Sosyal Medya

Ücret artışları enflasyona neden olur mu? (2024 Nisan Güncelleme)

12 Temmuz 2022

Ücret artışları  enflasyona neden olur mu? (2024 Nisan Güncelleme)

29.11.2023 (Son Güncelleme)(Sayfanın en sonunda)

Twitter üzerinde geçtiğimiz haftalarda asgari ücrete yapılacak zamların enflasyona neden olup olmayacağı uzun uzun tartışıldı. Ben hem bu tartışmaları özetlemek hem de ileride bu soruyla ilgili google dan copy paste ödev yapacak genç iktisatçılara kaynak olması için bu yazıları toparladım.

Tartışmaların ilk döndüğü tarih haziran 2022 ortasıydı. Ana akım iktisatçılarımız, asgari ücret artışı enflasyona yol açar minvalinden sözler sarf etmeye başladılar. Heterodoks iktisatçılar anında görüntü verdiler. Hatırlayabildiklerim. İlhan Döğüş, Baki Demirel ve Oktay Özden….

İlhan Döğüş hoca şu eleştirileri getirdi:

Maaş sadece maliyet değildir. Maaş aynı zamanda talep kaynağı hem de en güçlü talep kaynağı. Ben ayakkabı firmasında çalışıyorsam, maaşımla alacağım başka bir sürü ürün var. Yani benim maaşım o ayakkabı firmasına maliyettir ama malını aldığım başka firmalar için de bir gelirdir. Eğer her bir firma maaştan kısarsa toplam talep aşağı gidecek ve toplam kârlar da aşağı gidecek.Link

Baki Demirel

Karşı karşıya kaldığımız tablo son 3 yıldır, emek gelirlerinin hızla azaldığı ama kârların ve rantların büyümeye devam ettiği görüldü. Dolayısıyla enflasyondaki artışın sebebini ücret-fiyat spiralinde aramamak gerekiyor. Burada esasında kâr-fiyat spiralinden söz edebiliriz. Dolayısıyla asgari ücret artınca enflasyon artacak söylemi biraz fırsatçılıktır. Kârları ve fiyatları artırmanın bahanesidir. Asgari ücretin artırılmasının insani bir tarafı vardır. İktisat da insani, toplumsal bir bilimdir. Emekçi kesim yüksek enflasyon altında ezilirken bunların ücretlerini artırmayalım demek insani açıdan doğru değildir iktisadi gerçeklerle de uyuşmamaktadır. Ücret artışları yüzünden enflasyon artmamaktadır bilakis enflasyon hızlandığı için ücret artışlarına ihtiyaç duyulmaktadır Link

Oktay Özden

Asgari ücreti  artışı yapmasanız da şu an zaten enflasyon 3 haneli. Asgari ücrete sene başında %50 nominal zam geldi. Hali hazırdaki 3 haneli enflasyonun ana itici unsuru ücretler mi sizce? yoksa kur mu? Link

Derli toplu ilk yazı ise Cüneyt Akman hocadan geldi.

Kaynak:https://tele1.com.tr/asgari-ucret-enflasyon-yaratir-safsatasi-652530/

Bu yazıdan sonra Ensar YILMAZ hoca bir yazı kaleme aldı.

Kaynak:https://www.gazeteduvar.com.tr/farkli-fiyat-rejimlerinde-asgari-ucret-enflasyon-iliskisi-haber-1572727

Hacettepe İktisat bölümünden Hüseyin Özel tartışmayı twitterda başlattı.

