Sosyal Medya

Para-banka-finans

GCM Yatırım: Tünelin Sonundaki Işığa Yaklaşıldı…

Yılın ikinci çeyreğine başladığımız bir dönemde dünyanın en önemli ekonomisi ABD’nin istihdam ve enflasyon verilerine ulaştık...

GCM Yatırım: Tünelin Sonundaki Işığa Yaklaşıldı…

Kutsal Cuma sebebiyle fiyatlama tarafında etkili reaksiyon göremediğimiz 7 Nisan Cuma günü 236 binlik artış ile Tarım Dışı İstihdam verisi beklenti aralığına çok yakın sonuçlanırken İşsizlik Oranı yüzde 3,5 ile son 53 yılın en iyi rakamı yüzde 3,4’e yaklaşmıştır. Her ne kadar Tarım Dışı İstihdam bir önceki ayki 311 binlik yükselişin altındaki bir rakam ile sonuçlansa da hatta son dönemde teknoloji ağırlıklı şirketlerde işten çıkartmaların önemli bir popülerlik kazandığını da düşünsek de istihdam tarafında önemli bir sorunun olmadığını uzun zamandır görmekteyiz. Ayrıca ortalama saatlik gelirlerin yıllık bazda yüzde 4,3 beklenti altında 4,2 olarak sonuçlanması da enflasyon üzerinde ek bir baskı yaratmama düşüncesi Kutsal Cuma günü gündemimizi oldukça meşgul etti.

İstihdam piyasasına yönelik sonuçlar ardından gözler enflasyon dinamiklerine çevrildi. Çünkü ABD Merkez Bankası Fed’in faiz konusunda nasıl bir aksiyona gidebileceğine yönelik en net yorumlama hiç şüphesiz ki enflasyondaki düşüş devam ediyor mu sorusunun cevabı ile eş değerdi. Bu psikoloji ile 12 Nisan Çarşamba günü tüketici fiyat endeksi verisini karşıladık. Yüzde 6,00 olan manşet enflasyon piyasa beklentisi olan yüzde 5,1’in de altında yüzde 5,00 olarak sonuçlandı. Enflasyondaki aşağı yönlü eğilimin hız kazanması çok sevindirici bir gelişmeydi ta ki çekirdek enflasyon verisini görene kadar. Yüzde 5,5 olan çekirdek enflasyon yüzde 5,6 ile beklentiye paralel sonuçlandı. Gıda ve Enerji kalemi dışında hesaplanan çekirdek enflasyonun düşmüyor oluşu hatta önceki veriye göre de yükselmesi biraz önceki manşet enflasyon mutluluğunun kısa sürmesini sağladı. Enflasyon detaylarına baktığımızda da enerji dışındaki hizmet, gıda ve emtia enflasyonu tarafında önemli gerilemelerin olmaması yani yapışkanlığın / katılığın sürmesi mevcut iyimserliği sınırlandırdı. Ayrıca kısa zaman önce OPEC tarafından gelen üretim kesintisi haberi ve üç haneli petrol beklentisi gelecek dönem için sadece ABD değil Avrupa’nın da enflasyonu üzerinde yukarı yönlü riskleri beraberinde getirebilir düşüncesinin ön plana çıkartarak bir sonraki enflasyon verisi üzerinde baskı oluşturmaktadır.

Tüm bu gelişmeler ışığında 3 Mayıs tarihinde ABD Merkez Bankası Fed, 4 Mayıs tarihinde ise Avrupa Merkez Bankası ECB faiz kararını açıklayacaktır. Fed için 25 baz puan faiz artırım ihtimali ana senaryo olmakla birlikte ECB için 50 baz puan faiz artışı düşüncesinin gündemi meşgul ettiğini izlemekteyiz. Mevcut faiz ve enflasyon oranları kıyaslandığında Avrupa’nın faiz temposunda daha fazla adım atma düşüncesi ön planda olmakla birlikte Fed için artık tünelin sonundaki ışığa yaklaşıldığını söylemek mümkün.

2023 Mart ekonomik projeksiyonlarda Fed için 2 kritik faiz konusu ele alındı. Birincisi 2023 yılına yönelik yüzde 5,10 tahmin ki bu da yüzde 5,00 – 5,25 aralığı demektir ve son enflasyon verilerini de dikkate aldığımızda Mayıs ayı çeyrek puan faiz artışı ihtimalini neredeyse kesinleştirmektedir.  İkincisi ise başkan Powell’ın yıl genelinde herhangi bir indirim düşüncesinin planları içerisinde olmadıklarını açıklamasıdır. Piyasalar Haziran ayı itibariyle yıl sonuna kadar Fed’den 75 baz puan faiz indirimi beklentisi içerisinde olması, Fed – Piyasa ayrışmasının devam etmesini sağlamaktadır. Bizim burada dikkat etmemiz gereken en temel konu ise Fed için artık tünelin sonundaki ışığa git gide yaklaşıyor olmamızdır. Burada faiz artış döngüsünün sona erip ermeyeceğine yönelik net bilgiyi hiç şüphesiz ki 3 Mayıs tarihindeki Fed kararları ve başkan Powell konuşmasından öğreneceğiz.

