Çetin Ünsalan Yazdı: ‘Yok pahasına…’
25 Eylül 2024İçte ve dışta pazarı sıkışan, finansmana ulaşmakta sorun halindeyken, bir de verimsizlik konusuna yeterince mercek tutmayan, dövizi sabit, ama TL girdi maliyetleri önemli ölçüde artan reel sektör tam anlamıyla köşeye sıkıştı.
Bir tarafta konkordatoların yansımasını, diğer tarafta enflasyon muhasebesi ile çıkan vergileri saymak mümkün. Ama uzun bir listede değişmeyen tek hakikat, ülkenin üretim ekonomisi aktörlerinin çalışanından işverenine işin içinden çıkılmaz bir noktaya sürüklendiği gerçeğidir.
ABD bile vaktinden biraz erken ve agresif bir hareketle faiz indirimi hamlesinde, reel sektörü öncelikleyen tavrını ortaya koyarken, bizde ekonomi yönetiminin ne maliyeti ne geçimi umursamaz tavrı ve salt rakam tutkusuyla hareket eden yaklaşımları sorunların boyutunu büyütüyor.
2001 krizinden hatırlayanlar bilir. O süreçte yabancı ortaklıklar, evlilikler ya da satışlarla birlikte yok pahasına giden firmalarımızı yaşadık. Bir firmanın satılması sadece el değiştirmeden ibaret değildir.
O firmanın bulunduğu sektördeki pazar payı ve ağırlığıyla birlikte başkasının eline geçtiğini unutmamak ve meseleye yaklaşırken de yerli üretim gücünü esas alan ilkeler üzerinden hareket etmek önemlidir.
Fakat ne yazık ki tüm bu riskler, sadece borç para bulma derdine düşen, bu sayede de rakamları düzeltmekten başka hiçbir önceliği olmayan ekonomi yönetimi tarafından görülmüyor.
Görülmediği gibi, bir de maliyetleri yansıtmamasını istemek, fazladan vergi çıkartmak, kur riski bindirmek, köşeye sıkışmış sektörleri ve firmaları daha da dibe itmek için normal koşullarda düzenlenmesi gereken vergi politikalarındaki hamleleri bu dönemde yapıyorlar.
Piyasada zaten konuşulan, ama herkesin dile getirmekten imtina ettiği bir mesele bu. Yani firmaların yok pahasına elden çıkması. Nitekim Türk reel sektörünün en açık sözlü insanlarından biri olan Adnan Dalgakıran bu konuda da sorumlu tavrını gösterdi ve konuyu dile getirdi.
Üretimin üreticisi olarak nitelendirilebilecek makine sektörünün temsilcisi, Türkiye Makine İmalat Sanayi Federasyonu Başkanı Dalgakıran, ekonomide toparlanmanın uzun sürmesi halinde, birçok firmanın el değiştirebileceğini, yabancıların da bu konuda incelemeler yaptığına dair duyumuyla birlikte paylaştı.
Üretmeye ve üreterek kalkınmaya niyeti olan bir ülke için bu son derece hayati bir uyarı. Öyle bir sektörden geliyor ki, tüm dünyaya sattığı ürünlerle rüştünü ispat eden makine sektörü bu uyarıyı yapıyorsa, durup düşünmek gerekir.
Yok pahasına, sıkışmış firmaların, günlük kaygılarla el değiştirmesi hem servetin kaybı, hem ülkenin üretim gücünün zayıflaması, bağımlılığın artması ve istihdam ile ilgili yaklaşımlarda daha tartışmalı hale gelmesi anlamına geliyor. Şimdi OVP üzerinden hamaseti bırakıp, bu uyarıya kulak verme zamanı.