de kaybedersiniz. Bu gerçeklerle yüzleşmeden açıklanacak enflasyon raporunun hiçbir anlamı yok. Çünkü kimse buna göre yatırımlarını ya da harcamalarını şekillendirmez. Geriye de bomboş bir toplantı kalır.