Sosyal Medya

FÖŞ yazdı: Dünya ekonomisi “nükleer kışa” hazırlanıyor

7 Ekim 2020

MS 535 yılında Jawa ve  Sumatra arasında yer alan Krakatoa Volkanı patladı. Atmosfere 2 trilyon (Hiroşima tipi) atom bombasının oluşturacağı boyutta bulut ve  tanecik yayıldı.  Dünyanın bu doğal felaketten toparlanması 100 yıl aldı.     Batı’da tarihte ilk  kez görülen Bizans’ın kara veba salgınından, Meksika’da kadim Amerika uygarlıklarının şaheseri olan Teotihuacan Kenti’nin terkedilmesine kadar uzayan zincirleme felaketler dönemi başladı. Uzmanlara göre, dünyanın bu şokun etkisinden kurtulması en az 100 yıl aldı.

 

Bu kış da dünya ekonomisini Krakatoa-II  bekliyor.  Zaten daha Eylül’de yavaşlayan global ekonomi, kışın Covid-19’un şiddetiyle yere serilecek.  Toparlanma 100 yıl değil, ama belki bir onyıl sürecek.

Dünya ekonomisi literatürünü takip eden okurlarım  çok abarttığımı düşünecekler. Çünkü, hangi kaynağı okusanız, “2021’de düzeliriz” ifadesi görülüyor.  Ama, tüm tahminlerin temelinde Covid-19’ın kışın yeni ekonomik kısıtlamalara neden olmayacağı varsayımı yatıyor. Halbuki gerçek hiç de öyle değil.

Önce, dünya ekonomisinin Covid başladığından bu yana harcanan $20 trilyon mali teşviğe rağmen Eylül’de yavaşladığını ispat edelim.  Lafı uzatmak hoşuma gitmez, ben görsel düşünen, şiirsel yazan, bir karınca zaar görse, intikamını almak için 3 leş çıkartan humanist bir entellektüelim.  JP Morgan Eylül global PMI aydan aya 0.3 puan gerilerken, iç talebin öncü göstergesi olan hizmetler PMI’ın nasıl yavaşladığı aşağıdaki grafik anlatıyor.

 

 

 

 

 

 

 

Yukarda andığım dev teşviklere rağmen, aşağıdaki grafik de Eylül’de 4 lokomotif  ekonomik bölgenin hala Covid-19 öncesi aktivite   düzeyinden uzak olduğunu ve toparlanma eğiminin yataya yaklaştığını gösteriyor.

 

 

 

 

En sonra olarak size Citi Group’un “dünya standardı” Ekonomik Sürprizler Endeksi’ndeki gerilemeyi tasvir edeyim.  Ne anlama geliyor bu?   Artık ekonomik veriler beklenenden daha düşük ya da kötümser yönde gerçekleşiyor.

 

 

 

 

 

 

İşler Ekim ve sonrasında düzelemez mi?  Mesela, Dünya Sağlık Örgütü Başkanı olacak embesil Adhanom Ghebreyesus’un müjdesini verdiği gibi   yıl sonuna kadar  bir aşı hazır olamaz mı?  Olamaz, bu konuda sayısız tıp uzmanı “olmaz diyor”.  Ek olarak, artık aşı hazır olsa da fayda etmez. Niye biliyor musunuz?  Dostum Emre Deliveli sağolsun, şimdi  “When Will We Have a COVID-19 Vaccine? Predictions, Analysis, and Questions Answered” başlıklı bir empirik-ihtimalsal araştırma okudum (link aşağıdadır).  Yazarlar aşının 2021 baharına hazır olmasına (en erken senaryo) sadece %50 olasılık tanıyor. Dağıtım ise 2023 sonbaharından önce tamamlanamıyor.

Yine DSÖ’den Dr. Mike Ryan’a göre, halen dünya nüfusunun %10’u virüs kapmış olabilir. Şimdi…biraz duralım da bu tahminin anlam ve önemini irdeleyelim. Dünya nüfusu 8 milyar desek, 800 milyon “vaka” var. Halen ölüm oranı %1-2 civarında. Kışın Kuzey Yarımküre’de mevsimsel üst solunum hastalıkları ile birleşince “letalite”nin %2’ye çıkacağını varsayıyorum. Bir yıl içinde 16 milyon insan ölebilir.

