Sosyal Medya

Fabrizio Casaretto: Altın!… üstün mü?

10 Nisan 2023

2023 seçim sürecinde finansal piyasalar sadece yerel dinamiklere değil, yurtdışı gelişmelere de hassasiyet gösteriyor. Birçok iç ve dış bilinmeyenden dolayı insanlar neye yatırım yapacaklarına karar vermekte zorlanabiliyorlar. Emtia borsaları başlıca ürünlerin fiyatlarını belirlerken döviz piyasaları ve pariteler de ülkelerin ekonomik durumlarına ve politikalarına göre hareket ediyorlar.

Birçoğumuzun belki de çocukluğumuzda haşir neşir olduğumuz bir deyim vardır “altın al, hiç kaybetmezsin” şeklinde. Bir finansçı, emtiacı ve hedger olarak bu deyimin yanlış tarafının olduğunu erken yaşlarda algılamıştım. Bunu tabii “altın kaybettirir” şeklinde algılamamak gerekir. Görüşümü yazının sonuç kısmında aktaracağım.

2011 Ağustos ayında altın ons başına 1.910USD ile tarihi zirvesini yapmıştı, insanlar daha nereye çıkacak diye soruyordu, o seviyeden satış tepkileri gelmeye başladı, birkaç hafta yüksek volatiliteyle seyretti ve en son Eylül 2012 de 1.790USD ile mini tepe yapıp gerilemeye başladı, Aralık 2015’te 1.050USD’ye kadar düşüştü, sonra bir yükseliş trendine tekrar girip Haziran 2020 de 2.000USD’lik sınırı ilk defa aştı, o günden beri 1.600- 2.000 arası gidip geliyor. Bu özeti net bir şekilde 1976-Nisan 2023 arası aşağıdaki grafikte görebilirsiniz.

 

 

Teknik analiz detaylarına hiç girmeyeceğim ama anlatılacak çok detay mevcut, tahminlerde bulunmak da mümkün. 2011 yazında iyi hatırlarım teknik açıdan bir dostuma “artık kepçenin sapı oluştu, bu seviyeleri bir daha yıllarca göremeyebiliriz” şeklinde analizimi iletmiştim…

Peki o iniş öncesi son tepe civarı, Eylül 2012 ortalaması yaklaşık 1.750USD maliyet ile altın alan TL ile yaşayan Türkiye’de bir yatırımcı geçen 10,5 sene sonunda bugün karda mıdır zararda mı?

İlk önce şunu belirtmekte fayda var, altının USD/ons fiyatı USD kuru ile çarpılınca TL/ons fiyatı belli olur. Bu durumdan dolayı TL bazındaki altın fiyatları hem uluslararası borsalardaki kotasyonlara hem de USD kurunun seyri ile direkt ilişkilidir ve direkt etkiler. Ons fiyatı borsalarda inip çıkarken, Tam Altın veya başka her türlü gramajda altının TL fiyatı aynı oranda değişmeyebilir nitekim kur etkisi de mevcuttur; ancak doğru oranlarda değişmez ise muhakkak hızla arbitraj olur ve denge yeniden sağlanır. Sadece arbitraj kovalayan ve yapıp kazanan trader’lar vardır.

Önce USD bazında bakalım. Altın maliyeti Eylül 2012’de ons başına 1.750USD varsayıyoruz. Bugünlerde altın ons 2.000USD civarı, yani 10.5 senede 250USD’lik bir artış olmuş, aradaki iniş çıkışlara hiş değinmiyoruz çünkü al-sat yapılmadı varsayıyoruz. Ancak bu 250USD kazanıldı diye düşünmemek gerekir nitekim dolar enflasyonu da mevcut. Bu süreçte dolar enflasyonu ABD verilerine göre kümülatif %30,25 çıkıyor.

Bu durumda altının Eylül 2012’deki 1.750USD fiyatının enflasyon eklenmiş aktüalize bugünkü bedeli takriben 2.280USD oluyor.

Ara sonuç ve basit bir anlatımla, Eylül 2012’de 1.750USD’den altın alan bir yatırımcının maliyeti bugünkü altın fiyatı olan 2.000USD’nin üzerinde kalıyor, yani 250USD kazandım derken reel anlamda zararda oluyor. TL bazında bakalım.

Eylül 2012’de ortalama USD kuru yaklaşık 1,80 idi, o ayki 1.750USD’lık altının ortalama TL fiyatı yaklaşık 3,150TL oluyor. Bugün kuru 19,25 alırsak güncel 2.000USD’lik altın ons fiyatı ise TL bazında yaklaşık 38,500TL’ye denk geliyor.

