Sosyal Medya

Fabrizio Casaretto: Dolar Ne Olacak?

6 Mayıs 2023

Bir önceki yazımda “altın kaybettirmez” deyimini masaya yatırıp altın ile ilgili fiili hesaplamalarla her zaman doğru yatırım olmayacağını aktarmaya çalışmıştım.

 

Altının fiyatları uluslararası piyasalarda iner çıkar, yanlış zamanda ters işlemler yapılırsa zarar edilebilir. Bu sarı metal bir rezerv, kuyum, sanayi ürünü veya ödeme aracıdır, kişisel ve kurumsal portföylerde bir yatırım ürünü olarak da kullanılabilir.

 

Peki döviz nedir?

Her ülkenin ödeme aracına döviz denilir, yani sadece yabancı paralar döviz değildir, Türk Lirası da bir dövizdir. Uluslararası piyasalarda kabul görmüş ve çevrilebilir (konvertibl) olan dövizlerin aralarında pariteler oluşur. Döviz işlemi yaparken hangi dövizlerin kullanılacağı iyi belirlenmelidir, aralarındaki pariteden işlem gerçekleşir.

Evet kısaca bir ödeme aracıdır dövizler, bir yatırım ürünü değildir. Ama günümüzde insanın değer kazanacak bir dövizde nakit varlığını tutmak gibi bir eğilimi olabilir, buna da yatırım diyenler veya temelde tuttuğu bir dövizin değer kaybına karşı korunmak da diyenler olabiliyor.

Unutmamak gerekir ki genel olarak dövizler alınan bir mal veya servis karşılığında verilen bir finansal üründür. Kriptolar da öyle, aslen bir ödeme aracıdır ancak sokaktaki insanın cep telefonundan bile rahatça ulaşabileceği spekülatif bir finansal enstrüman olarak işlem görüyorlar, çok az insan bir ödeme aracı olarak kullanıyor. Kriptoların sayısına bakılırsa ki bu konuda yakın zamanda bir yazım olmuştu, dünyadaki döviz adedi artık binlerce varsayılabilir…

Geleneksel ülke dövizlerinin arasında daha sık kullanılanlar vardır ve bu dövizler farkı ürünleri ve servisleri fiyatlandırmalar için kullanılabilir. En bariz örneği Amerikan Doları olmakla birlikte, Avrupa Eurosu, Japon Yeni ve İngiliz Poundu da sıralanabilir. Bunlar rağbet gören dövizler diyebiliriz, arkasında birçok ekonomik ve politik sebepler sayılabilir ama en önemli nokta olarak bu ülkelerin nispeten daha stabil ekonomilere sahip olmaları ve dünyada söz sahibi ticari hacimler yaratmaları sayılabilir.

Türkiye gibi ekonomileri biraz daha hassas ve oynak ülkelerde “Dolar ne olacak?” sorusu sıklıkla gündeme gelebilir, ama acaba asıl soru “Türk Lirası ne olacak? şeklinde sorulması daha yerinde olmaz mı? Nitekim soru sadece Dolar için soruluyor, ya diğer dövizler? Bizi ilgilendiren aslında Doların ne olacağından ziyade kendi paramızın ne kadar değer kazanıp kaybedebileceği değil midir?

Seçim sürecine birkaç hafta önce girdik, o günden beri döviz kurlarında neler olabileceğine dair sürekli sorular ulaşmakta ve farklı analizler ve yorumlar yazılmakta. Bazılarına katılmakla birlikte herhangi bir rakam vermenin somut bir yaklaşım olmayacağı kanaatindeyim. Elbet teknik analizler de yapılabilir ki şahsen de temel ve tekniği karıştırarak sonuçlarıma ulaşabiliyorum, ancak kimsenin şu veya bu olmalı diye cümleler kurmasını da çok doğru bulmadığımın altını çizmek isterim.

Önce tabii ki seyir tahmini önemli, bu bazen çok bariz olur, bazen zor. Ancak genel ekonomik ve politik konjonktür tahminleri kolaylaştırabilir. Baktığımızda Dolar kuru TL’ye karşı aylardır belli bir aralıklarda seyrediyor, günlük alt ve üst seviye neredeyse çizilmiş gibi, grafik açısından pek alışagelmiş bir durum değildir bu da bir sıkışıklık veya görünmeyen bir elin müdahalesi olabilir düşüncesi doğurabilir.

