Çetin Ünsalan Yazdı: ‘Ülkeye restorandan bakıyorlar…’
18 Eylül 2024Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, algı yönetim çabasına ve karşısındakinin itiraz etmeyeceğini bilerek söylediği gerekçeleri üretmeye devam ediyor. ‘Sizi anlıyorum’ adı altında makro ekonomik göstergelerden bahsettiği insanların ne durumda yaşadığı ile ilgili bir fikri de yok. Göstergeler de ayrıca tartışılır.
Aslında tek başına değil. Medyanın bir bölümü de ‘nasıl tasarruf’ yapabilirsiniz ile başlayan, insanların müsrifliklerinin nerede olduğunu anlatan ve konuyu nasıl yönetebilecekleri hakkında ahkâm kesen haberlerle bu yapıyı destekliyorlar.
Bu neyin kafası biliyor musunuz? ‘Bak tüm restoranlar, kafeler dolu, bir de kriz var’ diyorlar. O restoranın, kafenin ya da mağazanın hangi şartlar altında ayakta kalmaya çalıştığına başını çevirenlerin, orada gözüken kalabalık üzerinden ‘ekonomi iyi’ söylemine destek veriliyor.
Yani meseleye restorandan bakıyorlar. İçerisi doluysa, ülkede ekonomide iyi gidiyor. Yollarda tüm akaryakıt zamlarına karşılık araçlar dolaşıyorsa, işler tıkırında, boşuna ağlayanlar var anlamına geliyor. Üstelik yollardaki arabaların büyük bir bölümünün ticari amaçla yolda olduğunu bile göz ardı ederek.
Son derece derin bir fakru zaruret yaşanan ülkede, toplasan 5 milyon insanı geçmeyecek gruptan oluşan fotoğrafa bakıp, 80 milyonun sefaletini gizlemeye çalışanlar, tarih önünde bunun sorumluluğunu taşıyacaklardır.
Esnafın iş yapmaması umurunda olmadan, icra uygulamaya koyanlar, ihtiyati hacizle sadece o esnafı değil, tüm alacak zincirini kilitleyenler, restoranın camından baktıkları Türkiye fotoğrafında yanlış yerde duruyorlar.
Çünkü dışarıdan içeriye bakarsanız, gerçek durumu göremezsiniz. Geçin restoranın içinden dışına bakın. Ortalık ‘Köyden indim şehire’ filmindeki kadronun ya da Kemal Sunal’ın camdan tavuğa ekmek bandırdığı sahnenin aynısı.
Eylül ayıyla birlikte şartların sertleştiği, masrafların gün be gün artacağı, buna karşılık elindeki paranın satın alma gücünü yitirmiş, her gün açıklananın en az iki katı yüksek enflasyon yaşayan insanların, yılbaşında daha az para alması için oluşturulan algıyla bu iş sürdürülemez.
Ortada ne tüketici kaldı, ne de bu gidişle tacir ya da sanayici kalacak. Büyük bir vurdumduymazlık içinde, insanların sorununu yok sayarak, kendi oluşturdukları rakamlarla yorumladıkları ekonomiye kendileri inanarak işin tadını kaçırdılar.
Tüketici ile de, esnafla da, sanayici ile de konuşsanız, gidişatın hoş olmadığını dile getiriyorlar. Ayrıca Bakan Şimşek’in görmediği bir gerçeği daha tespit ederek söylüyorlar. Bu iş, sürdürülebilir olmaktan çıktı.
Çıktı çünkü, ortada ne gerçek kaldı, ne orantı, ne çıkış açısından netlik. Büyük bir sis bulutunun içinde, ekonomi yönetiminin anlamsız söylemleri ve işlerinin gölgesinde, insanlar daha da zor duruma düşüyor. Tekrarlıyorum. Restoranın camına dışarıdan değil, içeriden bakın. Ortalığın doz duman olduğunu göreceksiniz.