Sosyal Medya

FÖŞ yazdı:  Küresel Finansal Kriz tekrarlar mı?

28 Eylül 2021

2007 yılında ABD menşeli yatırım bankası Lehman Brothers’ın batması ile, kapitalist dünya 1939’dan o  yana yaşamadığı ve asla ikinci kez yaşamayacağını düşündüğü bir hastalığa yakalandı:  Küresel Finansal Kriz (KFK).

KFK ABD’de başlamasına rağmen, dalgalar halinde önce Avrupa, sonra da Gelişmekte Olan Ülkelere  (GOÜ, Piyasalar = GOP) yayıldı. Bazı ekonomiler hala 2008 GSYH büyüklüklerine erişemediler.  KFK’in nedenlerini en iyi anlatan kuram Hyman Minsky’nin finansal kırılganlık kuramıdır (hipotezi). Çok kabaca, bu kuram, kapitalist finansal sistemin hiçbir dış etkiye maruz kalmasa dahi zaman içinde spekülatif ve sürdürülmesi imkansız bir yapıya kavuşacağı kehanetini yapar. Ardından, spekülatif finansal davranışları bozacak bir olumsuz gelişme yaşanır, ve sistem çöker. Sonra da Fed, BoJ ve AMB gibi kurumlar sayesinde “reset” eder.

 

Chekov (Uzay Yolu’nda teğmen olan değil, Rus yazar olan) “Eğer romanın başında duvarda asılı bir silahtan bahsedersen, roman içinde o silah patlamak zorunda” demiş. FÖŞ de Chekov (yazar olan) kafasında bir dahi. Eğer manşette KFK’den bahsedip bir soru sormuşsa, makalede muhakkak cevabı verir. Cevabı bilmese de verir,  çünkü bir makaleyi makale yapan geçmişin analizi değil, geleceğe rehberlik etmesi.

FÖŞ hemen cevabı versin o zaman:  Yüzyılın ikinci KFK’ne yakalanma ihtimali hızla yükseliyor. Halen %10 civarında olan bu risk, kışın en az %25’e çıkacak. 2022’de ise finansal krizin tekrarlaması olasılığı %50’den az değil.

Finansal krizlerin başlıca semptomu aşırı değerli borsa veya finansal araçlar değil, onları şişiren mentalite. Bu mentalite yeni bir fırsat görür, onun ekonomi, Borsa’ya kote, ya da tahvil ihraç eden şirketlerin kaderini değiştireceğine kendini inandırır ve spekülatif yatırımlar yapar.

Covid-19’un başlaması ile çöken finansal piyasalar, ardından pandemi sonrasında belki de 10 yıl sürecek  sıfır faiz dönemi ve sürekli hızlanacak ekonomilere inandırdı kollektif bilincini. Şimdi, bu algı hızla değişiyor.  Algı olumsuza döndüğünde de mali piyasalarda biriken fakat iskonto edilmeyen risklerin kısa sürede reel ekonomiye sıçraması olasılığı doğar.

 

Covid-19 rallisinin temel taşlarından biri,  global büyüme hikayesi, şimdiden aşındı. Elimizdeki tüm akademik araştırmalar, büyümenin birincil motoru konumuna gelen GOÜ’in çok uzun süre kendine gelemeyeceğini gösteriyor. Bu riske de katlanabilirdi  yatırımcılar, ama Çin’in Evergrande skandalı efsunu bozacak. Çünkü, Evergrande buzdağının su yüzeyinde görünen minnak kısmı. Altında Xi Jinping’in ABD’yle büyük rekabet kızışırken ekonomisindeki kırılganlıkları bertaraf etme çabası yatıyor. Çin, büyümeden fedakarlık ederek zıvanadan çıkan konut-inşaat sektörünü spekülasyondan arındıracak. Yeni teknoloji ve sosyal medya gibi ekonomiye önümüzdeki yıllarda imalat sanayinden daha fazla katkı sağlayacak alanlarda da “milli ve yerli” bir yapı geliştirecek. Özetle, önümüzdeki yıllarda Çin Covid-19 öncesine nazaran dünya ekonomisine daha cüzi katkı yapacak.

Global büyümenin 3cü lokomotifi ABD’de de büyüme tehlike altında. Trump önderliğinde adeta politik bir harekete dönüşen aşı karşıtları, sürü bağışıklığını geciktirirken, Cumhuriyetçiler’in (CUM, Demokratlar = DEM) gerilla taktikleri yüzünden Hazine Ekim sonunda temerrüte düşebilir. Eş zamanlı olarak, federal hükümet kepenk de kapatabilir. En kötüsü ise, Biden’ın aşamalı olarak $3.5 trilyon altyapı ve sosyal güvenlik harcaması öngören ek bütçesi 2022 ara-seçimleri sonuçlanıncaya kadar kadük oldu bile.