Dolar/TL kurunun grafiğine baktığımızda, ülkemizin hassas ekonomik yapısını da eklediğimizde, özellikle Ağustos 2022’den itibaren sıkışık seyrin teknik açıdan çok doğal olduğu söylenemez, hiçbir geleneksel serbest ekonomik teoride bu nispeten düz seyir açıklanamaz, tarihte serbest ve hassas ekonomilerde görülmemiştir. O zaman soru şu olabilir: kurlar serbest mi?

 

 

 

Son aylarda faiz, enflasyon ve kur üçlü analizde klasik ekonomik teorilere uymayan dengesizlikler olduğu birçok ekonomist tarafından belirtilmekte. Piyasada son günlerde 3 farklı döviz kurunun alışılmışın dışında aralarının epey açık olduğu görülüyor; TCMB, Bankalar ve serbest piyasa. Faizlerden hiç bahsetmemize gerek yok, açıklanan resmi faizlerle Bankaların sunduklarının hiçbir alakası görünmüyor. Bu sıkışık durumun ortadan kalkması için seçim ortamının geçmesi beklenebilir, ancak bu hemen ardından her şeyin rahatlayıp doğal seyrine döneceği anlamına gelmez, bir süreç gerekecektir.

Bir ekonomik yapının doğal işlevi ne kadar zorlanırsa, çıkışı o kadar volatil yani sert inişli çıkışlı geçebilir. Serbest bir ekonomide rakamlar olması gerektiği yere gelirler, düşmesi gereken düşer çıkması gereken çıkar. Eğer bir sıkışma söz konusuysa mesela bir hamle yukarı doğru direnç gösteriyorsa, sihirli eller geri çekilince rahatlama esnasında bir yükseliş söz konusu olur, ardından pozitif veya negatif gelişmelere göre, ki bunlar politik de olabilir, orta ve uzun vadede rakamlar gitmesi gereken yönde gelişir. Olumlu gelişmeler zamanla yerli ekonomik sistem için pozitif sinyallere yok açar, olumsuz gelişmeler ise daha aksilik yaratabilir ki bir ortamda zaten olumsuz bir görüntü varsa, aynı şekilde devam edilmesinin yaratabileceği değersizliğin sınırı yoktur. Her ekonominin temelinde “güven” terazisi vardır, bunun da altını çizmiştim, yani sadece rakamsal politikalar değil aynı zamanda hukuki politikaların da uygunluğu genel ekonomik durumu sağlamlaştırır.

Türk Lirasının değer kazanması için hem ekonomik hem politik olumlu gelişmeler gerekir. Seçim ortamları karışıklıklardan dolayı buna pek müsaade etmiyor ve genelde yatırımcılar bekleyip görme politikası izleyebiliyorlar, yani bireyler ve kurumlar genelde pek pozisyon almayıp önlerini görmek isterler, varlıklarını korumayı tercih ederler. Bunun için son dakikaya kalmadan Hedging mekanizmalarını oturtup beklemenin de faydası çok olabilir, TL’nin değer kaybı veya kazancına karşı farklı önlemler alarak bu mümkündür. Bu esnada dövizde TL’ye karşı bir yönde pozisyon almak riskli bir işlem olsa da risk iştahı yüksek olanlarda uygulayanlar elbet olabilir.
Dolar ne olacak sorusuna rakamsal cevap vermek imkansızdır, sarfedilen rakamlar sadece tahmini ve spekülatiftir, bazıları da kendilerini ilginç kılmak ve rating toplamak için rakam telaffuz edebilirler. Elbet kendi hesaplarım da var, ancak genel olarak ihtimalleri yukarıda sıraladığım için en azından hangi gelişmelere göre ne yönde beklentim olduğu anlaşılabilir.

 

Her hâlükârda Türk Liramız her zaman iyi olsun!

 

Fabrizio Casaretto
[email protected]
Yazılarım yatırım tavsiyesi içermez.

Tüm Yazarlar

Yazarın Diğer Yazıları