Sosyal Medya

Veri Delisi yazdı: Defterhane Projesi

11 Ekim 2021

Cemil Şinasi Türün ve ekibi, “Defterhane” projesiyle vadeli çekleri blockchain ortamına taşımayı hedefliyorlar.

Türkiye ve Hindistan ülke örneklerinde varolan ve  halkın kendi kendine kredi yarattığı  yegane sistemin adı “vadeli çek” sistemidir. Bu sistemde, çek için ileri bir tarih atılmakta ve  çeki devralan kişi bu çeki başkasına devredebilmektedir.  Bu sistem yoluyla gayri-kredi (banka sisteminden bağımsız) yaratılmaktadır.

Prof. Dr. Gültekin ÇETİNER durumu şöyle özetlemektedir: “Özellikle gelişmekte olan ülkelerde para arzı sınırlıdır ve bankalardan kredi yoluyla elde edilen para maliyeti faizlerin yüksekliği nedeniyle çok yüksektir. Diğer taraftan, merkez bankaları ve ticari bankalar para arzı üzerinde mutlak kontrole sahiptir. Ancak, rekabet ve ithal mallar nedeniyle kar marjları çok düşüktür. Küçük ve orta ölçekli tüccarlar (esnaf) ve firmalar işlerini sürdürmek için ucuz fonlar bulmakta zorlanmaktadır. Güven temelli kültürün bu tür uygulamalar için de büyük etkisi
vardır. Bu nedenle, vadeli çek anılan kişiler için hayati bir kredi aracıdır.”

 

Her çek, vadeli çek midir ? Vadeli çek olur mu ?

 

Cemil hoca şöyle açıklıyor: Vadeli çekler, hep yazdığım gibi, “çek” değildir. Çek günlük bir ödeme aracıdır ve oysa ki bankaların çek defterleri kullanılsa da, aslında “vadeli çek” enstrümanı, üzerinde 6, 8, 12 ay gibi uzun vadelerde ödeme sözü taşıyan, eşten eşe (peer-to-peer) decentralize bir kredi enstrümanıdır. Yazılırken yani çek imzalanırken, ne imzalayan ne de çeki alan ilgili bankanın şubesinden izin almaz. Banka şubeleri, bu çekleri sadece vadesi geldiğinde görürler ve o zaman da çeke o gün imzalanmış gibi işlem yaparlar. Peki o zaman bizler neden bu enstrümanı bankalarla alakalı zannediyoruz? Sebebi şu, kısıtlı da olsa ödenmeyen (karşılıksız çıkan) her çek için bankaların ödemesi gereken bir risk bedeli var.

 

Çek sisteminin büyüklüğü ne kadardır ?

 

Kaynak:https://www.riskmerkezi.org/tr/istatistikler/23

Sadece 2021 yılının ilk 8 ayında 821 milyar Tl‘dir. Aynı çekin bir kez ciro edildiğini düşündüğünüzde bu miktarın bir kaç katı kadar kredi yaratıldığını anlayabilirsiniz.

Defterhane projesi, yazılı ortamda tamamen güvene dayalı sürüp giden bu sistemi blockchain ortamına taşımayı hedeflemektedir. Kendi ifadeleriyle: Ülkemizde 40 yıldır olan ve adına “vadeli çek” denilen bir metoda dayanmaktadır. Geçtiğimiz yıllarda Defterhane ekibi olarak bu metodun temel prensiplerini örnek aldık ve Ethereum platformu üzerinde geliştirdiğimiz akıllı kontratlar vasıtasıyla ülkemiz insanlarının ve dünyanın geri kalanının kullanımı için gerçek hayata ve reel ekonomiye endeksli bir protokol oluşturduk.

Tüm yazılarından çıkardığım kadarıyla, finansallaşmanın üretimin ötesine geçmesinin tüm dünyaya zarar verdiğini düşünmekte ve projeleri bu minvalde reel ekonomiye endeksli olarak tanımlanmaktadır.

Peki sistem nasıl işleyecek?

Defterhane projesi, Ethereum sistemi içerisinde çalışacaktır. Katılımcı şirketlerin AAA derecesine sahip olması gerektiği makalelerinde vurgulanmaktadır. Bu şirketlerin giriş yapmasıyla, sistemde her işlem için bir fee kesilecek (gas ücretinden ayrı) ve bu fee ücreti karşılıksız çeklerin ödenmesinde kullanılacaktır.

Sistem,  çeki ilk imzalayan kişinin( keşidecinin) ödemesini  stablecoin olarak alarak, bankaları tamamen sistemin dışına itmektedir. Bu sanırım en iyi özellikleri olacaktır. Parazitler dışarı !

Tokeneconomics hattında ise, 1 milyon adet token yaratmayı ve aşağıdaki gibi dağıtmayı düşünüyorlar.

Cemil Türün bey ve ekibi, 15 Ekim saat 21:00’de para analiz youtube sayfasında olacak. Bekleriz.

 

Tüm Yazarlar

Yazarın Diğer Yazıları