16 milyon vefat, 800 milyonun da zorunlu karantinalardan dolayı en az 2’şer hafta iş kaybı……Bu da 31 milyon tam-zamanlı istihdam kaybına denk gelir! Yani halen çalışan 2.8 milyardan %2.8’i istihdamdan bir yıl  kadar düşecek. Üretim sermaye, işgücü ve teknolojiden oluşur. Sabit sermaye yatırımları 2008 Global Finansal Kriz’den bu yana bir türlü eski gücüne kavuşamadı.  Dolayısıyla, global toplam girdi verimliliği de düşüyor. Şimdi bu iki negatif unsurun üstüne bir de Covid-19’dan kaynaklanan işgücü kayıplarını ekleyin. İsterseniz, tam olarak eğitim alamayan milyarlarca gencin de ilerde daha düşük verimli (ücretli) üreteceğini bu senaryoya ekleyebilirsiniz.

İşte Covid-19 ekonomi denkleminin bir yüzü budur. Öteki yüzü ise Türkiye dahil bir çok ülkenin bir kez daha salgınla başetmek için zorunlu sokağa çıkma yasakları ilan etmesi olacak. Dün itibarıyla, New York City, Paris ve Londra’da   ev-dışı sosyal-ekonomik faaliyetler yeniden kısıtlanmaya başladı.

 

Bu sabah Bloomberg’i okuyorum: Berlin’de gece hayatına tam paydos geliyor. Belçika da yeni önlemler açıkladı. İtalya Meclisi’nde o kadar çok MV Covid-19 karantinasında ki, oturum açacak çoğunluk bulunamıyor.

Bu yasaklar diğer tüm büyük kentlere yayılacak, çünkü etrafta 800 milyon kadar taşıyıcı var ki, özellikle Türkiye gibi Gelişmekte Olan Ülkeler’de (GOÜ)  bu hastaların doğru-dürüst izolasyona alındığı şüphe götürür.  Kışın soğuğunda tek çare eve kapanmak olacak.

O zaman da hizmetler talebi çökecek. Yukarda gösterdim, JP Morgan Global  Hizmetler PMI şimdiden yavaşlamaya başladı. Dün, işdünyasının kaymak tabakası küresel ekonominin son yüz yılın en kötü kriziyle karşı karşıya olduğunu ve Kasım ayında Suudi Arabistan’ın ev sahipliği yapacağı G-20 zirvesi sırasında acil reformlar yapılmadığı takdirde “aşağı yönlü risklerin artmaya devam ettiğini” ifade etti.

Dünya Bankası Başkanı şunları söyledi: “Koronavirüs salgınının en fakir ülkelerde bir borç krizini tetikleyebileceği uyarısında bulunan Malpass, “Bazı ülkelerin aldıkları borc ödeyemedikleri aşikardır. Bu nedenle borç seviyesini de düşürmeliyiz. Buna borç erteleme veya iptali denebilir. Yatırımcılar, borç iptalini de içerebilecek bir tür hafifletme sağlamaya hazır olmalıdır”.

 

Yalnız kırılgan düşük gelirli ülkeler değil, dünya çapında KOBİ iflasları da nükleer kışı derinleştirecek.  En kötüsü ise, artık para politikasının sınırlarına geldik. Fed-AMB’nın daha fazla varlık alımı yapması nükleer kışın acısını bir nebze de olsa hafifletir, eyvallah. Ama sorun bataklıkta size yaklaşan timsah, elinizde İsviçre çakısı var, size bol şanslar.

Gelişmiş Ülkeler ilk dalgada harcadıkları $13 trilyonu bir kez daha harcamak istemeyecekler, ya da kurumsal yapının buna izin vermesi fevkalade şüpheli. ABD’de 2ci Mali Destek Paketi dün Trump tarafından hunharca katledildi. Dünya’da toplam çıktının en az %40’nı teşkil eden GOÜ’de ise isteseler de o kadar cephane yok.  Biraz daha para bassalar, yerel para birimleri çökecek. Biraz daha borçlanıp harcasalar, kredi notları düşecek.

Dünya ikinci Krakatoa felaketinin eşiğinde. 2021 yazında yeniden başlayacak toparlanma çok acil ve global düzeyde koordinasyonla yürütülecek yapısal reformlarla desteklenmezse, belki de son 120 yılın en uzun süren “yavaş büyüme ve kronik işsizlik” çağına gireceğiz.

Bu pandemin açtığı yara değil 2023, belki 2033’e kadar kapanmayacak.

 

When Will We Have a COVID-19 Vaccine? Predictions, Analysis, and Questions Answered

 

FÖŞ:  Salgın Krize Dönüşebilir! | Ekonomik Politik İstikrarı Bozabilir!

 

Dünya Bankası’ndan borç krizi uyarısı!

 

Küresel iş dünyasından dikkat çeken acil reform çağrısı

 

https://twitter.com/AtillaYesilada1

Tüm Yazarlar

Yazarın Diğer Yazıları