Sosyal Medya

FÖŞ yazdı:  Omicron ve Stagflasyon

29 Kasım 2021

Türkiye’nin bir numaralı Mandacı Ekonomisti olarak biraz önce kendimi Devlet Denetleme Kurumuna ihbar ettim.  Benim “geleneksel ekonomi kuramı” kisvesi altında Anunakiler ve Karanlıklar Tanrısı ZardOz’a çalıştığımı herkes biliyor. Ben de biliyorum, ama kendimi tutamıyorum. Lütfen DDK, daha fazla zarar vermeden durdur beni. Bak, göreceksin beni demirparmaklıklar arkasına atınca, dolar 5 liraya inecek, koyunlar çifte kuzulayacak, hatta bu çöle dönen ülkede yağmur bile yağabilir.

Şimdi bir de başımıza Omicron varyantı çıktı. Ulan, ismi üstünde kefere-yunan-harfi. Bunun dış komplo olduğunu ispat etmeye gerek var mı? Ama Omicron’dan korkmayın. Suriye ya da İran üzerinden Afgan din kardeşlerimiz aracılığıyla Türkiye’ye geldiğinde, gebertecek kimse bulamayacak. Çünkü vatandaş ilaç ve ekmek kuyruklarında zaten kuyruğu titretmiş olacak.

Ama, Omicron’un zaten var olan enflasyon baskılarını körükleyip dünyayı stagflasyona sürüklemesi olasılığı doğdu.

İlk Güney Afrika Cumhuriyeti’nde teşhis edilen Omicron varyantı, Pazar günü itibarıyla Afrika, Avustralya, 7 Avrupa ülkesi ve ABD’de gözlenmeye başladı. Varyantın mutasyondan öte, adeta yeni bir virüs türüne doğru evrildiği iddiaları var. Fakat, bizim için en önemli konu olan kullanımdaki aşılara direnç sorusuna kesin cevap yok. Bazı tıp uzmanları Omicron’un aşıları kandırıp daha fazla bulaşmaya neden olacağını öne sürüyor. Diğerleri ise bunu onaylarken, aşıların hala ağır enfeksiyonlardan koruduğu görüşünün altını çiziyor. Gerçeğin ortaya çıkması için binlerce hastadan istatistiki veri toplanması lazım ki, bu haftalar hatta aylar alır.

Bu süre zarfında önümüzü görmek için, ABD’de Dr Fauci, Dünya Sağlık Örgütü, Türkiye’de TTB üyelerine kulak vereceğiz.

Piyasalar  Cuma Omicronu sattı, Pazartesi almaya başladı. Bence doğru bir karar bu.  Henüz Mart-Nisan 2020 benzeri, etkisi bir yıl boyunca dünya ekonomisini sarsacak bir salgın beklenmiyor. Öte yanda, aceleyle hayata geçirilen uçuş ve ülkeye giriş yasakları devletlerin Omicron’dan samimi olarak kaygılandığının ifadesi.

Şimdi senaryolara geçelim, fakat izninizle bunlara henüz ihtimal eklemeyeyim.

En iyimser senaryoda, aşılar Omicron’a karşı büyük ölçüde koruma sağlar, fakat Delta’da gözlediğimiz, aşılıların ağır hastalığa yakalanma oranı binde 2’den yüzde 1’e çıkar.   Avrupa büyük ölçüde eve kapanır. Afrika enterne edilir. Varyanta rastlanan ülkelere giriş-çıkış yasakları konur. Eğer varyant Asya’da yayılırsa, Çin gibi “vakalara sıfır tolerans” politikası güden ülkelerde, il ve eyalet karantinaları tedarik zincirinde yeni aksamalara neden olur.  Nitekim Japonya yabancıların ülkeye girişini yasakladı. Singapur da o kafada. Çin tıp uzmanları tek vaka-ebedi karantina politikası yürürlükten kaldırılırsa, ülkede günde 1 milyon vaka teşhis edileceğini saptadığı için, en azından kış boyunca tedarik zinciri Çin’den başlayan ya da geçen çok uluslu firmalar mecburen üretimi kısıp, ürünlere zam yapacak. Yani G-ÜFE yükselecek (G  g.t değil, global anlamında, kötü niyetli yaratıklar!)

