Sosyal Medya

Çetin Ünsalan Yazdı: ‘Sıfırdan başlamayalım…’

17 Ekim 2023

Dijital ekonomi hayatımızın her aşamasına sirayet ediyor. Ama bunu sadece teknolojiyi kullanmak ya da satın almak olarak görmek büyük hata olur. Zihni bir dönüşümün, yani işe bakış açısının değişmesi, değiştirilmesi gerekiyor.

Ne yazık ki bunu istismar edenler olduğu gibi, dönüşüme direnen, hatta bir adım öteye gidip bunun güçlü ekonomilerin bir oyunu olduğu için reddedenler de var. Şüphelerinizde haklı ya da haksızsınız.

Ama bir gerçek var ki, ürettiklerimizi satabilmemiz, rekabet edebilmemiz, en azından fiyatlandırma yapabilmemiz için bu teknolojiyi kullanmaya, bundan da önemlisi üretmeye ihtiyacımız var.

Herkesin diline pelesenk olan ama uygulamada gerek uygulayıcıdan kaynaklanan hatalar nedeniyle ortaya çıkan verimsizlikle boşa giden ya da firmasında bu dönüşümü yapacakların direnci nedeniyle kaybedilen zaman söz konusu.

Nitekim aynı şeyi iklim krizi temelli ekonomik dönüşüm için de söylemek mümkün. Sahipliğin değil, paylaşım ekonomisinin esas alınmadığı her organizasyonun elenip gideceği bir yapıya doğru ilerliyoruz.

Bundan da önemlisi, bütün işe sıfırdan başlama, birikimleri, ki kast ettiğim maddi birikim değil, yok ederek yeniden yol alma riskiyle karşı karşıyayız. Radyo programıma konuk olan Yazılımcı Cem Şirolu, yayında çok çarpıcı bir örnek verdi.

Dijital dönüşüm konuşmak için gittiği bir firmada iki kuşak çatışması her şeyi anlatıyordu. Baba, dönüşüm ile ilgili direnç gösterince oğlu şöyle diyor: “Beni ABD’den getirttin ve firmanın başına geçmemi istiyorsun. Bu dönüşümü yapmayacaksak söyle, ben geri döneyim.”

İki cümlede durum bu kadar net anlatılabilir mi? Böylesi bir tablo beyin göçünden, her şeye sıfırdan başlamaya kadar o kadar zorlu bir yolculuğu ve kaybı da beraberinde getiriyor ki, inanılmaz.

Bilhassa aile işletmelerinde kuşak devrinin öne çıktığı bu süreçte, meseleyi dünün ekonomisinin gerçekleri doğrultusunda okumak, fikirlerin ve bilginin buluşması yerine, zıtlaşmayı ve yok oluşu beraberinde getirecek.

Mutlak doğrunun ve teslimiyetin esas olduğu, paket dönüşümlerden söz etmiyorum. Gelişime açık bir bakış açısının yarının ekonomisini iyi anlayanlarla, dünün tecrübesini birleştirenlerin kazanacağı bir süreci işaret ediyorum.

Artık firmaların bir tüzel kişilik olduğunu kabul etmek gerekiyor. Tabii bunu yapmak için önce kız ya da oğulların birer kişilik, birey olduğuna inanarak işe başlamak daha doğru olacaktır.

Dün yapılanlar o gün için doğruydu ve belli bir noktaya işletmeleri getirdi. Yarın ile inatlaşmadan, yarının gerçeklerine ve verimliliğine uygun işlere imza atmak adına, tecrübeleri bu yolculuğa katmak gerekir.

Aksi takdirde yine kısa süre içinde yok olan, yerine yenisi kurulan, sermaye birikimleri sorunlu ve rekabette dezavantaj yaşayan firmalara, genelde de rekabet edemez bir ekonomiye imza atacağız.

Böylesine hızlanmış bir ekonomide bu, zaman kaybına tahammülü olmayan, ölümcül sonuçlar doğurur. Gelin inatlaşmak yerine, firmaları yarına taşıyacak, katma değerli işlere imza atacak yeni bir anlayış geliştirelim. Zira kurtuluş bu sentezlemede.

[email protected]

 


İLGİLİ HABERÇetin Ünsalan Yazdı: 'Vatandaş ekmeğinin derdinde...'Çetin Ünsalan Yazdı: ‘Vatandaş ekmeğinin derdinde…’

İLGİLİ HABERÇetin Ünsalan Yazdı: 'Biz inandık; siz de inanın'Çetin Ünsalan Yazdı: ‘Biz inandık; siz de inanın’

İLGİLİ HABERÇetin Ünsalan Yazdı: 'İndirim kampanyası...'Çetin Ünsalan Yazdı: ‘İndirim kampanyası…’

İLGİLİ HABERÇetin Ünsalan Yazdı: 'Rasyonel işsizlik...'Çetin Ünsalan Yazdı: ‘Rasyonel işsizlik…’

Tüm Yazarlar

Yazarın Diğer Yazıları