Sosyal Medya

FÖŞ yazdı:  Ekonomide yaz yağmuru değil bunlar

4 Ağustos 2022

Eşimle 2 hafta Cunda Adası’nda tatil yaptık, şimdi bayat ekmeğe talim ederek, bir yıl kredi borcumuzu kapatmaya çalışacağız. Ama olsun, değerdi, çünkü bizden çok daha kötü durumda olanları görerek, Odin’e şükrettik. Malum, artık Türkiye’de “celebrity” ya da “sosyete” sınıfının önde gelenlerinden biriyim. Cunda’da da halkımla kucaklaştım, onlardan akan sevgi selinde yıkandım. İlk gece karşıma çıkan, daha doğrusu yakamdan tutarak beni sert bir şekilde silkeleyen bir hayranım “Ulan, yaz bunları, yaz” diye haykırdı. “Dün gece hanım ve iki çocukla yemeğe çıktık. İçki bir duble rakı, fatura TL1.500, ben nasıl kente döneceğim şimdi?”  Cunda’da esnaf ziyaretlerini de eksik etmedim tabi ki. Zaten TEKEL dükkanı sayısı da fazla değil. Duyduğum en acıklı yorum “Vergi ve bankaya çalışıyoruz, Abi” oldu bir kadın esnaftan. Ondan bir kasa 21 yıllık viski alarak maddi destek sağladım. 2 Ayvalık tostu, bir Diet Kola’ya (eşimle paylaşarak tasarruf yaptık) TL150 isteyen kadın kasiyer de çok utanmıştı. “Ciro harika” dedi, “Sonra mal almaya gidiyoruz, ciro yetmiyor, eşten-dosttan borç alıyoruz”.

Belki de zıvanadan çıkan enflasyon ve gittikçe derinleşen yoksulluğun en güzel örneği Türk kahvesi eşliğinde ikram edilen 50 gramlık pet suydu.  Evet, yanlış duymadınız, sadece 50 gram. Kendimi Hobbit zannettim, ama bu sıcak havada votkayı fazla kaçırmaktan da kaynaklanabilir.

Enflasyon vatandaşı pençesine aldı ve cendere gibi sıktıkça sıkıyor. Hala enflasyonla mücadele ettiğini ve etmeye devam edeceğini söyleyen  hükümet de halkın yarasına tuz basıyor. Sevgili Nebati Abim, “yıl sonunda düşer” derken, Ömür Boyu Önderim RTE de “Sabredin, 2023 başında kurtulacağız bu beladan” diye gaz veriyor. Sanırım bu umutların kaynağı ekonomide kötü adam rolünü Berat Albayrak’tan başarıyla miras alan TCMB Başkanı Kavcıoğlu. Çünkü, söylenenler onun Enflasyon Raporu’nda yer alan aşağıdaki meşhum diyagramı ile örtüşüyor.

Bu bir hayal. Enflasyon sittin sene düşmez. Sebepleri de basit. Sadece 2 tanesini anlatacağım. Resmi Yİ-ÜFE %145, TÜFE %80. Zaman içinde hangisi ötekine “yakınsar”?  Ekonomik kurama göre cevap basit. Diğer değişkenler sabit kalmak üzere, iç talep düşerse, Yİ-ÜFE TÜFE’ye doğru geriler. Büyüme devam ederse, şirket kar marjını geri almak için zamlı satış yapar.

Bir başka deyişle, ekonomide barsaklarımızı delecek bir resesyon yaşanmazsa, TÜFE Yİ-ÜFE’ye doğru ivmelenecek. Böyle bir resesyon mümkün mü?  RTE’nin seçimden önce resesyondan kaçınmak için her çareyi deneyeceği kesin. Nitekim, Temmuz ISO imalat sanayi PMI daralma bölgesinde yaşamını sürdürse de, hem imalat sanayi hem de hizmetleri kapsayan MUSIAD-SAMEKS 54.6’a çıkarak ekonomik aktivitenin çok hızlı olmasa da genişlediğini gösterdi. Yaz döneminde güçlü turizm geliri ve yıl-ortası zamlarının harcanmasıyla büyüme devam eder.

