Sosyal Medya

Çetin Ünsalan: İzinle değil sırayla

23 Ağustos 2023

Herkes gözlerini çevirdi yıl sonuna yönelik önemli ölçüde enflasyon hedefini yükselten Merkez Bankası’nın faiz kararının ne olacağına bakıyor. Bu arada da dolar üzerinden hesap yapanlar, yüksek faiz artışı yapılabileceği havasını yayıyorlar.

 

Öncelikle bunun akılcı olmayacağı kanaatindeyim. Çünkü gerçek olmasa bile, açıklanan enflasyon kadar yıpranmamış ve gerçek değerini bulmamış bir kur bastırmak anlamına gelecek ve kimsenin işine yaramayacak ani bir faiz artışı oyunu bitirir.

 

Bununla ilgili biraz da coşku vermek için ‘izin verilmediği için yapılmayacağı’ yönünde bir haber de dolaştırılıyor. Ben böyle olduğu düşüncesinde değilim. Ekonomi yönetiminin bu göstergeleri, en azından açıklanan enflasyon seviyesine getirmekten başka çaresi yok.

 

Bu da izinle değil sırayla yapılması gereken bir işlem. Sembolik faiz artışlarıyla niyetini ortaya koyup, dövizin gerçek değerine ulaşmasından sonra sıra faizin sıfır noktasına, yani enflasyon seviyesine çekilmesine gelecektir. Nitekim ekonomi yönetiminin de benzer bir bakış açısında olduğu görülüyor.

 

Bu kurgu içinde tek hata kur korumalı mevduatla ilgili aceleci davranmaları. Onun da bu kurguyu çökertebileceğini düşünmüyorlar. Çünkü ne istenirse yapılacağı gibi yanlış bir bakış açısına sahipler. Mehmet Şimşek’in nispeten daha ihtiyatlı olduğu görülüyor.

İsteğe göre yapılan iş ve bunun doğurduğu risk seviyesi ise buralar değil. Naci Ağbal dönemindeki faiz artışlarını düşünün. Aslında Ağbal ilk sert artışlar sırasında tepki çekmedi. Esasen bir miktar aceleci davranmak belki en büyük hatasıydı, ama o günün koşullarında da denemeye değebilirdi. Denedi; tutmadı.

 

Tam bedel ödenmişken, yani enflasyon / faiz ilişkisi başa baş noktasına gelmişken, başladı kazan kaynamaya. Ardından enflasyonun üzerine çıkan ilk faiz hamlesinde, daha sonra Merkez Bankası Başkanı olan Kavcıoğlu’nun yazısının ve gazetesinin manşetiyle görevden alındı.

 

İşte izin verilmeyen nokta orasıydı. Şu an için sadece açıklanan enflasyonun bile çok altında kur ve faiz seviyeleri varken, bu tartışmaların akılları karıştırıp, durumdan para kazanma arzusundan başka bir şey olduğunu düşünmüyorum.

 

Bugünkü ekonomi yönetiminin o günden en büyük farkı ise, daha alınacak yolu olmakla birlikte, gerçekle açıklanan enflasyon arasındaki makasın tamamen açılmış ve verilerin gerçekle ilgisinin tamamen yitirilmiş olmasıdır.

 

Yani göreve devam edecek mi noktasına henüz var. Ama böyle bir riskin tamamen yok sayılması da mümkün değil. Yine de asıl sorunun seçim yaklaştıkça, mesela yılbaşına doğru ya da enflasyon / kur / faiz üçlemesinin dengelendiği noktada çıkacağını düşünüyorum.

Bu nedenle perşembe günkü Para Politikası Kurulu kararı yine sembolik bir faiz artışı üzerine olacaktır. Çünkü hata yaparak tersine gittiğimiz çok yol var ve geri dönüş için de henüz mesafe kapanmış değil. Kapandığı gün ilk hamlede göreceğiz, Ağbal ile Şimşek’in kaderi aynı olacak mı; olmayacak mı?

[email protected]

Tüm Yazarlar

Yazarın Diğer Yazıları