Sosyal Medya

Çetin Ünsalan Yazdı: ‘Enflasyon ve dolarizasyon bilmecesi…’

21 Kasım 2025

Rakamların gölgesinde Türkiye ekonomisine yönelik ‘kendin çal kendin oyna’ bakış açısı devam ediyor. Veriler açıklanıyor, ama verilerin mukayese edildiğinde ortaya çıkan tabloyu kimse konuşmuyor.

Haftanın son gününe gelirken iki ayrı veri açıklandı ve ikisinin de analiz edilmeye muhtaç yanları var. Öncelikle gıda enflasyonunu direkt etkileyecek, tarımda üretici fiyat endeksine bakıyorsunuz.

Dünyada gıda fiyatları düşmesine rağmen, bir türlü engellenemeyen bir tarımda üretici maliyeti ile karşı karşıyayız. Son olarak aylık yüzde 2,16, yıllık ise yüzde 34,6’lık bir tarımsal girdi maliyeti artışı açıklandı.

Bu veriler de ne kadar gerçekçi tartışılır ama iyimser haliyle bile hedeflerin çok üzerinde bir girdi maliyeti artışının, enflasyon mücadelesine olumsuz etki edeceği açık. Üstelik bunlar fiyatlara üretici bazında tam yansıtılamadığı için, hem üretimi olumsuz etkiliyor, hem de piyasadaki gıda fiyatlarını tetikliyor.

Vatandaşın kalan üç kalem harcamasının en büyük payını alan gıdada durum buyken, nasıl bir enflasyon düşüşü öngörülebiliyor? Kimse elbette bu sorunun yanıtında topa girmiyor. Herkesin derdi topu taca atmak.

Ayrıca girdi maliyetleri artarken, kazanç eksikliğiyle arz problemi kronikleşirken, en çok da buraya harcama yapılırken, tüketici güveninin arttığı söyleyecek kadar aklımızı yitirdik. Arttı denilen tüketici güven endeksi ise 85 ile zaten olumsuz tarafta, ama elbette o da dile getirilmiyor.

Bu işin üretim / fiyat dengesi içerisindeki tartışmalı yanı. Asıl bunu rakamlara yansıtmayan bir ekonomi yönetiminin, gelirleri kısarak enflasyonu hayalet muamelesiyle maliyeti kime yıkacağı önemli.

Burada hem tüketicinin hem de üreticinin mağdur olacağı şimdiden görülüyor. Fakat rakam tutkusuna kapılmış bir ekonomi yönetimi, gıda güvenliğini tartışırken, bunun daha çok kayıt dışı üretimi besleyeceğini bile göremiyor.

Gelelim dolarizasyona… Dillerine pelesenk ettiler KKM hesaplarındaki erimeyi… Önce canavarı yaratıp, sonra da kurtulmaya sevinmek ne kadar akıllı işi tartışılır ama, bu paranın KKM hesaplarında bile olsa TL mevduat olarak görülemeyeceğini defalarca dile getirdim.

Şimdi KKM’nin 41 milyon TL daha gerilediğini açıklıyorlar. Peki kur korumalı mevduat erirken, insanlar koşa koşa TL mevduatlara mı yöneliyorlar? TL mevduatı destekleyen dövizden dönüp, faiz alıp, tekrar dövize dönecek olanlar. Yani kendimizi kandırıyoruz.

KKM’nin 41 milyon TL azaldığı haftada, döviz mevduatlarımızdaki artış ne? 742 milyon dolar. Yani 31,1 milyar TL. Şimdi bu fotoğraftan güven mi çıkarıyorsunuz, bizi mi saf sanıyorsunuz? Türkiye’nin ekonomik sorunları var. Bunu biliyoruz. Ama en büyük sorunu kendini aldatma hastalığıdır. Bunu nasıl halledeceğiz, esas mesele bu.

[email protected]

 


İLGİLİ HABERÇetin Ünsalan Yazdı: 'Eksi bakiye ekonomisi...'Çetin Ünsalan Yazdı: ‘Eksi bakiye ekonomisi…’

İLGİLİ HABERÇetin Ünsalan Yazdı: Taahhüdün taahhüdü olur mu?Çetin Ünsalan Yazdı: Taahhüdün taahhüdü olur mu?

İLGİLİ HABERÇetin Ünsalan Yazdı: 'Akıl terine yatırım yapalım...'Çetin Ünsalan Yazdı: ‘Akıl terine yatırım yapalım…’

İLGİLİ HABERÇetin Ünsalan Yazdı: 'Pazarda, markette haberinden vazgeçin...'Çetin Ünsalan Yazdı: ‘Pazarda, markette haberinden vazgeçin…’

Tüm Yazarlar

Yazarın Diğer Yazıları