Fakat, RTE’nin kontrolü dışında iki risk var. İlkin, Kavcıoğlu artık sanayici ve tüccarı düşman belledi, bu yüzden kredi vereni falakaya çekecek. Aşağıdaki grafikte kredilerin nasıl yavaşladığını ve faizlerin nasıl yükseldiğini göreceksiniz. Bu trend devam ederse, krediye susayan iş kesimi havlu atar. İşte, artık basının ekonomi sayfalarında sıklıkla duyduğunuz “ani duruş” ifadesi bu riski betimliyor.

 

 

İkinci risk artık her an nefesini ensemizde hissettiğimiz kur şoku. Eli kulağında, çünkü  hükümetin sürekli sızdırdığı “Yakında dışardan $50-60 milyar gelecek” haberleri külliyen yalan. Bu tür kaynağı sadece IMF verebilir. Vatandaş dışardan kaynak gelmeyeceğini anlayınca, dövize saldırabilir. Dövize saldırı senaryosunun ikinci “varyantı” ise   bankaların yükselen dolar ve Euro mevduat faizlerinin KKM’den mevduat emmesi.

Bunlar şoklar, her an vurup bizi vurgun yemiş dalgıç misali yere serebilir. Bir de dış açık var ki, kangren gibi. Bir gün kol kesilecek, ama ne zaman tam bilmiyoruz. Temmuz öncü verilerine göre dış açık aylık $10 milyar. Benim naçiz hesabım turizmden yaz aylarında ortalama $7 milyar gelir. Yani, dış açık Temmuz temposunda sürerse, cari dengede bozulma hızlanır.

Niye bu devasa dış ticaret açığı?  Sayın Kavcıoğlu’na göre, tek nedeni yükselen enerji ve emtia ithalatı faturası.  Bu kısmen doğru. Hatta, enerji ve altın dışı dış ticaret dengesi fazlada, ama yeterli değil, çünkü iç talebi kontrol edemediğimiz sürece, her ürün ve hizmetin girdisi olan enerji ithalatını da sınırlayamıyoruz. Dış ticaret açığının temel nedeni düşük faiz. Tüketimi öne çekiyor, halkı tasarruftan konut ve otomobil gibi aptalca enflasyon sigortası yatırımlara yönlendiriyor. Bu hastalık Brent $50/varile düşse de dış ticaret açığının sorun olarak kalması sonucunu doğurur. Zaten öyle bir ihtimal de yok, Brent yaz rehaveti ardından herhalde $100-125 bandına yerleşirken, kışın doğal gazdan öyle bir ithalat faturası gelecek ki, Antep biberi yemiş gibi gözlerimizden yaş gelecek. Ek olarak, AB artık resesyonda, kışın iyice duracak. İhracatımızın %50’si AB’ye gittiğine göre, ihracat da sekteye uğrayacak.

Son olarak da Eylül-Aralık döneminde yüklü dış borç yenilemesi var. Sistemde tuttuğu döviz spekülasyon konusu olan şirketler borçları yenilemez, itfa eder. Bankaların da döviz kredisine ihtiyacı az, çünkü kredi/mevduat oranı %100’ün altında. Tüm bunları birleştirdiğimizde önümüzdeki 12 ayda kış aylarında zirve yapan $40-50 milyar gibi bir dış finansman yükü ortaya çıkar. TCMB’de bu para yok, harcanabilecek dövizi en fazla $30 milyar.

O zaman iki senaryo var. İlkin, 3 aydır savunduğum gibi bireylerin döviz hesaplarına da kısıtlamalar. İkincisi de ödemeler dengesi krizi, yani, dış borçlarda temerrüte düşmek. T.C. temerrüte düşmez, ama vatandaşın servetini gasp etmekten  tarih boyunca hiç çekinmedi. Tek soru şu.  RTE’nın bireylere sermaye kontrolünü göze alması için dolar/TL hangi düzeye fırlamalı?   Bence bu düzey 22-24 arasında. Ehh, dolar/TL 22-24’e çıkarsa da enflasyon 3 haneye sprint atar.

Kafanızı ve totonuzu ıslatan yaz yağmuru değil, Ey Vatandaş. Siyasi  İklim Değişikliğinin sonucu olan Erdoğan Musonları. Bunlar kış aylarında dondurucu soğuğa dönecek.

 

FÖŞ

 

FÖŞ yakındı:  Bu kışı nasıl çıkartacağız, ben de bilmiyorum

 

FÖŞ anlattı:  Erdoğan, Ekonomik Krizle Tarihe Geçecek

 

Bu türde bir enflasyonla yaşamaya alışamayız’

Tüm Yazarlar

Yazarın Diğer Yazıları