Kaynak:https://twitter.com/There_alone/status/1546856164398313472

Hüseyin hocanın gönderilerini özetliyorum. Hocanın akademik bilgileri için link

Emek maliyetlerinin toplam maliyetler içerisindeki payı önemli; emek yoğun mal üreten sektörlerde artışın daha fazla olması beklenir  Ancak bunun enflasyon yaratıp yaratmayacağı, herseyde önce firmaların bu maliyetlerini markup fiyatlarına yansıtma gücünün ne kadar yüksek olduğuna bağlı; Firmanın maliyetlerini fiyata yansıtma gücü, Kalecki’nin “monopol derecesi” kavramına bağlı, burada, yalnızca firmanın değil, sektörün ortalama monopol derecesi de önemli bence. Bu güç olmadan ücret artışı enflasyon yaratmayacaktır. Bir başka nokta da resesyon tehlikesinin de (dünya genelinde) bu olanağı sınırlaması. Tartışılan bir nokta da, “ücret sıkışması” [Marksist (?) “kar sıkışması” hipotezinin tersi] denebilecek bir durum. Yani, asgari ücretlerin reel olarak düşmesi, karların artması bakımından önemli; kar artışları da enflasyona yol açar görüşü var; Burada tabii yine, monopol derecesi belirleyici; verimlilik artışları da önemli bir unsur. Tabii işgücü piyasası yeterince “sıkı” değilse (yüksek işsizlik varsa), ücret artışlarının fiyat artışlarının gerisinde kalması doğal. Yani ücret artışı enflasyon yaratmak zorunda değil;Para” daha çok “rantiyelerin” eline geçiyor (artarak); ancak yatırım yerine yine spekülatif alanlara (iktisat politikası yedeğinde) yöneliyor. Bu durumda enflasyonist bir baskı yaratılabilir. Yani, enflasyon bir maliyet sorunundan çok bölüşüm sorunu gibi kendisini gösteriyor.

Yani sorun yalnızca enflasyon değil, herkesin bildiği gibi; şu anlamda: sadece enflasyonu önleme derdimiz varsa, saf istikrar politikaları “yeterli” olabilir, ama bunları kimin ödeyeceğini yakından biliyoruz. Zaten bizi buraya getiren de bu politikalar değil mi?

Cüneyt Akman bey bu yazı üzerine aşağıdaki gönderileri yazdı.

Ücret artışları her zaman enflasyona neden olur

Ücret artışları her zaman enflasyona neden olur

Kaynak:https://twitter.com/cakman4/status/1546881129369767936

Yukarıdaki tezin “en azından Turkiye’de asgari ücret artisi daima enflasyona neden olur” şekli ise ya bir mantıksal/üst derece soyut teorik zorunluluk olarak getirilir ki o zaman yukardaki şeklinden hiç farklı değildir. Yahut belli bir konjonktüre has bir durum olarak söylenebilir. (Burada Ensar YILMAZ hocanın yazısına gizli atıf var. Link) Bu versiyonda +ücret enflasyon yaratır tezi ya çesitli aktorlerin davranış biçimleri ve /veya bazı maddi psikososyal parametrelerin özgül nicelikleriyle ilgili özel haldir. Ama o zaman bu iddia aynı şekilde nicel ölçümler ve bunların etkisi irdelenerek delillendirilmeli u ana kadar bu nicel analizin yapıldığını görmüş değilim. Mantıksal analizler ise dediğim gibi daha sorunlu. Aktörlerin olası davranışlarından yapılan çıkarsamalar ise aktörlerin (işveren örgütleri sendikalar devlet vb) davranışlarının sabit olduğu gizli varsayımıyla malul. Halbuki bu mesele ancak aynı anda çeşitli vadelerde ve dinamik olarak ele alınabilir. Aktörlerin oyundaki değişen tutumları ancak böyle “analiz”e dahil edilebilir. Son olarak bir başka eksiklik de kanımca analitik çerçevenin bizatihi özü itibariyle olan eksikliktir. Ben analitik-sentetik akıl yürütmeleri tercih ederim.(İsteyen “diyalektik” terimini tercih edebilir.) Karmaşık (complex) olgular analitik çerçeve dahilinde incelenmeye müsait değil bana göre.

Benim iddiam asgari ucret artışının Türkiye’de enflasyon yarattığına dair ampirik ikna edici araştırmalar yoktur. Reel asgari ücret düşerken enflasyon yaratması için beklentiler ve güç ilişkileri dışında mantiksal neden yoktur.Asgari ücret artışı daima enflasyon doğurmaz, hâttâ uzun vadede çok kez bunu azaltır” tezimin normatiflikle ilgisi yoktu. Bir demokrat olarak emekçi gelirlerinin artmasını isterim; bunun için çare üretmenin iktisatçının görevi olduğunu da düşünürüm

 

