Sosyal Medya

Erol Taşdelen: Kur Korumalı Hesaplar istismar mı edildi, Kredi Teminatı olarak alınamayacak!

4 Şubat 2022

Doların 18.-TL’yi aşması ile Ekonomi yönetimi kurtarıcı olarak sarıldığı Kur Korumalı Hesaplar (KKH) uygulamaya başlayalı 40 gün olmasına rağmen düzenlemeleri halen devam ediyor. Onuncu değişiklikten sonrasını takip edemedim. Altın hesapların uygulamaya dahil edilmesi; şirketlerin daha sonra dahil edilmesi; Vadesinden önce bozulması halinde kur farkını müşterilerin karşılaması gibi yaptırımlar sonradan eklenirken; bir de yeni yasak geldi. KKH hesaplar kredi teminatı olarak alınamayacak. Alınmış olanların da teminat özelliği ortadan kaldırıldı. Bu durum ister istemez niçin yasaklandı, bu tür hesaplar istismar mı edildi sorusunu düşündürüyor. Üstelik uygulama geçmişe yönelik uygulanacak. Kredi teminatını bu tür hesaplarını bağlayan müşteri ve bankalar mağdur duruma düştü! Bankalar teminat açığına düşen müşterilerini aramaya başladı bile.

Kredi teminatı olması yasaklandı

Merkez Bankasının bankalara 31.01.2022 tarihinde gönderdiği “TÜRK LİRASI MEVDUAT VE KATILMA HESAPLARINA DÖNÜŞÜMÜN DESTEKLENMESİ HAKKINDA TEBLİĞE İLİŞKİN UYGULAMA TALİMATI” bankalara ulaştı. Uygulama talimatının 6. DİĞER HÜKÜMLER’de yer alan 8. bendinde “Bankalarca kullandırılacak Türk lirası kredilerde dönüşümlü mevduat ve katılma hesapları bakiyeleri teminat olarak gösterilemeyecektir” hükmü ise müşteri ve bankalarda şaşkınlık yarattı.

Bankalar bu yükümün gerekçesini müşterilere anlatmakta zorlanırken; uygulama talimatında bu kararın gerekçesini 25 yıllık bankacılık sektöründe çalışmış biri olarak zorlanıyorum. Gerekçe açıklaması yapılmadığına göre olasılıkları sıralayalım :

  1. Bankalar kredi teminatına niçin nakit bloke alırlar : Bankalar genelde teminat karşılığı verdikleri kredide müşterinin teminat verecek gayrimenkul – araç gibi bir teminat vermekte zorlanması halinde müşteri fazla olan mevduatını teminat olarak verebiliyor veya banka gayrimenkul teminatı yerine nakit teminat isteyebiliyor.
  2. Nakit teminat genelde acil işlemlerde hızlı kredi oluşturmak için veya olumsuz kayıtları nedeni ile başka teminat ile kredi verilemeyecek müşterilere veriyorlar. Bu şekilde banka hem mevduat almış hem de sorun olması halinde kapatacak nakit elinde olduğu için kredi alacağı garanti altına almış oluyor.
  3. Bazı durumlarda parası olan 3. bir kişi mevduatına karşılık arkadaşına/akrabasına kefil olmuş olabiliyor. Bu durumda para kefil hesabında ama bloke edildiği için teminat sorunu da çözülmüş oluyor.
  4. Bazı durumlarda firma ortaklarının atıl mevduatı teminat olarak gösterip firmasına kredi kullanabiliyor. Bu şekilde hem firmasının nakit ihtiyacı çözülmüş hem de firma ortağı olarak kendisinden para çıkmamış oluyor.

Bütün sayılan bu hallerde Kur Korumalı Hesapların teminat olarak alınmasını yasaklamanın mantığı yok. Sonuçta banka açısından Kur Korumalı Hesaplar teminatı düşürücü değil tam tersine  teminatı güçlendirici hesaplar olacağı için bankaların bu yönde bir talep etmeleri ya da Merkez Bankasının burada ne gibi risk görüp yasaklama getirdiğinin bir mantığı yok. Demek ki farklı durumlar ortaya çıktı. O zaman olasılıklara devam edelim niçin yasaklanmış olabilir?

Kur Korumalı Hesaplar istismar mı edildi?

Kur Korumalı Hesaplar ilk uygulamaya başlarken iki ana amaç vardı: Birincisi; dolarizasyonu önlemek, Vatandaşın dövize talebini düşürerek TL’de kalmasını sağlama. İkincisi, yastık altı denilen Bankacılık Sistemi dışındaki paraların sistem içine çekilmesi.

Fakat ilk gelen sonuçların bu iki amaçtan da uzak olması Merkez Bankasının ek önlemler almaya itmiş olabilir.  Hatırlanacağı gibi önce Gerçek Kişi olan Vatandaşlara açık olan bu hesaplar zaman içinde Şirketler ve gurbetçi mevduatı de dahil edildi.