Bu en iyi senaryoda dahi Fed ve AMB parasal sıkılaştırmaya geçme/sürdürme ile bekleme arasında sıkıştı.   Hata yapma olasılıkları çok yüksek. Omicron’u hafifseyip, parasal sıkılaştırmada yola devam etmek, tedarik zinciri darboğazları ile birleştiğinde stagflasyona neden olur. Eğer Omicron şimdi değil, ama birkaç ay içinde fos çıkacaksa, o süre zarfında varlık alımlarını sürdürmek mali piyasalarda balona malolur. Konut spekülasyonu zırvadan çıkar. Aşırı borçlanma, faizler yükseldiğinde kırılgan ülke ve şirketlerin iflasına neden olabilir.

 

Ek olarak, ABD dışında ülkeler pandemi harcamalarından bütçe açıklarını kontrol altına alma sürecine geçiyordu. Bunlardan bazıları yeniden ek bütçe harcaması başlatmak zorunda kalır, veya başlatması için halktan yoğun tepki alır. Bütçe açıkları ve kamu borcunu dizginleme çabaları akim kalır—Beijing, duy sesimizi, bu gelen Evergrande Krizinin ayak sesleri.

 

Özetle, sağlık otoriteleri ve merkez bankalarından kesin açıklamalar gelinceye kadar ekonomik aktivitede “kararları öteleme” semptomu, riskli varlıklarda ise güvenli limana kaçış eğilimi ağır basar.

 

En kötü senaryoda ise Omicron aşılara dirençli çıkarken, vaka ve vefatlar artmaya başlar. Tüm dünyada insan temasına hassas iş kollarında ağır kayıplar gözlenir. S&P500, GOP hisseleri ve junk tahviller başta, tüm dünyada 2020 Mart-Nisan benzeri panik atağı görülür. Bu atak ekonomiye ikinci bir fren vurabilir.

İşte bu senaryo stagflasyondur (ABD’de dil kursuna gitmiş gençlerimiz tarafından “şiteg-filey-şın” olarak telaffuz edilir). Omicron merhaba demeden önce de Fed ve AM’nın israrla savunduğu “enflasyon geçici” görüşüne katılanlar hızla azalıyordu. Ekonomistler 2022-2023 yılında enflasyonun yükselmeyeceğini kabul ediyor, fakat merkez bankalarının “konfor sınırına” düşmeyeceğini öne sürüyor. Bir sorun daha peydah oluyor. Manşet enflasyon yükseldiği sürece, enflasyon beklentilerine sirayet etmesi olasılığı da gün be gün yükselir. Omicron yüksek enflasyonun ömrünü 3 ay uzatırsa, beklenti enflasyonunun  patlamasına %50 ihtimal veririm. Yok, altı ay uzatırsa, 1970’lere geri dönebiliriz.

Tabiat Ana’ya falso yapan, paçasını selde ya da doluda kaybeder. Pandemi insanları daha sorumlu davranmaya teşvik edecek diye düşünmüştüm, yanıldım. O zaman iklim değişikliği, çevre kirliliği, pis kentlerde sardalye istifi gibi yaşama meselelerini Tabiat Ana bildiği yöntemle çözecek:  Ölenler ölecek, kalanlar Tabiat Ana’ya saygıyı öğrenmiş olacak.

 

 

Lütfen İngilizce YouTube kanalım Real Turkey Channel’i ziyaret erdin, mandacı ekonomistlik öğrenin

 

Şahsi websitemi ziyaret edin, düşmanlarımın hakkımda ne yazdığı okuyun.

 

Tüm Yazarlar

Yazarın Diğer Yazıları