Sosyal Medya

Borsa

Hisse senedi ve kripto paralardan sonra sahne sırası emlak piyasasında mı?

Küresel mali piyasaların keyfi oldukça bozuk. Geride bıraktığımız hafta önde gelen merkez bankalarının seri faiz artışları, küresel risk iştahı üzerinde…

Hisse senedi ve kripto paralardan sonra sahne sırası emlak piyasasında mı?

Küresel mali piyasaların keyfi oldukça bozuk. Geride bıraktığımız hafta önde gelen merkez bankalarının seri faiz artışları, küresel risk iştahı üzerinde ciddi mânâda baskı kurdu. Bu bağlamda, Cuma günü konuşan FED Başkanı Powell, FED’in ciddi şekilde enflasyonu %2’ye düşürmeye odaklı olduğunu  yineledi (hafta sonu oy hakkına sahip üyelerden Mester, resesyon riskinin arttığına işaret etti). Elbette bilmediğimiz yeni bir şey söylemese de, FED’in bu kadar agresif bir patikaya geçmesi, tıpkı 2021 yılında enflasyonu görmezden gelmesi gibi politika hatalarından biri olarak tarihe geçeceğini düşünüyoruz.  Maliyetten kaynaklı enflasyonu bu kadar yüksek bir faiz artışı ile soğutmak, ister istemez ekonomiyi stagflasyona sürekleyecektir.

FED kaygısı ve hız kesmeden devam eden Ukrayna savaşının getirdiği moral bozukluğu ile ABD borsalarının piyasa değeri (market cap) yılbaşına göre 11,9 trilyon dolar eridi. Hisse senedi cephesinde görülen sert erimeye, hafta sonu kripto para piyasasının da eklendiğini görüyoruz. Kasım 2021’de neredeyse 2,9 trilyon dolar piyasa büyüklüğüne ulaşan kripto paraların toplam piyasa değeri, hafta sonu yaşanan sert satışlarla 800 milyar dolar seviyesine yaklaştı. Acaba sahne sırası emlak piyasasına mı geliyor, insan sormadan da edemiyor!

Kripto cephesinde, sert fiyat düşüşlerinin arkasında yatan itici güç teminat ilişkisi (kripto yatırımcıları marj çağrılarını (margin call) karşılamak ve zararları karşılamak için varlıklarını satmak zorunda kaldı). Terra Luna olayının tüm sıcaklığının korunduğu bir ortamda, hafta sonu, kripto paraların amiral gemisi olan Bitcoin, 18bin dolar seviyesinin altına gerileyerek 2020 yılı Aralık ayından bu yana en düşük seviyesini görerek tüm zamanların zirvesinden de %74 geriledi. Biraz daha detaylandırmak gerekirse, bu yıl şimdiye kadar %57 ve bu ay %37 değer kaybeden Bitcoin’in psikolojik veya sembolik olarak görülen 20bin dolar seviyesinin altına düşüşü (söz konusu seviye 2017 döngüsünün zirvesi) yatırımcılar arasında panik satışlarına neden oldu. Dünyanın en büyük stablecoin olan Tether USDT, Mayıs başındaki 83 milyar dolardan piyasa değerinin 68 milyar dolara düştü!

 

Lâkin, bu Bitcoin’in bu ilk çöküşü değil! 2018 ve 2019 yıllarında daha kötüsünü yaşadık. Arzı sınırı olan Bitcoin’in uzun vadede mutlaka hayatımızda olmaya devam edeceğini, kısa vadede sertleşen piyasa koşullarına ve FED’in daha da sıkılaşacak para politikasına paralel büyük bir servet erimesinin yaşanacacağına, bol para döneminde filizlenen pek çok alt coinin hayatımızdan çıkacağına kesin gözüyle bakıyoruz. Fiyatından ziyade, arkasında yatan devrimi anlayan ve yatırım sorumluluğu olan kişilerin uzan vadede yüzlerinin güleceğini düşünüyoruz. Kafası halen daha karışık olanların, neden Blockbuster’s tahtını Netflix’e, Kodak’ın dijital kameralara; hatta Nokia’nın Apple’a kaptırdığını iyi düşünsünler.

 

Havanın ağır ve yorucu olmasına paralel doların krallığı şimdilik parlamaya devam ediyor. Doların piyasa kuru olan DXY 105 seviyesinin kıyısında işlem görürken, peş peşe 5 kez faiz artırımına giden lâkin ekonomisi durgunluk emareleri gösteren İngiltere’nin para birimi Sterlin, 1,22’li seviyelerde haftayı tamamladı. Kısa vadede görünüm pek de net olmadığından pusuda sessiz bir şekilde bir müddet daha beklemeyi tercih ediyoruz.

Altın ve gümüş cephesinde yatay seyir korunmaya devam ediyor. Altının ons fiyatı 1,840 dolar seviyelerinde, gümüşün ise yatay direnç 22 doların altında 21,60’lı seviyelerde salınmaya devam ediyor. Her iki emtiada da pozisyonlanmamız çok cılız. İçimiz, teknik mânâda sırası ile 1,870 ve 22 doların üzerinde haftalık bir kapanış ile kıpırdanacaktır.

Türkiye cephesinde ise, USDTRY kurun yavaş bir cekimde kuzeye doğru ilerlemeye devam ettiğini görüyoruz. Her gün kapanış rekorunu bir kademe daha yukarıya taşıyan kurunun göz ardı edilmesi, ister istemez ithal girdi mal fiyatları üzerinden enflasyonu daha da artıracaktır. TCMB’nin açıkladığı piyasa katılımcıları anketi cari yıl sonu enflasyon beklentisi, her ay daha da yukarıya gitmeye başladığını görüyoruz: (Ocak: %29,75  Şubat: %34,06  Mart: %40,47   Nisan: %46,44  Mayıs: %57,92  Haziran: %64,59).

Türkiye’nin 5 yıl vadeli CDS risk primi haftayı 820 baz puan seviyesinden tamamladı. Basit bir matematikle, Türkiye’de 1 milyon dolar büyüklüğünde eurobond taşıyan bir yatırımcının bu riski sigortalamak için senede 82bin dolar ödemesi gerekiyor. Yabancı indinde CDS risk priminin anlamı bu! Enflasyonist dönemde Türk insanının sığınaklarından biri olan Borsanın son iki haftadır düşüş eğiliminde olduğunu görüyoruz. Teknik bir bakış açısıyla, 2,500 puan seviyesine (altında haftalık kapanış yapması havayı terse çevirebilir) dikkat edeceğiz.

 

Kıbrıs Ekonomi Bankası Hazine Bülteni

 

Goldman’dan enflasyon, Citi’den TL tahmini

 

Piyasalar  haftaya nasıl başladı?

 

Investing:  Bitcoin 20.000 doların altına düştü

 

BAKMADAN GEÇME

Benzer Haberler