Sosyal Medya

Veysi Dündar: YOĞURT MU DEDİNİZ, TÜİK Mİ DEDİNİZ?

4 Aralık 2021

YOĞURTLU İSTATİSTİK

Size bir bilmece soracağım cevabı da yazının sonunda olacak.
“Çok iyi bilinen bir marketten yoğurt almaya gidiyorsunuz. Yoğurt daha öne 9.5 TL idi. Sonra zam geldi 14.5 TL oldu. 2 gün sonra gittiğinizde tekrar 9.5 TL oldu. 2 gün sonra tekrar gittiniz fiyat tekrar 14.5 TL. Bunun sebebi ne olabilir?

Kemal Kılıçdaroğlu TÜİK’in kapısına gittiğinde kocaman demir kapının önüne bir tramplen getirse Bruce Lee gibi üzerinden atlayıp içeri girse efsane olurdu.
Ben bundan sonraki kapıya gitme eyleminde bu şekil bir ekipmanın gerekli olacağı kanısındayım.

Hoş sırf Süleyman Soylu mutlu olsun Sedat Peker sussun diye PKK’lı Fetöcü, Yunancı, Ermenici BAE ile bile masaya oturan bir iktidar böyle bir durumda ne yapar bilemeyiz.

Kemal Kılıçdaroğlu’na bu ülkenin çok ihtiyacı var. O yüzden benim önerimi latife kategorisinde dikkate almak yerinde olacaktır.

Şimdi gelelim TÜİK ve enflasyon meselesine. Pek çok kez yazdım. AKP’nin yaratıcı bir parti olduğunu ifade ettim. Açıkçası kendisine oy veren seçmeni yaratan parti olduğunu söyledim.
Bu seçmeni yaratmak çok kolay.
Bu seçmenin eğitim seviyesi düşük, küçük kasabada şehirde, semtte yaşaması ve tercihan azıcık yaşını başını almış olması gerekiyor. Ayrıca Kürt Alevi de olmaması lazım. Onlarla da çalışmak ideolojik olarak pek mümkün değil çünkü.

Şimdi yapılması gereken tek şey kalıyor. Seçmeninize çalışmadan para kazanmanın ve yaşamanın mümkün olduğunu göstermek.
O zaman TÜİK’in neden gerçeklikten uzak enflasyon açıkladığını anlarız.

Enflasyon ücretle geçinenleri ilgilendirir. Ücretle geçinmiyorsanız tek bakacağınız şey size yaşamak için gelir sağladığını sandığınız elin bunu sürdürüp sürdürmediğidir.
AKP için Türkiye’de işsiz kalıp sosyal yardıma muhtaç kalan herkes, potansiyel seçmen haline geldiği için; ekonomik kriz aslında bir fırsattır. Bugüne kadar zaten sosyal yardımla yaşayan milyonlara ilave olacak hazır kıtalar hayal edilmektedir. Krizi fırsata dönüştürmek tam da budur. Krize neden  siz olsanız bile.

Kimi metodları bir kenara bırakırsak AKP için beka meselesi Türkiye’de fakirliğin muhafazasından müteşekkildir. Çünkü seçmen hayatta kalmak için kendisini AKP’ye bağlı hissetmek zorundadır. Aksi takdirde ne kadar uğraşsanız da seçmene o oyu attırmak (çeşitli taktiklerle verilen oy pusulasnın paraya dönüştüğünü biliyoruz) yada seçim gözlemcilerini kandırmak artık o kadar kolay bir iş değildir. At Üsküdar denklemi Eşek Bor denklemine çoktan dönüştü.

İnsanın en kutsal özelliği çalışmak olduğu halde   çalışmadan evine giren sosyal yardımla yaşayan kitle ile parti arasında kopmaz bağ bulunmaktadır.
İnsan Homo Sapiens olduğu kadar Homo Faber’dir. Yani üretendir. Üretmeden yaşamak insan aklına en büyük hakarettir. Sosyal devlet olmak, insanlara üretmeden para vermek değildir.
Bırakın sosyal devleti, modern teorileri Kuran-ı Kerim’e kulak verin.

Ne diyor Necm Suresinde “İnsan için yalnız kendi çalıştığının karşılığı vardır” (Ayet 39)

Çalışmadan yaşamanın kolaylığına kapılmış olan bir kitleyi, sırf az eğitimli olduğu için bunun faydasına ve gerçekliğine ikna etmiş ve buna ikna olmuş bir iktidar için ne istatistiğin ne de rakamların değeri vardır.

Sovyetler Birliği’ni anımsarsak  “Biz çalışıyormuş gibi yapıyorduk. Onlar da bize para veriyormuş gibi yapıyordu” modeline gelmiş durumdayız.

O zaman girişte sorduğumuz sorunun cevabını verebiliriz.
“TÜİK elemanı markete gitmeden önce “geliyoruz” diye haber veriliyor. Yoğurdun fiyatı düşürülüyor. Eleman ne yapsın fiyat neyse onu yazıyor. Gittikten sonra hayat devam ediyor.”

Aslında kimse yalan söylemiyor. fiyat doğru, market doğru, eleman gerçek, TÜİK desen kapı gibi devlet.
Tek sorun bütün bunların külli bir yalanın parçası olması. Ama o kadar kusur kadı kızında da olur.

TÜİK, AKP seçmeni için çalışıyor. İktidarı ele geçirmenin devleti ele geçirmek olduğu zannına ve vehmine kapılmış olmanın doğal sonucudur bu.

TÜİK yanlış yapmıyor. Bugün Hazine Bakanı’nın Pensilvanya fotoğrafına bakarak şaşıranlar var. Şaşıranlara şaşmak lazım. Ondan başka kim bu görevi kabul eder? Lütfi Elvan topuklayarak kaçtı.
AKP’nin kendi kurduğu sanal dünya yıkıldığında Nurettin Nebati’nin bugün geldiği konumun daha üstünde olmayı umduğunu mu sanıyorsunuz?

AKP kendi TÜİK’i ile kendi seçmeni ile hepimizin ülkesini yönetmeye hevesleniyor. Bu mümkün olmasa da şu anda karşımızdaki gerçek bu.
Ne dine ne sosyal hayata ne de akla sığan bu sistemin tarihte ilk olmadığını biliyoruz. Tek dileğimiz son olması.

Analiz, Veysi Dündar 4.12.2021

 

Tüm Yazarlar

Yazarın Diğer Yazıları