Enflasyon ülkelerin özellikle de merkez bankalarının başını ağrıtan en önemli problem olarak popülaritesini korurken 17 – 21 Nisan haftasının da ana odak noktası olduğunu söyleyebiliriz.

Yeni Zelanda başta olmak üzere Japonya, Kanada, İtalya, Euro Bölgesi ve İngiltere’den gelecek TÜFE verileri merkez bankaları üzerinde ek bir baskı oluşturacak mı sorusunun cevabı için önemli olacaktır. Özellikle çift haneli rakamlarda olumsuz bir tablo çizen İngiltere ve son gelen önemli düşüşlerle üzerindeki baskıyı hafif de olsa azaltan ancak OPEC üretim kesintisi haberi ile tekrar baskılanan ECB yeni haftanın ana odak noktası olacaktır. Özellikle Euro Bölgesinden gelecek tüketici fiyat endeksi verisi sonucu ECB’nin Mayıs ayı toplantısında 50 baz puan faiz artışı ile sürece devam edip etmemesi adına referans bir gösterge olarak izlenebilir. Bu arada hatırlatmakta fayda var Euro bölgesi enflasyonu yüzde 6,9 iken İngiltere’nin yüzde 10,4 olarak kaydedilmiştir.

Piyasa – Fed ayrışması söz konusuyken gündemi oldukça meşgul eden ve sihirli gösterge 200 günlük basit hareketli ortalamanın da yer aldığı 3950 – 4000 bölgesi üzerinde inatçılığını sürdüren SP500,

200 günlük basit hareketli ortalama 1985 dolar seviyesi üzerinde 2070 tarihi zirvesine doğru yolculuğunu sürdüren ve yeni zirve beklentilerinin ön plana çıktığı Ons Altın,

102 – 103 bölgesi altındaki baskısını sürdürerek uzun vadeli görünümde kritik bir eşik olarak izleyeceğimiz 99 – 100 bölgesine yaklaşmaya çalışan Klasik Dolar Endeksi,

Yıl başından beri 1,05 ile 1,10 seviyeleri arasında bant hareketi içerisindeyken psikolojik 1,10 seviyesi üzerine çıkarak bant görünümüne son vermeye hazırlanan EURUSD paritesi,

Üretim kesintisi haberi ile birlikte 68 – 76 dolar bölgesini dip kabul eden ve 85 dolar seviyesi üzerindeki seyri ile üç haneli rakamların telaffuz edildiği Brent Petrol yeni hafta dinamiklerinde dikkatle takip edilmelidir.

Finansal piyasalar için önemli ve hareketli bu dönemde, siz değerli yatırımcılarımızın GCM Trader’ı aktif olarak kullanarak yatırımlarınızı yönetmenizi önemle tavsiye ederiz. Unutmayın, zamanında doğru stratejilerle hareket etmek, başarılı yatırımların anahtarıdır.

 

Kudret Ayyıldır

GCM Yatırım Araştırma Müdürü

 

Yasal Uyarı

Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir.

 

GCM Yatırım

BAKMADAN GEÇME

  • ANALİZ: İmalat Sanayiinde Zayıflık Sürüyor: Ağustos Verileri KKO’da 5 Yılın Dip Seviyesini Gösterdi

    TCMB’nin Ağustos 2025 verileri, imalat sanayiindeki zayıflığın sürdüğünü ortaya koydu. Mevsimsellikten arındırılmış kapasite kullanım oranı (KKO) aylık 0,5 puan gerileyerek %73,6 seviyesine indi ve son 5 yılın en düşük seviyesine ulaştı. Ancak taşıt sektöründe planlı üretim duruşları dışlandığında, genel görünüm yatay kaldı. Reel Kesim Güven Endeksi (RKGE) yeniden eşik değerin üzerine çıktı, fakat tarihsel ortalamanın altında kalması, üretimdeki toparlanmanın sınırlı olduğunu gösteriyor.

  • TCMB Anketi: Enflasyon Beklentilerinde Gerileme Devam Ediyor

    Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) Ağustos 2025 anket sonuçları, hanehalkı, reel sektör ve piyasa katılımcılarının 12 aylık enflasyon beklentilerinde düşüş olduğunu ortaya koydu. Hanehalkı beklentisi %54,1’e, reel sektör beklentisi %37,7’ye ve piyasa katılımcıları beklentisi %22,8’e geriledi. Uzmanlara göre, bu eğilim Türkiye’nin dezenflasyon sürecine dair iyimserliği güçlendiriyor.

  • Fed bağımsızlığı endişeleri ve artan borç, doları baskılıyor

    ABD Merkez Bankası'nın (Fed) bağımsızlığına yönelik tehditler ve Ülkede kötüleşen bütçe açığı, dolar için yapısal stres faktörleri olarak öne çıkıyor. Commerzbank ekonomisti Antje Praefcke'ye göre, bu iki temel faktör doların değerini sürdürme kapasitesini olumsuz etkileyebilir.

