Sosyal Medya

Çetin Ünsalan: FED’in cevap günü

22 Mart 2023

Her şey FED Başkanı Powell’ın net konuşmasıyla başladı. Enflasyon konusunda tavizsiz davranacaklarını ve faiz yükseltmeye devam edeceklerini söyledi. Oysa o konuşmaya kadar resesyon ihtimali üzerinden FED’in ipleri gevşetebileceği telkini (!) yapılıyor ya da algısı yaratılıyordu.

Hatta kulislerde faizlerin yüzde 6 seviyesine dahi çıkarılmasından söz edilmeye başlandı. Ardından SVB ile başlayan kısmen Avrupa’ya sıçratılan bankacılık krizinin (!) ayak seslerini duymaya başladık.

Ondan sonra mesele 2008 krizindeki gibi sendromlara kadar gitti. Fakat ben meselenin boyutunun o kadar büyük, ama o denli ciddi olduğunu sanmıyorum. Nitekim arka arkaya açıklanan önlemler, satın alma haberleriyle sular durgunlaşmış gözüküyor. Elbette şimdilik.

Daha önce ‘mesela’ diyerek yazdığım yazıda bir vurgu vardı. Bu didişme doğru ise, aşırı inatlaşma dünyayı bir 1929 buhranına benzer bir yapıya da götürebilir. Yakın ihtimal mi? Bundan emin değilim. Çünkü kimsenin bunu isteyecek bir mali portresi yok.

Tüm bunlar yaşanırken bazı göstergeler ortaya çıktı. ABD ekonomi yönetiminden gelen arka arkaya açıklamalar net tavrın altını çizerken, Avrupa kanadında da sağlamlık mesajları verilmeye devam etti.

İlk kırılma nerede olabilirdi? Avrupa Merkez Bankası’nın tavrında… Herkes burada bir yumuşamanın sinyallerini bekliyordu; ama AMB 50 baz puan faiz arttırıp, sonrasında yaptığı açıklamalarla duruşunu netleştirdi.

Yetmedi ertesi gün Lagarde’ın bunu korktuğu için yaptığını söyleyecek kadar zorlama haberlere şahit olduk. Elbette daha sonra Lagarde’ın farklı günlerde yaptığı açıklamalarla ortada bir korkudan çok kararlılık olduğunu anladık.

Şimdi ikinci büyük kırılma FED’in faiz kararında, daha da önemlisi ardından yapılacak açıklamada bekleniyor. Çarşamba akşam saatlerinde açıklanacak karar ve ardından yapılacak konuşma sonrası bu fotoğraf yeniden değerlendirmeye muhtaç.

Ama FED, resti görür ve faiz artırmaya devam ederse, bundan sonra finans piyasalarının nasıl bir hamle yapabileceğini kestirmek de güçleşiyor. Çünkü aslında herkes, birbirinin elini görüyor ve zayıflıkların farkında…

Aşırıya gidiş, sadece bu üstü kapalı satranç oyununun kontrolden çıkmasına ve kimsenin telafi edemeyeceği sonuçlara gitmesine neden olur ki, bu da ne merkezi yönetimlerin ne finans piyasalarındaki aktörlerin işine gelmez.

O nedenle ben FED’in tavrında çok büyük bir değişiklik beklemiyorum. Zira ona da faiz arttırmadan pas geçebileceğine dair telkinler (!) medya üzerinden yapılmaya başlandı bile… Bakalım Powell, ne yanıt verecek? Ama şu bir gerçek ki vereceği yanıt bundan sonraki dönemin de kaderini belirleyecek. Bekleyip göreceğiz. Ama son sorum şu: Tüm bunlar olurken bizim Hazine ve Maliye Bakanı nerede? Gören var mı?

 

[email protected]

Tüm Yazarlar

Yazarın Diğer Yazıları