Sosyal Medya

FÖŞ yazdı: Kapanmanın ekonomik ve politik maliyeti

27 Nisan 2021

Yarın son kez yollara düşüp, aile efradım ve sevdiklerimle helalleşeceğim, çünkü cenaze arabası gelip naaşımı Tahtalıköy’e sevkedinceye kadar, bu seferki son olacak galiba. Ahh benim aptal kafam. Pfizer-Biontech’in 2ci dozu için geç kaldım, yoksa şimdi çoktan ABD’ye, Mali’ye ya da  Bali’ye tüymüş olurdum. Hindistan ve güzel vatanımda hali vakti yerinde olanlar öyle yapıyormuş.

Biraz kötümserim galiba, insan 14 ay hemcinsleriyle koklaşıp, iki kadeh votka içemeyince böyle oluyor. Ama, kapanma salgını bitirmez. Zaten Ankara’daki bu kafayla salgın hiç bitmez. O kafaya bir örnek vereyim:  Mart başında “kontrollü normalleşmeyi” ay sonunda “dizginlerini koparmış anormalleşme” izledi. Sonra iki haftalık bir “Göle maya çalma” önlemleri çağı yaşadık. Saray baktı ki, papuç pahalı, burası da Mumbai’ye dönecek. 19 gün kapanma kararı aldı. Niye 55 gün içinde aynı salgın ortasında 3 değişik önlem rejimi yaşadık? Çünkü burası Ali Baba’nın Çiftliği. Ali Baba öyle istemiş, senin ne haddine sormak? Haddini bil.

 

Muhalefetten, temsil ettiğim Çaresiz Garibanlar adına bir ricam olacak, kaybolan $128 milyar yanında, bir de yok yoluna giden bir kaç bin can ve hastanelerde bir yudum nefes diye can çekişen entübelerin de hesabını sorsun.

Bu kapanma Türkiye’ye çok pahalıya malolacağı gibi, salgına da sadece geçici bir çare olur.  Ama Erdoğan’a kesin çare olur. Artık yeniden seçilmesi imkansız. En azından Türkiye’de öyle, ama sonsuz destek gönderdiği Libya, Sudan, Bosna’da hala şansı var.

Ekonomik maliyeti bakkal usulü hesaplayalım. Bir yılda 360 gün var diyelim. Bunun 18’ni evde geçirirseniz, ekonomik çıktı %5 düşer. Tabii, çok istisnalar var, mesela AKP’yi her daim cömert ve gönüllü bağışları ile yaşatan müteahhitlere inşaat serbest. Yüce Odin, inşaatların tatil edildiği bir 18 gün düşünebiliyor musunuz?  Ama, TEKEL Bayileri kapalı galiba, çünkü virüsün orda yayıldığını herkes biliyor.

Neyse özetleyelim. Ekonominin yarısı açık, yarısı kapalı desek, yıllık bazda %2.5 çıktı kaybederiz. Aşağıda Nisan TCMB Beklentiler Anketi var.

 

Yıl sonu büyüme hedefi %4.34,  sil 2.5 puan, %2’nin altına düşer, yani kişi başı gelir bağlamında resesyonda 2ci seneyi devriyemizi doldururuz.  Şimdi başka açıdan bakalım ekonomik kayba.  GSYH’nin %2.5’u takriben $18 milyar. Bunu %35’i ücret ve maaşlar.  Yarısını kapalı olan hizmet sektörü öder. Yani, devletin kapanma döneminde işini kaybeden, ya da ücretsiz izine çıkanlar için $3 milyar veya (kura göre) TL35-30 milyar arası ek sosyal yardım ödemesi gerekecek. Tabii, ciro kaybedip artık iflası kesinleşecek 1 milyondan fazla esnaf ve orta ölçekli tüccar, perakendeci, vs var. Bunların kısmen de  olsa tazmini gerekecek. Hadi, diyelim TL40 milyar.

Devlet bunu öder mi?  Öderse, bütçeye TL40 milyar açık yazar.  Ama bütçe boyutunu aşağıda inceleyeceğim. Ödemezse ne olur?  Hanehalkı tüketimi bu boyutta daralır. Bunun sonuçlarını da politik hasar bölümünde inceleyeceğm.

Tabii, zarar bu kadarla kalmıyor da, hesabını yapmak zorlaşıyor. Aşağıda dün yayınlanan Nisan sektörel güven endeksleri var:

Görüldüğü gibi, perakende, hizmetler ve inşaatta eş zamanlı gerileme kaydedilmiş. Reel sektör  güveni endeksi de aşağıda, o  da mevsimsellikten arındırılmış bazda nanay.

