Sosyal Medya

Genel

Trump Kıbrıs’ta Barışı Zorlayabilir mi? 

ABD kaynaklarına göre, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde (KKTC) yapılan seçimlerde yeniden birleşmeden yana bir adayın kazanması, Kıbrıs sorununda yeni bir barış süreci olasılığını gündeme taşıdı. ABD Başkanı Donald Trump’ın, Türk ve Rum taraflarını yarım asır sonra masaya döndürme ihtimali Washington ve Ankara’da tartışma yaratıyor.

Trump Kıbrıs’ta Barışı Zorlayabilir mi? 

ABD kaynaklarına göre, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde (KKTC) yapılan seçimlerde yeniden birleşmeden yana bir adayın kazanması, Kıbrıs sorununda yeni bir barış süreci olasılığını gündeme taşıdı. ABD Başkanı Donald Trump’ın, Türk ve Rum taraflarını yarım asır sonra masaya döndürme ihtimali Washington ve Ankara’da tartışma yaratıyor.


KKTC Seçimleri Barış Umudunu Canlandırdı

Uluslararası alanda tanınmayan KKTC’de 19 Ekim’de yapılan seçimlerde, yeniden birleşmeden yana Tufan Erhürman, oyların %62,7’sini alarak ezici bir zafer kazandı.
Görevdeki Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ise %35,8’de kaldı. Seçime kayıtlı 218 bin seçmenin yaklaşık %65’i sandığa gitti.

Seçim sonuçları yalnızca Lefkoşa’da değil, Ankara, Atina ve Güney Lefkoşa’da da umutla karşılandı. Erhürman’ın seçilmesi, 2017’de sonuçsuz kalan son BM destekli müzakerelerin yeniden canlanabileceği beklentisini artırdı.

Seçimden birkaç gün sonra Trump yönetimi, John Breslow’u Kıbrıs Cumhuriyeti Büyükelçisi olarak atadı. Bu gelişme, Washington’un Kıbrıs sorununa daha aktif bir şekilde dâhil olabileceği yönünde yorumlandı.


Trump’tan Yeni Bir “Barış Planı” Mı Geliyor?

Kıbrıs, 1974’teki Türk müdahalesinden bu yana ikiye bölünmüş durumda.
Washington Examiner gazetesine göre, Trump bu kez “BM’nin yapamadığını yapabilir.”
Gazeteye göre, Ankara’ya ticaret, enerji ve savunma alanlarında Avrupa destekli işbirliği teklifleri sunularak Türk askerinin kademeli çekilmesi ve federal güç paylaşımı modeline dönüş sağlanabilir.

Trump ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 25 Eylül’de Beyaz Saray’da yaptığı görüşmeden sonra, KKTC seçim sürecinde Türkiye’nin etkisinin “belirgin şekilde azaldığı” ve “yumuşak bir diplomatik atmosfer” oluştuğu belirtiliyor.


Erhürman’ın Zaferi ve Ankara’nın Denge Politikası

Erhürman, seçim kampanyasında iki devletli çözüm yerine federasyona dayalı birleşmeyi savundu.
Rakibi Ersin Tatar ise Ankara’nın desteklediği iki devletli çözüm modelini önermişti.

Yeni Cumhurbaşkanı, “Önceki dört liderimizin yaptığı gibi dış politikada Türkiye ile istişare içinde olacağız. Ama çözüm istiyoruz,” diyerek diplomatik sürece açık mesaj verdi.

Ankara, seçim sonucuna temkinli ancak olumlu bir tonla yanıt verdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda,

“Bu seçimler KKTC’nin demokratik olgunluğunu göstermiştir. Türk Kıbrıslı kardeşlerimizin iradesi sandığa yansımıştır,” dedi.

Ancak MHP lideri Devlet Bahçeli’nin “federal çözüm çağrılarını reddeden” ve “KKTC’nin Türkiye’ye katılması gerektiğini” savunan açıklamaları, Kuzey Kıbrıs’ta tepkiyle karşılandı.


Muhalefet ve Güney Lefkoşa’dan Tepkiler

Türkiye’deki muhalefet, özellikle CHP, seçim sürecinde Ankara’nın etkisini eleştirdi.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, “Tatar lehine kara propaganda yürütüldü, halk buna geçit vermedi,” açıklamasında bulundu.

Güney Kıbrıs Cumhurbaşkanı Nikos Christodoulides, Euronews’e verdiği demeçte,

“İsterlerse önümüzdeki hafta bile müzakerelere başlamaya hazırım,” dedi.

Rum tarafı, Türkiye ile deniz yetki alanları, enerji paylaşımı ve Avrupa güvenlik işbirliği (SAFE) programına üyelik gibi başlıklarda da gerilim yaşıyor.
Ocak ayında AB Dönem Başkanlığı’nı devralacak olan Güney Kıbrıs, Ankara üzerindeki diplomatik baskısını artırmayı planlıyor.


Doğal Gaz, Enerji ve Ekonomik Fırsatlar

Uzmanlara göre, olası bir barış anlaşması yalnızca siyasi değil, ekonomik kazançlar da getirebilir.
Kıbrıs açıklarındaki doğal gaz rezervlerinin ortak işletilmesi ve Yunanistan–Kıbrıs–İsrail elektrik hattı projesinin hayata geçmesi gündeme gelebilir.

Avrupa İstatistik Ofisi verilerine göre, KKTC elektrik maliyetleri AB ortalamasının en yükseği.
Çözümün sağlanması hâlinde adanın 20 milyar euroyu aşkın ekonomik potansiyeli açığa çıkabilir.

Buna karşın, kuzeyde kumarhane ekonomisinin büyümesi, öğrenci statüsü suistimalleri ve göçmen kaçakçılığı gibi sorunlar da derinleşiyor. Erhürman’ın bu tabloyu tersine çevirmesi için ciddi siyasi irade göstermesi gerektiği belirtiliyor.


Ankara ve Trump Aynı Anda Harekete Geçer mi?

Erhürman’ın zaferi, Ankara için hem fırsat hem sınav anlamı taşıyor.
Türkiye, AB ve ABD ile yeni bir diplomatik sayfa açmak isterken, iki devletli tezden esneklik sinyali verip vermeyeceği merak konusu.

Türk Minute analizine göre,

“Erhürman’ın zaferi, Ankara’nın söylemini karmaşıklaştırıyor ama Avrupa ile yapıcı bir diyaloğun da kapısını aralıyor.”

Bu tablo, Washington açısından da fırsat yaratabilir.
Trump, geçen hafta Hamas’ı Gazze anlaşmasına ikna eden Erdoğan’ı övgüyle anmış ve

“Bu beyefendi, dünyanın en güçlü liderlerinden biri. Ne zaman ihtiyacım olsa yanımda,”
demişti.

Belki de Erdoğan, bu kez Trump’ın Kıbrıs’ta barış girişiminde yanındaki lider olabilir.

Tomorrow’s Affairs, Kıbrıs Postası, Washington Examiner

Atilla Yeşilada ve Güldem Atabay tarafından kaleme alınan özel raporlarımıza abone olmak ister misiniz?
Raporlarımız kurumsal müşterilere yöneliktir. Abonelik ücretlidir. Koşulları öğrenmek için bize e-mail atın: [email protected]

BAKMADAN GEÇME

Benzer Haberler