Aynı dönemde TL resmi enflasyon rakamları (TÜİK TÜFE) kümülatif %511 çıkıyor. Bu da Eylül 2012’deki 3.150TL’yi günümüzde yaklaşık 19,250TL’ye denk getiriyor, yani altının güncel TL fiyatının tam yarısı görünüyor; kısaca, 10.5 senede altını TL bazında tutanlara getiri resmi enflasyondan arındırılmış TL bazında %100 oldu sonucu çıkıyor. Hakikaten öyle mi? Sonuç niçin böyle çıktı?

Bu aslında reel anlamda net gerçekleşen bir durum değil. Enflasyon rakamlarının muhtemelen reelde daha yüksek seyretmiş olması ve 10.5 senelik enflasyonun kümülatif %511’in çok üzerinde olması sonucunda TL’de daha az kâr veya zarar bile çıkarabilir. Kurların yüksek seyretmesi de altının TL fiyatını enflasyona kıyasla ayrıca tetikledi, ons/USD fiyatı sabit kalsa bile kurların yüksek seyretmesi yatırımcıların USD tutması ile eşdeğer oluyor.

Bu hesaplar resmi TUİK enflasyon rakamları ile yapılmıştır, sokaktaki reel enflasyon ile nasıl bir netice alınacağı kullanılacak rakamlara bağlıdır. Bu sebeple Eylül 2012’de altını USD bazında alıp tutanların bugün zararda oldukları ne kadar net söylenebilse de, TL olarak yatırım yapanlar reel anlamda kârlı mı zararlı mı sorusuna cevap vermek şu aşamada mümkün değil. Başka bir mantık “kurlar son senelerde o kadar yükseldi ki TL olarak kârlı çıkılması normaldir” diyebilir, ama bu iddia için arkasında gerçek hesapların yapılması gerekir.

Geleneksel «altın her zaman iyi yatırımdır» deyimi sadece kolay kaçamak bir deyimdir. Mesela 1.750USD’den satıp 1.050USD’den geri alınabilirdi… Pek kimsenin yaptığını düşünmüyorum. Altın da diğer yatırım araçları gibi doğru zamanlarda alınıp satılması gerekir.

Dünyada altın kotasyonları dolar bazındadır ve aynı dövizle işlem yapılır. Dolar almayıp altın almak, eninde sonunda dolar bazında bir işlem yapmak demektir, yani aslen ülkemizdeki dolar talebini düşürmez. Altın aldıkça hem altın talebi hem de dolar ihtiyacı artıyor.

Finansal piyasalar gelişti. Artık illa fiziki altın peşinde koşup, alıp, kasaya koymaya gerek yok, satmak için de kasadan alıp, çıkıp, koşturup satmak lüzumsuz. Altın kontratları veya altın fonları mevcut, oturduğunuz yerden anında kâğıt üzerinde de olsa altın sahibi olunabilir, saklama hesabınızda tutuluyor, illa sarı liraları veya külçeleri görmek ve tutmaya gerek yok, hayatı kolaylaştırıp, güvenip, geleneksel rutinlerden kurtulmamız gerekir.

Bir ekonomist dostumun söylediği gibi, altın nedir size göre? Bir emtia? Bir kuyum? Bir metal? Niçin bu fiyatta? Niçin inip çıkıyor? Sarısının parlaklığı mı cazip? Bu emtianın değeri her insana göre değişir, verdiğiniz değer kadardır, kimisine göre hiç değeri de olmayabilir.

Bu esnada tabii ki vadeli piyasalardaki finansal araçlarla altın pozisyonları Hedge edilebilir. Hedge etmek fiyatlandırmak demek değildir! Hedging sayesinde iniş ve/veya çıkışlardan korunursunuz, bu işlemleri bir uzman eşliğinde yapmalısınız. Hedging ile zarar etmezsiniz, ek getiri de sağlayabilirsiniz.

Altın, diğer emtialar gibi inişli çıkışlı seyreder. Her zaman yukarı çıkar ve kazandırır diye bir kural yoktur. Doğru zamanda alınıp doğru zamanda satılmalıdır. Uzun vadelerde enflasyon etkileri hesaplanmalıdır. Konservatif düşünce yapısı ile sürekli alıp kenara koyulacak bir emtia değildir, elimize yapışmadan elden çıkarabilmeyi ve tekrar alabilmeyi de bilmek gerekir.

 

Fabrizio Casaretto
[email protected]
Yazılarım yatırım tavsiyesi içermez.

Tüm Yazarlar

Yazarın Diğer Yazıları