Sosyal Medya

FÖŞ 2022 dünyasını anlattı:  Gökyüzünde bulut yok, ama Kara Kuğular kanat çırpıyor

27 Aralık 2021

“Devamı yarın” tadında makaleler yazmayı sevmem, ama günün büyük bölümünü “Başkan Erdoğan bu kez başımıza ne çorap ördü?” sorusuna cevap vermekle geçirdiğim için, kafamı toplayıp da kısa yazamıyorum.

Okurlarımdan bir dileğim var:  Lütfen bana “Bu işin sonu nereye varacak? Dolar ne olacak? Bankadaki dövize el koyarlar mı?” türünden sorular sormayın, psikiyatristim yasakladı. Türkiye artık tümden Tanrı Kompleksi ve  Ben Günü Kurtarayım, Türkiye  Batarsa Batsın felsefesi güden bir Saray tarafından yönetiliyor. Bugün TL mevduatta döviz kuru garanti eden, yarın tüm mevduatı enflasyona karşı da sigortalar. Canı sıkılır, bankadan döviz çekilmesini yasaklar. Ya da bir gece yarısı kararnamesiyle kulaklarına havuç ve pırasa  sokmayan vatandaşların tekke ve türbeleri ziyaretini engeller.

 

O yüzden bir süre Türkiye yazmayacağım. Bu konuyu her biri siyasetin ordinaryusu olmuş, ama ekonominin “E”sinden anlamayan YouTube’un yeni kahramanlarına bıraktım.

Bu makale “FÖŞ yazdı:  2022 yılında dünyayı bekleyen riskler” dizisinin 2ci  bölümü. Birinci bölümü kısaca özetleyeyim. 2022 için Omicron’a rağmen öngörüler iyimser. Dünya ekonomisi “reflasyondan” normale dönecek. Yani, ekonomi pandemiden çıkış esnasında sergilediği “V” şeklinde hızlanmadan, pandemi öncesi büyüme-enflasyon trendlerine geri dönecek. Enflasyon yılın son çeyreğine doğru durulacak. Emtia rallisi hız kesecek. Fed başta, fakat BoJ ve AMB hariç, onlarca Merkez Bankası parasal sıkılaşmaya geçecek, dünya faizleri yükselecek.  ABD DİBS getirileri 2-30 yıl vadede hafif yükseliş sergileyecek, ABD doları gelecek yıl da prim yapacak.  S&P500 önderliğindeki riskli varlıklarda ayı pazarı yok. Fakat getiriler 2021’ye göre daha mütevazi.

Gökyüzünde tek adet bulut yok da, yoksa “uzaktan gelen cisim” Kara Kuğular mı?  Bloomberg Economics’in araştırma ekibi bir dizi tehlike sıralamış. Bunlardan Omicron’un insan sağlığı ve global ekonomiye ne kadar zarar vereceğini tespit etmek için erken. Noel-Yıl Başı tatili geçsin, Hania & Konia’yı göreceğiz. Öte yanda, Fed’in en az 3 kez 25 baz puan faiz artırma uyarısının gerçeğe çok yakın olduğunu düşündüm. Enflasyon yıllarca sürebilir.  Tehlikeleri öldürücülük sırasına dizsem, enflasyon şoku açık ara bir numarada yer alır.

 

