Sosyal Medya

Çetin Ünsalan: Sepete göz atacak mısınız?

7 Mart 2022

 

Merkez Bankası aylık değerlendirmesini kapsayan enflasyon raporunu açıkladı. Raporda öyle ifadelere yer veriliyor ki, uygulamalarla karşılaştırınca ancak mizah konusu olabilir. Bir kere enflasyon değerlendirmesinden çok gerekçe yaratmak üzerine kurgulanmış, objektif olmaktan uzak ama bahaneler üreten bir metin olduğunun net bir biçimde altını çizmek gerekir.

 

Türkiye’deki enflasyon yükselişini sadece ürün grupları üzerinden yaptığınız bir değerlendirmeyle açıklamanın gerçekçi olması mümkün değil. Şayet bir durum analizi yapıyorsanız, enflasyondaki yükselişi şu veya bu ürün grubuna bağlayamazsınız.

 

Madem KDV’deki indirimin enflasyonun daha çok artmasını frenleyici bir etki yarattığı yorumuna giriyorsunuz, o zaman ürünlere maliyet yaratan kamusal etkilerden, üretimsizliğe kadar bir dizi tespiti de ortaya koymak durumundasınız.

 

Düz mantık istatistik analizi yapılsaydı bunu söylemezdim. Ama şayet böyle alt metinlere giriyorsanız, sadece bir başlık üzerinde değerlendirme yapamazsınız. Aynıca gerçekçi bir değerlendirme için alt metinlerin masaya yatırılmasını da doğru buluyorum.

 

Lakin sadece hükümet edene yarayacak unsura göz kırparsanız bu çok hoş ve objektif bir tavır olmuyor. İşin bu boyutunu bir kenara bırakalım. Enflasyon raporuna göre en yüksek tetikleyici rolü gıda ve enerji fiyatları oluşturuyor.

 

Nitekim aynı yorumu ekonomi kanadında da sık sık duyuyoruz. Bununla ilgili fırsatçı aramak falan gibi sözde tedbirleri bir kenara bırakırsak, günün sonunda herkesin hemfikir olduğu bir başlıktan söz edebiliriz.

 

Demek ki bu ülkede gıda enflasyonu ile enerji fiyatlarının baskısı, harcamalardaki ağırlığı nedeniyle enflasyona negatif bir etki yapıyor. Sanıyorum buna ülkede karşı çıkan olmayacaktır.

 

O zaman neden bir kaç ay önce, enflasyon rakamının belirlenmesinde kullanılan sepette, gıda ve enerji fiyatlarının ağırlığını düşürdünüz? Manzara bu olduğuna göre, vakit kaybetmeksizin, sepeti yeniden kurgulamayı düşüyor musunuz?

 

Yetmedi… Madem ekonomik göstergelerin üzerindeki en rahatsız edici tetikleme bu iki başlıktan geliyor; hangi gerekçelerle politika faizini belirlerken, gıda ve enerji harcamalarının dışarıda tutulduğu çekirdek enflasyonu gerekçe göstererek faiz indirdiniz?

 

Üstelik bunu elektrik ve doğalgaz faturalarının birden bire can yaktığı ay itibariyle uygulamaya koydunuz. Şimdi faiz kararlarını değerlendirirken, meseleyi tekrar masaya yatırmayı düşünüyor musunuz?

 

Ülkede şu an itibariyle yaklaşık eksi yüzde 40 faiz uygulandığının farkında mısınız? Peki böyle bir ortamda Hazine ve Maliye Bakanı, yurtdışı kaynaktan ümidini kesmiş ve finansmanı TL mevduatıyla sağlayacağını söylemişken, bunu nasıl başarmayı düşündüğünüzü de açıklar mısınız?

 

Ortada çok büyük ekonomik sorunlar var. Ama ilk sorun sürekli yakınan, yakındığını daha da yakınacak noktaya taşıyacak yanlışlar yapan, bu yanlışlarda ısrar eden, hatta bunu ekonomik başarı gibi anlatmaya çalışan, ama asla ders almayan bir hükümetin varlığı.

 

[email protected]

 

 

ANALİZ:  Ukrayna Savaşı’nın reel sektöre zararını hesaplıyoruz

 

 

Doç. Dr. Ata Özkaya Yazdı: ‘Enflasyon, Rasyonellik, Para Politikası ve Rusya-Ukrayna Çatışması…’

 

Recep Erçin’den bomba haber:  ‘Batılı şirketlerden tedariği kesin talimatı’

Tüm Yazarlar

Yazarın Diğer Yazıları