Çetin Ünsalan Yazdı: ‘Gıda ve tarımda enflasyon riski…’
25 Aralık 2025Gıda ve Tarımsal Ürün Piyasaları İzleme ve Değerlendirme Komitesi buluştu ve sektörü, fiyatları ve bunun enflasyona ilişkin olası yansımalarının nasıl engellenebileceğini tartıştı. Aslına bakarsanız mutlu olduğum bir husus var. O da ilk kez başlıkları belirlenmiş bir yapısal sorunun konuşulmuş olması…
Açıklamada yer alan “…koordinasyon sağlanarak alınan tedbirler sonucunda temel gıda ürünlerindeki arz-talep ve fiyat dengesinin sağlanmasına yönelik 2025 yıl sonunda gelinen aşamanın teyit edildiği toplantıda; süt piyasasındaki gelişmelerin yanı sıra organize tarım bölgelerinin yaygınlaştırılması, örtü altı üretim ile güneş ve jeotermal enerji kullanımını içeren verimlilik artırıcı projeler, yurt içindeki tarımsal sulama faaliyetleri, sebze ve meyve hallerine ilişkin yapılacak düzenlemeler gibi yapısal konular hakkında detaylı görüşmeler gerçekleştirilmiş ve tedbirler belirlenmiştir. Bu kapsamda; tarımsal üretimde maliyetleri azaltıp verimliliği artıran altyapı yatırımlarının kısa ve orta vadedeki ilave finansman ihtiyacının teminine yönelik bütçe ve diğer finansman imkânlarının değerlendirilmesi, su kaynaklarının akılcı ve tasarruflu kullanımına yönelik alınan tüm tedbirlerin kapsamı genişletilerek uygulanmasına devam edilmesi ve bu konuda gerekli mevzuat düzenlemelerinin yapılması…” vurgularını önemsiyorum.
Özellikle açıklamadaki bu bölümün tamamını aktardım ki, asıl meselenin nasıl tartışılması gerektiğine örnek olsun. Temelde sorunun üretimsizlik, üretimin özendirilmemesi ve maliyet tartışması olduğunun artık bilinmesi gerekiyor.
Elbette zemin güzel ama oynanan oyun yeterince sağlıklı mı tartışılır. Çünkü tüm bunları son derece stratejik bir sektörün, hatta milli güvenlik meselesi sayılabilecek bir alanın, üretimin kurtarılması, bunun yansımalarının da piyasaya ve en son ekonomik çıktılara yansıması üzerinden kurgulanması gerekiyor.
Şayet tüm bunları konuşurken, hedeflediğiniz nokta, 2026 yılında gıda ve tarımda enflasyon riski ise, yine niyeti bozmuşsunuz demektir. Daha net bir örnekle anlatayım. Bir tüketici herhangi bir mal ya da hizmet alırken, önce fiyatıyla ilgilenmesiyle aynı durumdan söz ediyoruz.
Zira siz bir ihtiyacınızı giderirken, özellikleri, kalitesi ve verimliliği üzerinden başlamıyor, önce fiyatı ele alarak konuya yaklaşıyorsanız, günün sonunda bazı nitelikleri ya da güvenlik unsurlarını göz ardı eder, fiyata odaklı bir satın alma yaparsınız.
Sadece tüketicide değil, bir üreticinin makine seçiminden yazılım seçimine kadar B2B alandaki bu tavır da yanlış yatırımların yapılmasına ve sonuçta verimsizliğe neden olur. Bu nedenle konu doğru seçilmiş ama çıkış noktası enflasyonla mücadele olarak belirlenmişse, rakam tutturmak uğruna yine içerikten tırtıklamaya, hatta daha da başarılı olamazsanız ithalatın önünü açan politikalar geliştirmeye başlarsınız.
Yani bir meseleyi nasıl tartıştığınız, elbette nasıl sonuç aldığınız da, konuyu tartışırken zemine koyduğunuz bakış açısıyla doğru orantılı bir fotoğraf verir. Yoksa planlamadan, rakam tutturmak uğruna, her şeyi alt üst eder, gerçek olmayan bir enflasyon rakamına arkasına sığınarak, Türkiye ekonomisini bugün içine düşürülen durumun bir başka versiyonuna ulaştırırsınız.