 

Kapanmadan sonra bir de iç talep açığı hasıl olursa?  Depodaki mal stoğu/satışlar oranı iyice yükselecek, üretim siparişleri düşecek. Buhran kademe kademe kapanma esnasında açık tuttuğunuz tesislere de yansıyacak.

Bir nokta daha var:  Zaten kapanma kararı öncesi  krediler yavaşlıyordu.  Sonrası kredi koşulları iyice sıkılaştırılacak, çünkü bankalar ekonominin yarısını teşkil eden işkollarının ciro üretemeyeceğini biliyor.

 

Peki, hükümet kimse mağdur olmasın diye tüm zararları öderse? Keşke, ama o zaman da bütçe açığı patlar. Zaten vergi feragatinden dolayı iyice şişecek.  Asıl facia,  Kanal İstanbul’a bağlantı yolları ve köprülerini yaptıracak fon kalmaz. Sizce Sevgili Başkanım Erdoğan hangisini tercih eder?

18 gün kapanma salgını bitirip turizm sezonunu kurtarsa, kayıplara değer. Yazın çalışır, çabalar, 40 milyon turist ağırlar, zararı telafi ederiz. Bu mümkün mü?  Hayır, çünkü ortada yeterli aşı yok.  Halen stokta 8 milyon doz civarında aşı kaldı. Günde 200 bin iğne vuruluyor. Şimdi millet işsiz-güçsüz, diyelim 400 bine çıktı. 19 Mayıs’ta aşı biter.

Sonra?  Bakın halkın %70’ni yani takriben 60 milyonu aşılamazsanız, virüs yayılmaya devam ediyor. Biz en fazla 10-12 milyonu çift kez aşılamış olacağız. Yani, 80-100 milyon doz daha aşıya ihtiyaç var. Nerden gelecek bunlar? Valla, Çin’de siparişimiz var ama  Uygur soykırımı aramızda durdukça, ne kadarını, kaç parti halinde, kaç ayda yollarlar, Konfiçyüs bilir.  Biontech’ten 30 milyon Haziran gibi gelecek. Sputnik V’i de lisansladık (tebrik ederim), ama ne zaman üretime geçileceği kesin değil.

Özetle, kapatma sonunda mucizevi olarak düzenli her ay 30-40 milyon doz temin edemezsek, sürü bağışıklığı Ağustos’u  bulur. O zaman da turizm sezonu mafiş.

Zaten şimdiden çok ağır kayıplar verdik. Eğer MEB fikir değiştirmezse, ilk ve orta okullar 2 Temmuz’da, üniversiteler de Haziran sonu gibi tatile çıkacak. Haziran’da yerli sezonu ölü. 19 Temmuz Kurban Bayramı, muhtemelen müteyeddin vatandaş, Bayramı da evinde idrak edip sonra tatiline çıkar.

Dış turizm açısından, çok fazla soru var.  İlk cevaplanması gereken, Türkiye’de Brezilya ve Hint varyantlarının prevalence’i yani, yoğunluğu nedir. İkincisi ise AB’nin kullandığı ve onay verdiği mRNA türü aşılar bunların bulaşmasını engelliyor mu?  Size çok teknik gelen bu sorulara cevap “yoğun” ve “Hayır”sa ayvayı yedik.

Her halukarda, Haziran boş geçecek, zengin turist rezervasyonu yaptırmış olur, bize ucuz tur ve votka erkanı kalır. Özetle, bu sene turizmde hedef $20 milyar, biz ona $10 milyar diyelim.

Bu noktada siyasete yatay geçiş yapabiliriz. Aşağıda, kararsızlar dağıtılmış olarak son 3 ayda yayınlanan tüm anketlerin ortalaması var. AKP ve MHP %46’nın da altına düştü.

Devletin tüm gelir kayıplarını tazmin ettiği ülkelerde dahi, eve kapatılma siyasi onaylanmayı düşüren bir faktör. Kapanma sonunda, AKP+MHP oyları daha  da düşecek.  Hükümet işsizi-iflas eşiğinde olanı doyurmazsa, oyları dipler. Bir de…turist gelmezse…Erken seçim.

 

Bir siyasi çıkarım daha. Ekonomi böyle vurgun yemiş dalgıç gibi şuursuzca yalpaladıkça,  ABD’ye filan posta koyamazsınız, Biden New York Times vasıtasıyla bir “Höt” der (İngilizce telaffuzu Haelk-benk), burası enkaza döner.

 

FÖŞ

 

Websitemi ziyaretiniz   ricasıyla

 

Tüm Yazarlar

Yazarın Diğer Yazıları