Mustafa Sönmez hoca

Bütün şartlar dikkate alındığında asgari ücretteki artış enflasyonist bir etki yaratmaz. Çünkü enflasyona etki eden en önemli dinamik döviz fiyatları. Döviz fiyatlarından kaynaklanan bir maliyet artışı ve bunun önce üretici sonra tüketici fiyatlarına yansıması var. Asgari ücret arttı diye talepten kaynaklanan bir artış yok şu anda. Türkiye’nin yaşadığı enflasyon ağırlıkla maliyet enflasyonu. Yani döviz fiyatlarının artması, ithal edilen girdi ya da mamul malların fiyatlarının yüksekliği ve bunun tüketici fiyatlarına yansıması. Talepten kaynaklanan bir enflasyon da var fakat çok tali. İnsanlar enflasyondan sakınmak için birtakım harcamalarını öne çekiyorlar. Yarın bu fiyattan bulamayız diye talepte bulunuyorlar. Bunun da getirdiği bir fiyat artışı var ama asli olan bu değil, asli olan maliyet enflasyonu ve bu dövizden kaynaklanan bir enflasyon. Asgari ücret artışının talep enflasyonunu kamçılayan, öne geçiren bir etkisi olmaz.Link

Sungur Savran Hoca

Oysa ücret artışları enflasyonun sebebi değildir. Zira kimsenin ücreti enflasyondan daha fazla (TÜİK’in manipüle edilmiş rakamları değil gerçek enflasyon!) artmamıştır. Bilakis enflasyon ücretleri gün gün eritmiş patronlara bir ucuz emek cenneti sunmuştur. “Ücretler sebep enflasyon sonuç” değildir. Enflasyon sebep yoksullaşma sonuçtur! Yoksullaşmaya engel olacak tek önlem ücretlere enflasyon oranında her ay zam yapılması (Eşel Mobil) ve tüm sözleşmelerin bu taban üzerinden gerçekleştirilmesidir. İşçi emekçi için hayırlı bir adım varsa budur.

Patronlar sadece ekonomik çarpıtmalara başvurmamış işyerleri kapanır diyerek kendini acındırmış, işçi çıkartırız diye tehditler savurmuş ve sonunda bir kez daha açlığa endekslenmiş bir asgari ücreti elde etmiştir. İktidarın “hayırlı olsun” dediği asgari ücretin kime hayrı olduğu buradan da bellidir.Link

İspanya Çalışma Bakanı Yolanda Diaz ülkedeki enflasyona neden olan faktörün maaşlar olmadığını söylüyor

2023 GÜNCELLEME

Menekşe Hoca

Isabella M. Weber

Enflasyona ilişkin hakim ana akım görüş, bunun talep kaynaklı olduğunu ve her zaman makroekonomik sıkılaştırma(faiz artırımı) ile mücadele edilmesi gerektiğini savunmaktadır. Buna karşın, ABD COVID-19 enflasyonunun ağırlıklı olarak mikroekonomik kökenli bir satıcı enflasyonu olduğunu, yani piyasa gücüne sahip firmaların fiyatları artırma kabiliyetinden kaynaklandığını savunuyoruz. Bu tür firmalar fiyat yapıcıdır, ancak yalnızca rakiplerinin de aynı şeyi yapmasını bekledikleri takdirde fiyat artışına giderler. Bu tür satıcı enflasyonunun geçici olabilecek genel bir fiyat artışı yarattığını, ancak belirli koşullar altında kendi kendini sürdürebilen enflasyonist sarmallara da yol açabileceğini savunuyoruz. Politika, enflasyonu başlangıçtan itibaren önlemek için dürtü aşamasında fiyat artışlarını kontrol altına almayı hedeflemelidir.Makale

 

 

WSJ

Why Is Inflation So Sticky? It Could Be Corporate Profits

ECB

How tit-for-tat inflation can make everyone poorer

@Lagarde

In some sectors, firms have been able to increase their profit margins on the back of mismatches between supply and demand, and the uncertainty created by high and volatile inflation.

Citi

 

https://twitter.com/meeeeenekseee/status/1661061884882169857/photo/1

 

ECB

İngiltere Merkez Bankası Enflasyon Konusunda Hatasını Kabul Etti

 

Europe’s Inflation Outlook Depends on How Corporate Profits Absorb Wage Gains

https://www.imf.org/en/Blogs/Articles/2023/06/26/europes-inflation-outlook-depends-on-how-corporate-profits-absorb-wage-gains

 

How to reduce inflation without increasing unemployment and income inequality

02.04.2024 (Son Güncelleme)

 

Ankara

 

Tüm Yazarlar

Yazarın Diğer Yazıları