Sosyal Medya

Çetin Ünsalan: Nerede bu mezunlar?

11 Ağustos 2023

Türkiye’nin işsizlik rakamlarına bakarsanız, her şey toz pembe. Geçen seneye göre yüzde 0,1 artan bir işsizlikten bahsediyoruz. O zaman biraz sağlama yapalım. 2022 yılında Türkiye yüzde 5,6 büyüdü.

Bu büyümenin niteliği tartışılır. Çünkü ağırlıklı olarak tüketimden ve tüketim kredilerinden kaynaklandığını biliyoruz. Velev ki öyle olmasın, dolu dolu, istihdam yaratan bir yüzde 5,6’dan söz ediyor olalım.

Türkiye Odalar Borsalar Birliği’nin önceki yıllarda paylaştığı raporlar aklımda. Ülkede her yıl üniversitelerden yaklaşık 850 bin kişi mezun oluyor. Yüzde 5 büyüyerek bunun sadece 500 bin kişisine iş bulabiliyoruz.

Geriye kaldı 350 bin kişi… Bu süreç içinde işini kaybedenleri de yok sayalım. Çünkü TÜİK çeşitli gerekçelerle işsiz olan ama işsiz saymadığı oranın yüzde 24,2 olduğunu zaten itiraf ediyor. Sadece yüzde 9,6’yı esas alıp, üzerini işsiz saymıyor.

Peki günün sonunda geriye kalan yüzde 15 ne yapıyor? Haklı ya da haksız gerekçelerle bu insanların çalışma yaşamına katılmıyor olması, onların işsiz olduğu gerçeğini ve evine ekmek götüremediği durumu değiştiriyor mu?

Elbette değiştirmiyor; ama yok sayılıyorlar. Öyleyse işsizlik sadece yüzde 0,1 arttıysa, neredeyse 300 bini bulan sayıda üniversite mezunu nereye gitti? Yurtdışı olamaz, gerçekçi değil. İşsizler mi; öyle gözüküyor. Peki onların durumu ne olacak? Kimsenin bu konuyla ilgili suçlama yapmaktan başka fikri yok.

Ülkede ne iş hayatında ne de eğitimde olmayan gençlerin oranı yüzde 26’lar civarında, ama ülkede genç işsizlik yüzde 18. Rakamların hiç biri birbiriyle tutmuyor. Aslında bu saçmalığa ‘üniversite şart’ tutkusuyla başladık.

Çok muhteşem bir proje olarak açıklanan her ile üniversite, eğitim odaklı bir yapı değildi. Çünkü o üniversitelerin çoğunda bina vardı, hoca yoktu. Hoca vardı; eğitim tartışmalıydı. Fakat bir kaç işe yaradı.

O illerin tüketim ekonomisini ayakta tuttu. Bir başka boyutuyla da, genç bir nüfusun, ortalama 4 sene işsizlik kayıtlarının dışında kalması sağlandı. Sonrasında da attık onları geniş tanımlı işsizliğin içine ve kaybolup gittiler.

Elbette bu arada üniversite mezunu, ama yetersiz eğitim alan, fakat ellerinde mesleki birikimleri olmayan genç bir kitle yarattık. Nitelikli olanların da çok azı, istediği maaşlara iş bulur hale geldi. Neden? Çünkü kapının önü üniversite mezunu doluydu.

Bugün geldiğimiz noktada mesleki eğitim ile ilgili alarm büyüyor. Sanayi nitelikli personel bulamadığından yakınıyor. Her ilde açtığımız üniversitelerin yetersizliği nedeniyle de çocuklar iş bulamıyor. Bulanlar da köle fiyatına çalıştırılmak isteniyor.

Günün sonunda TÜİK çıkıp fıkra anlatıyor. Fıkra şu: Türkiye’de işsizlik yüzde 9,6. Şimdi dağılabiliriz.

[email protected]

Tüm Yazarlar

Yazarın Diğer Yazıları