Sosyal Medya

Çetin Ünsalan Yazdı: ‘Reel sektör nefes alamıyor…’

8 Temmuz 2025

Sorunları çözmek, itirazları dinlemek yerine dikensiz gül bahçesi peşinde koşan ve aksi görüşlere tahammülsüzlüğün sınırlarını aşan bir yönetimi anlayışı içerisinde vatandaşından firmalarına kadar ekonomik darboğaza itilen nüfus sayısı artıyor.

Sanki herkes onları onaylamak için varmış da, söylediklerinin dışında hiçbir doğru yokmuş gibi davranıyorlar. Fakat siyasetten ekonomiye kadar, yeni dünya yaklaşımına da ters bu fotoğraf, sadece ülkenin sorunlarını kronikleştirip, faturasını ağırlaştırıyor.

Firmaların sahipleri ya da yönetim kurullarının bile değişime zorlandığı, patronculuk oynamak yerine, ekibin parçası olmak zorunda kaldığı günümüz dünyasında, firma olsa ayakta kalamayacak bir bakış açısının, emaneten ve vekaleten yönettiği bir yapıdaki tavrı rahatsızlığın da boyutunu arttırıyor.

Meselenin gençlerin ülkede kalmasından sağlıklı ve fikir zenginliğiyle gelişmesi noktasına kadar birçok handikapları virüs gibi ülkeye zerk etmesinin dışında, sağlamasına ekonomik açıdan bakalım.

Diyelim ki tüm yapılan yanlışları görmezden gelip, her söyleneni doğru kabul eden bir zemin oluşturduk. Baştan aşağı yanlış bir yaklaşım olmakla birlikte, kurgulanmış TÜİK rakamları ne kadar sonuç veriyorsa, bu yapı da o kadar neticeye ulaştırır.

Çünkü sizin sıkıntıları ve yapılan yanlışları yok sayıyor olmanız, problemleri ortadan kaldırmadığı gibi, daha da ağırlaştırır. Ülkeyi bir Rockefeller pembe gazetesi gibi yönetmeye çalışarak işin içinden çıkamazsınız.

Ayrıca bu sizin şirketiniz de değil. Sadece seçilmiş ve vekalet verilmiş insanlar olarak orada bulunduğunuzu ve görev süresi bittiğinde yeniden onay almadığınız anda geri çekilmekle mükellef olduğunuzu, hatta icraat sırasında da Millet’in parasını kullandığınızı unutmamanız gerekir.

Ülkede geçim sorunlarını yok sayarak işin içinden çıkamazsınız. Memlekette işsizleri yok sayarak işsizlik gerçeğini ortadan kaldıramazsınız. Dış ticareti ihracat odaklı okuyarak artı veren bir ekonomi yaratamazsınız.

Finansmanla borçlanma arasındaki dengeyi kurmadığınız, parayı akıllı işlere yönlendirmediğiniz ve harcamalarınızda insanları, reel sektörü yok sayarak tavır aldığınız sürece kimsenin inanmadığı rakamlar durumu kurtarmaz.

Bakın son açıklanan İSO ikinci 500 sanayi kuruluşunun analizi de birincisinden farklı bir tabloyu ortaya koymadı. Eğer bir ülkede reel sektör, bilhassa KOBİ’ler gelirlerinin yüzde 81’ini finansman maliyetlerine harcıyorsa, o ülkede yatırım da, gelişme de olmaz.

Bugün ikinci 500 dediğimiz yani KOBİ’ler de ana sanayiler gibi nefes alamadıklarını net bir biçimde ortaya koyuyor. Çalışan geçinemiyor, işi olmayan işsiz sayılmıyor. Ülkede esnafından emeklisine, çiftçisinden işçisine kimse işin içinden çıkamıyor ve sadece bu nedenle bile çıkan farklı seslere kulak vermelisiniz.

Disiplinler arası bir güçbirliğinin esas alındığı bir dünyada, sadece kendinizin doğru olduğunu düşünür ve tek tip vatandaş yaratmaya kalkarsanız, sadece problemin boyutunu büyütürsünüz. Vazgeçin artın bu yaklaşımdan. Bu ülke seçimlerden ve seçim sonuçlarından, hatta seçilen ve seçilemeyen politikacılardan ibaret değil.

[email protected]

 


İLGİLİ HABERÇetin Ünsalan Yazdı: 9 Temmuz yaklaşırken…Çetin Ünsalan Yazdı: 9 Temmuz yaklaşırken…

İLGİLİ HABERÇetin Ünsalan Yazdı: 'Acemi sihirbaz...'Çetin Ünsalan Yazdı: ‘Acemi sihirbaz…’

İLGİLİ HABERÇetin Ünsalan Yazdı: 'Gidere var, gelire yok...'Çetin Ünsalan Yazdı: ‘Gidere var, gelire yok…’

İLGİLİ HABERÇetin Ünsalan Yazdı: 'Ara zam beklentisi...'Çetin Ünsalan Yazdı: ‘Ara zam beklentisi…’

Tüm Yazarlar

Yazarın Diğer Yazıları