  1. Kredi Teminatına alınmasının yasaklanması Şirketlerde çıkan sonuçlar nedeni ile olabilir. Bazı firmalar kullandırılan kredileri nakit karşılığı bloke ettirip döviz bozdurmuş gibi göstererek vergi avantajından yararlanmış dolayısı ile  vergiden kaçınmak için bu hesapları istismar etmiş olabilir. Merkez Bankası da bu olasılığı görerek veya düşünerek yasak getirmiş olabilir.
  2. Diğer bir olasılık; Kur Korumalı Hesaplarda istismar edilme olasılığı; zaten sistem içinde mevcut kredi teminatında bulunan nakitlerin Kur Korumalı Hesap hale getirerek bankalar ve müşteri bankada kredi teminatında blokeli duran paralarını bir de Kura Endeksli hale getirmiş olması Merkez Bankasının dikkatini çekmiş olabilir. Zira; uygulamanın başlaması ile birlikte Ekonomistlerin ısrarla söylediği Bankacılık Sistemine amaçlandığı gibi yeni para girişi olmadığı idi. İlk veriler, Dövizden dönüşler %3 seviyelerde kaldığı ortaya çıkmıştı.
  3. Diğer bir olasılık ise daha vahim : Kurun düşmeyeceğini, dolayısı ile hazineden ciddi para alacağını düşünen biri olduğunuzu düşünün. Müşterinin/firmanın 1 milyon TL’si var olduğunu düşünelim. Bunu Kur Korumalı Hesap açarak teminatta gösterip 1 milyon TL kredi aldığını var sayalım. Bu parayı alıp başka bir bankaya götürüp 1 milyon TL’lik ikinci hesap açıp yine nakit karşılıklı kredi kullandığını var sayalım. Bu para için de bloke edilerek tekrar 1 milyon TL kredi olabilir mi? Tabi ki olabilir. Bu şekilde başta elindeki 1 milyon TL ile 10-15 milyon TL kredi ve mevduat yaratmış olursun, ucu açık yani! Tabi itiraz şu olabilir kredi faiz oranları mevduat üst sınır olan %17’den yüksek değil mi? Bu durumda müşteri zarar etmez mi diyenler olabilir. Bunu da çürütelim; birincisi özel bankalarda kredi faiz oranları %17 üstünde olabilir ama Kamu Bankalarında rotatif krediler %15-16 arasında şu an için Kamu Bankalarından bu amaçla kredi alanlar risk yok yani. %23-25’den kredi kullansan ne olacak ki; hoş bu ortamda %4-5’lik faiz kaybını riske etseniz en olur! Bu işlemi yapan firma/kişiler 3 ay sonra kurun hesap açtığı kurdan yüksek olacağını tahmin edip bu işlemi yapmış ise ne kadar fazla kar edeceğini de siz hesaplayın.        

Olasılıkları çoğaltmak mümkün; en iyisi Merkez Bankasının çıkıp bu yasağı niçin aldığını açıklamasıdır. Zira; niyeti yukarıda sayılan olasılıkların hiçbiri olmayıp kredi teminatında bulunan hesabını bu hale getirmiş firmalar  kişiler olabilir, bu kesim bugünden itibaren mağdur duruma düşmüştür.

Uygulama geriye yönelik yayınlandı, mağdurlar oluşur

Bu durumda da “kredisi teminat açığına” düşecek banka da ek teminat isteyerek mağdur olacaktır. Hesabı Korumalı Hesaptan çıkarıp iptal etse bu sefer de kurlar yükseldiği için aradaki kur farkını ödeyeceği için mağdur olacaktır. Zira uygulama bankalara 31.01.2022 tarihinde gönderildi ama uygulama tarihi 22.12.2021 olarak belirtilmiş yani uygulama geriye yönelik işliyor. Geriye yönelik işlemesi bile başlı başına Kanunlara aykırı. Şaka gibi; tam da Türk işi olmuş; ayıkla pirincin taşını.

Bütün bu uygulamaların sonradan parça parça yapılması ne anlama gelir. Ürün spontane olunca uygulama düzenlemeleri de böyle parça parça oluyor. Uygulamayı istismar eden var ise tespit eder hesap sorarsın, yoksa bu hali ile iyi niyetli vatandaş ve firmaları da mağdur edersin. Merkez bankası bu yasağın gerekçesi, istismar edildi ise nasıl istismar edildiği bu tür hesaplar ile ilgili neler yaptığını acil açıklamalı.

Yurt içi yetmedi yurt dışı hesaplar da uygulamaya dahil edild

Yurt içi hesaplar yeterli olmamış olmalı ki Merkez Bankası yurt dışı hesapları da sisteme dahil etti. Yayınlanan uygulama tebliğde; “Yurt içi yerleşik gerçek kişilerin 20/12/2021 tarihinde yurt içindeki ve yurt dışındaki, yurt içi yerleşik tüzel kişilerin ise 31/12/2021 tarihinde yurt içindeki hesaplarında ve 31/12/2021 itibarıyla bilançolarında yer alan ancak yurt dışındaki bankalar nezdinde mevcut olan ABD doları, Euro ve İngiliz sterlini cinsinden döviz tevdiat hesabı ve döviz cinsinden katılım fonu hesabı bakiyeleri, hesap sahibinin talep etmesi halinde dönüşüm kuru üzerinden Türk lirasına çevrilir” ifadeleri yer aldı.

Gurbetçileri hedef alan yeni uygulamaya ilgi nasıl olacak önümüzdeki günlerde netleşecek.

Erol TAŞDELEN – Ekonomist www.bankavitrini.com

Tüm Yazarlar

Yazarın Diğer Yazıları