Bu bölümde ise geçen makalede inceleyemediğim risklere yöneldim. Bloomberg Çin ekonomisinin “sert iniş” yapması riskini listede altlara atmış. Benim elimdeki donelere göre bu risk oldukça yüksek. Evergrande iflası eşliğinde GSYH’nın %25’ni teşkil eden arazi geliştirme, inşaat ve emlak finansmanı şirketlerinin hepsinin likidite sıkışıklığı yaşadığı çok net. Ayrıca iç talep zayıf olduğu için hane halkı eskisi kadar şevkle konut da satın almıyor. Bloomberg’in bahsetmediği bir nokta, ABD-Çin arasındaki Büyük Güçler Rekabeti’nin fotokopisi olarak Rusya-AB zıtlaşmasının patlak vermesi ve rakiplerin  düzinelerce “stratejik değer olan” ülkeyi taraf seçmeye zorlamaları. Eğer kafasını içi hayallerle dolu kıçından çekmeyi becerirse, Türkiye de aslında nazikçe bu seçime zorlandığını görecek. Bu rekabetin siyasi boyutu işdünyasının moralini bozabilir. Ekonomik boyutta ise ABD’nin anlamsız Çin teknoloji şirketlerini oyundan düşürme ve finans pazarına erişimi engelleme çabasına girdiği görülüyor. Çin de “tencere dibin kara…” misali, finansal bağımsızlık ve her dalda teknolojik üstünlük elde etmek gibi çok pahalı ve globalleşmenin ruhunu inkar eden girişimlerde. En sonunda ise Beijing tek vakada dahi tüm kenti ablukaya alma politikasında israrlı. Halen 12 milyon nüfuslu Xian kentini evine hapsetmiş durumda. Özetle kırılan tedarik zincirlerinin tamiri kolay değil. Aksine, ABD-Çin ve Rusya -AB rekabet tedarik zincirlerinde yepyeni konfigürasyonları zorlar.

Nihayetinde, Bloomberg Çin’in 2022 GSYH büyümesini %5.7 öngörmüş. “Eğer”, diyor araştırmacıları, “bu büyüme %3’e düşerse, GOÜ deprem yer”. Çin hisselerinde çöküş, tüm global mali sisteme bulaşabilir.

Sırada Avrupa merkezli 2 risk var. Avrupa’da Covid döneminde uysalca işbirliği yapan üye devletler arasında fikir ayrılıkları yine su yüzüne çıktı. Fransa’da aşırı sağ Makron’a rakip. Yeni Alman koalisyonu Merkel’in yerini dolduramaz da, yanlardan ne kadar sarkacak yeni elbise, onu bilmiyoruz.  Macaristan ve daha az ölçüde Polonya  Birliğin ortak değerlerine uyum konusunda  “arıza yapan” üyeler.

 

Bloomberg şöyle bir simülasyon yapmış:  AB’ye özgün politik riskler yüzünden bir kez daha 2011 borç krizine benzer bir şok yaşanır da, çevre üyelerin tahvil faizleri 300 baz puan yükselirse, Avrupa GSYH’na olumsuz etkisi %4 olacak. Yani, 1.5 yıllık büyüme bir anda havaya karışacak.

Belki Bloomberg’in orijinal raporunda var da, benim okuduğum kaynak yer vermemiştir, ama Rusya’nın Ukrayna’da askeri harekata geçmesi  ve Kuzey Akımı-II’nin Alman denetçi kuruluşları tarafından faaliyete geçmesinin engellenmesi de ekonomik şoklar yaratır.

Brexit bahsi de bir türlü kapanmadı. İngiltere bir türlü AB’yle Kuzey İrlanda’nın sınır ve ticaret statüsü konusundaki belirsizlikleri netleştiremiyor. Bedeli yeni ticaret vergileri  olabilir. Pound Sterling 2022’de yüz üstü kapaklanabilir.

Dünya ekonomisi gayet güçlü de, Fed ve ona endeksli onlarca GOÜ Merkez Bankası’nın faiz artırımları yanında, çok sayıda büyük devlet de bütçe açıklarını disipline etme gayretinde. Bloomberg’ten çok korkutucu bir projeksiyon var:   Kemer sıkmanın harcamalara olumsuz etkisi dünya ekonomisinin %2.5’nu bulabilir. Bana sorarsanız, 2022 yılının ikinci yarısında ekonomide bir tökezleme ciddiye alınması gereken bir risk.

 

En son olarak yükselen gıda fiyatları, Omicron’un beraberinde sürüklediği sosyal depresyon ve ek işsizlik bir çok ülkede geniş çaplı toplu gösteriler veya ayaklanmalara yol açabilir. Bloomberg’e göre Sudan, Yemen, Lübnan ve Mısır bu konuda en kırılgan devletler. Ben bunlara Türkiye’yi de eklerim.

 

Tüm insanlığa Mutlu Noeller dilerim

 

Has Erdogan Averted a Currency Crisis? | Real Turkey

 

Ekonomist Atilla Yeşilada kur garantili TL sisteminin çökeceğini iddia etti

 

Tüm Yazarlar

Yazarın Diğer Yazıları