  • Morgan Stanley’den Uyarı: S&P 500’deki Ralli “Kırılgan” Olabilir

    S&P 500 endeksi Nisan ayındaki dip seviyesinden bu yana %29 yükseldi. Manşet veriler, güçlü büyüme, yönetilebilir enflasyon ve dev teknoloji şirketlerinin beklentileri aşan kârlarıyla “iyimser bir piyasa” hikâyesini besliyor. Ancak Morgan Stanley, bu tablonun yüzeyin altında farklı bir hikâyeye işaret ettiğini söylüyor. Bankaya göre, teknoloji hisselerine aşırı bağımlı ralli, genişlemeyen kâr marjları ve AI yatırımlarında olası kapasite fazlası riskleri yatırımcılar için kırılgan bir ortam yaratıyor.

  • En Alttakilerin Ak Parti’ye, En Üsttekilerin CHP’ye Oy Vermesinde Bir Tuhaflık Yok mu?

    Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) geçtiğimiz günlerde yayınladığı “Sosyoekonomik Seviye 2023” araştırmasını, “Artık bu veride de manipülasyon yoktur herhalde -inşallah-” düşüncesiyle…

  • Neden Kasko Yaptırmalısınız?

    Günlük ulaşımı hızlandırmak, şehirlerarası seyahatlerde konfor sağlamak ya da iş hayatında zaman kazandırmak açısından otomobiller vazgeçilmez birer parça haline gelmiş…

  • Lezzetli Bir Hediye Alternatifi : Yenilebilir Çiçek & Meyveler

    Hediye kültürü, insanlık tarihi kadar eski ve köklü bir gelenektir. Yüzyıllar boyunca insanlar, sevdiklerini mutlu etmek, özel anları kutlamak veya…

  • YKS Sonuçları: Devlet Üniversiteleri Doldu, Özel Üniversiteler Boş Kaldı

    Fahiş zamlar özel üniversiteleri boşalttı

  • Atilla Yeşilada: Dünyayı sarsacak 5 trend: Çileli yıllar başlıyor!

    İşte dünyayı önümüzdeki yıllarda sarsacak trendler! 00:00 Merhaba 03:04 Yaşlanıyoruz! 04:05 Küresel ısınma ve iklim değişikliği! 05:55 Yeni salgınlar kaçınılmaz! 06:36 Büyük güçler savaşı! 10:13 Dünya bu borcu ödeyemez! 12:00 Yapay zeka

  • Memur zam yerine hava aldı!

    Kamu Görevlileri Hakem Kurulu, memur maaşları ve memur emeklisi aylıkları için 2026 ve 2027 zam oranlarını belirledi. Karara göre, 2026’nın ilk 6 ayında %11, ikinci 6 ayında %7, 2027’nin ilk 6 ayında %5 ve ikinci 6 ayında %4 zam yapılacak. Toplu sözleşmede taban aylığa 1000 TL eklenmesi kesinleşirken, sosyal haklarda da çeşitli iyileştirmeler karara bağlandı.

  • Trump’tan Fed’e Sert Baskı: Eylül’de Faiz İndirimi Beklentisi Güçleniyor

    ABD Başkanı Donald Trump, faizlerin hızla düşürülmesi için Fed üzerindeki baskısını artırıyor. Trump, politika faizinin mevcut %4,25–4,50 aralığından en az 200–300 baz puan indirilmesini talep ederken, Fed Başkanı Jerome Powell’a yönelik sert eleştirilerini sürdürüyor. Jackson Hole toplantısında Powell, eylülde faiz indirimi sinyali verirken, FOMC içindeki görüş ayrılıkları sürüyor. Piyasalar, Trump’ın baskısının Fed’in bağımsızlığı ve para politikasının yönü üzerindeki etkilerini yakından takip ediyor.

  • Kudret Ayyıldır: GYO’lar arasında prim potansiyeli yüksek şirketler

    Yılın ikinci çeyreğinde enflasyonda yavaşlama ve faiz indirim sürecinin başlaması, sektöre yönelik beklentileri yeniden şekillendirmiş durumda. Yüksek faiz oranları ve sıkı finansal koşullar, özellikle konut kredileri üzerinden talebi sınırlarken enflasyonda gözlenen yavaşlama eğilimi ve TL’nin görece istikrarlı seyri, maliyet tarafında kısmi rahatlama sağladı. 26 Ağustos 2025 itibarıyla sektörün yıllık getirisi %54’e yaklaşırken Ağustos ayı kapanışı öncesinde aylık getirisi ise yaklaşık %11 seviyesine ulaştı.

  • Fransa’da Siyasi Kriz Derinleşiyor: Bayrou’nun Güven Oylaması 8 Eylül’de

    Fransa Başbakanı François Bayrou, 8 Eylül’de parlamentoda hükümetinin geleceğini belirleyecek kritik bir güven oylaması yapılacağını duyurdu. Azınlık hükümetini yöneten Bayrou, ülkenin bütçe açığı ve artan kamu borçları nedeniyle “ulusal acil durum” ilan ederek milletvekillerinden destek istedi. Ancak muhalefetin sert tepkisi ve piyasaların endişeleri, Fransa’yı yeni bir siyasi belirsizliğin eşiğine taşıdı.

Benzer Haberler