Bu büyüme şokları finansal piyasalarda gittikçe şişen balonu dokuya zarar vermeden söndürebilir. Ama başka şoklar var ki, reel ekonomiye sıçraması çok daha olası.  Bunlardan ilki ve en önemlisi, enflasyonun geçici olduğu palavrasının inanılırlığını kaybetmesi. Covid-19’un tedarik zincirleri ve ekonominin değişik sektörleri arasındaki dengeyi bozan etkisi hala küçümseniyor. Halbuki, halen yaşadığımız ve çok yakında faturalarımıza yansıyacak doğal gaz krizi Covid-19 tarafından tetiklenen ve iklim değişikliğiyle mücadele yordamıyla beslenen yapısal bir arz eksikliği. Bu kadarı bile finansal kriz üretecek şoka yeterli. O yüzden, bu kış boyunca (Kasım-Mart) Brent petrol $80/varil veya üstünde seyrederse, stagflasyona gireceğiz. Stagflasyon ABD  Devlet Tahvili (DİBS) faizlerini yukarı itecek. ABD DİBS faizlerinin yükselmesi ise önce halen faizleri tarihi düzeyde düşük seyreden junk tahvil, yani düşük kredi notlu şirketlerin finansman yapısını bozacak. Şok dalgası oradan yola çıkarak, tüm FX borçlu GOÜ ve şirketlere yayılacak. Bakın, daha Türkiye hakkında tek kelime etmedim, ama siz manzarayı çaktınız. KFK tekrarlarsa, 2008’de gözlediğimiz gibi “teğet geçmez”, barsaktan girer, burundan çıkar.

Fed’i varlık alımlarını azaltacağı (tapering) için suçlamıyorum. Ekonomide her politika değişikliğinin kazandırdığı kadar, maliyeti de var. Fed, muhtemelen tapering’in büyümeyi sekteye uğratacağını biliyor. Öte yanda, ayda $120 milyar DİBS ve ipotek senedi alımını sürdürmek, hem yukarda anlattığım finansal kırılganlıkları kumar masasına dönüştürebilir, hem de “geçici” olduğu varsayılan enflasyon şokunun kalıcı hale gelmesine yardımcı olur.

Ancak, Fed’in kontrol edemediği bir değişken var. Global dolar talebi. Pandemi esnasında da devlet ve özel kuruluşların fütursuz borçlanması sürdü. Bu borçların “dış borçlar” kısmı büyük ölçüde dolar cinsinden. Dünya ticareti de bir kaç istisnayla dolarla yapılıyor. Eğer borçlar ve ticaret büyürken, dolar arzındaki artış onların hızına yetişemezse, iki gelişme yaşanır. Önce, paranın tedavül hızı artar ki, bu ekonomiye yararlı. Ama ikinci aşamada dolar fonlama darlığı başlar. Bunu da önce swap faizlerindeki yükselişle sezeriz, sonra ödemeler dengesi “mafiş”.

Zaten global para arzı mevzuuna “global” bakmak gerekir. BoE bu yıl sonunda ilk faiz artırımını gerçekleştirecek. AMB 1Ç2022 sonunda tapering yapar. Norveç G-10 arasında ilk faiz artıran MB’sı oldu. GOÜ arasında ise Rusya ve Brezilya önderliğinde zorunlu parasal sıkılaştırma var. Bir başka değişle, halen fevkalade gevşek olan “global finansal koşullar” 2022 boyunca daralacak.

 

Ama tüm bu yazdıklarım KFK’in tekrarlanacağı anlamına gelmez. Çünkü, finansal krizler aşırı değerlemelerden değil, hakim olumlu algıyı bir gecede yıkan “haber şoklarından” peydah olur. Evergrande, hala böyle bir şok boyutuna erişme niteliği taşıyor. Covid-19’un Delta’dan daha bulaşıcı ve mRNA aşılarına dirençli mütasyona uğraması olasılığı ihmal edilemez. ABD  2022 ara-seçimlerinde Trump taraftarı CUM’in Senato’da çoğunluğu geri alması da politik bir şok.

Bir de hiçbir faninin öngöremeyeceği, ama FÖŞ’ün eşsiz 7ci Duyusu’yla kanat çırpışlarının subliminal sonik vibrasyonlarını hissettiği Kara Kuğular var. ABD-Çin rekabetinin gün geçtikçe şiddetlenip cephe genişletmesi finansal krize gidecek şoklar üretebilir. Putin’in Ukrayna-Belarus ve ötesinde Avrupa’da yayılmacı emelleri yine bu tür şoklardan birini türetebilir.

 

KFK her ülkeyi etkiler, ama öngörülü davranıp finansal kırılganlıkları azaltanlar şehit değil, gazi olur. Gıda enflasyonuna süper-market zincirlerinin neden olduğunu düşünen bir zihniyet, bırakın tedbir almayı, bu makaleyi anlamaktan dahi acizdir. O zihniyet NİYE Türkiye’nin CDS primi çok yüksek diye hayıflanır da, burnunun ucundaki acı gerçekleri anlamaz.

 

FÖŞ

 

Websiteme beklerim, taze yenilemeler burada

 

İngilizce yayın yapan YouTube kanalımız var, adresi bu linkte, bir ziyaret edin lütfen

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Tüm Yazarlar

Yazarın Diğer Yazıları