Sosyal Medya

FÖŞ yazdı: Türkiye 2021: Erken seçim yılı olacak

26 Aralık 2020

Önde gelen bir mensubu olduğum Yüksek Faiz Lobisi adına, TCMB’nin 200 baz puan faiz artırımını kutluyorum. Bu Noel’de işler kesattı, getiri bulmak Hollywood’da bakire bulmaktan (kız veya erkek, cinsiyet ayrımcılığına HAYIR)  daha zordu. Sayın Ağbal sayesinde, hem cebimize iki kuruş para koyduk, hem de Şubat’ta giderken bizde daha büyük kerizlere de mali iki misline satıp 2ci kez köşeyi döneceğiz.

Pek, bu faiz artırımı son  mu?  Kur istikrarsızlığı bitti mi?  Enflasyon düşer mi?  Bu soruların hepsine külliyen HAYIR cevabı vereceğim. Çünkü politik yapı ekonominin düzelmesine imkan vermeyecek kadar folloş olmuş durumda. Siyasetin başımıza açacağı belaları anlamadan da ekonomik analiz yapmak anlamsız.

Sayın Başkanım Erdoğan dört başı mamur reform yapamayacağını bildiği için, arabanın anahtarlarını Ağbal’la Elvan’a verdi, bir süre arka koltukta oturacak. Böylece o ve değerli meslektaşı Devlet Bahçeli’nin hatalarını Ağbal-Elvan ikilisi temizleyecek.  Aşı bu elim salgını  bitirince de, eski düşük faiz-bol kredi politikalarına devam, Elvan’la Ağbal’a selam vaziyetleri.

Andığım hataların seçmene nasıl girdiğini  Metropoll’ün Aralık anketinde oy dağılımını göstereyim ki, şahsım adına konuştuğum düşünülmesin:

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Evet, Bayanlar ve Baylar. AKP’nin kemiksiz oyu %30.2’dir, kader ortağı MHP’nin ise %6.7.  Neden böyledir?  Çünkü Erdoğan toplumun canını yakan 2 dev problemi, yok vazgeçtim, faciayı engelleyecek vizyon ve imkana sahip değil.  Nedir  bu iki problem?

 

SAROS anketinden bakalım:

 

 

Tek bir anket gerçeğin tümünü irdelemez?  OK, bu da Gezici:

 

Yetmedi?  Peki, Metropoll:

 

 

 

 

 

 

 

Ekonomik stres/işsizlik ve salgın korkusu halkı yiyip bitiriyor. Pek, Erdoğan’ın bulduğu çare?  Esnafa TL5 milyar dağıtmak. İşletme başına ayda TL1 bin. Bir kahvede patron, ocakcı ve 2 garson olarak dört kişi çalışır, aileleri ile 16 diyelim. TL1 bini nasıl bölüşecekler acaba?

 

 

Yukarda gördüğünüz 22 Aralık corona tablosunda takriben 200 bin test yapılmış, takriben 20 bin vaka tespit edilmiş?   Yani?  Her 10 testten bir “altın buluyor”. Bu testler rastlantısalsa, toplumun tamamı için makul bir denek kümesi teşkil eder. Nüfus 80 milyon olduğuna göre, %10’u, yani 8 milyon virüs taşıyor. Nerde lan bu insanlar?  İstanbul nüfusunun yarısı kadar insanı nerde karantinaya koydunuz?  Karantina filan yok tabii, Başkan Erdoğan o zaman-mekan kavramını  aşan insanüstü zekasıyla hemen çaktı manzarayı:

“Cumhurbaşkanı, oteller ya da villalardaki yılbaşı kutlamaları için “Güvenlik güçlerimiz her türlü tedbiri alacak. Bunlara müsaade etmemiz mümkün değil” dedi.

Paşam, apartman içinde tombala-konken-boza partisine de mi müsade etmeyeceksin? Sağlık Bakanımız Koca, İstanbul’da vaka saysının %50 azaldığını müjdeliyor, çünkü nüfusun %50’si dağ-bağ evlerine tüydü bile.

Çaktınız mı manzarayı?   Vatandaşın sosyal mesafe kurallarına uymak yerine, onlarla köşe kapmaca oynadığı bir toplumda, virüsü yenmek için tek bir çare vardır:  Herkesi 4-6 hafta evine kapatırsın. O zaman da ekonomi havlu atar, ve bizim ABD gibi halka $900 milyar mı, $2 trilyon mu dağıtsak diye münakaşa edecek lüksümüz yok, TL1 bin dağıtamıyoruz.

Aşı geldiğinde sorun çözülecek diyenlere de Dr Fauçi’nin yeni tahmini söyleyeyim:  Eğer halkın %75-80’i aşı olursa, 2021 sonunda normale dönebiliriz. Eğer İngiltere ve şimdi de Nijerya’da keşfedilen iki değişik tür mütant virüs aşılara tepki veriese tabii.

 

Lafı uzattım, ama Erdoğan’ın İmkansız Üçlemesi şöyle şekilleniyor:

  • Halk benden hem ekonomiyi düzeltmemi, hem de salgını bastırmamı istiyor.
  • Salgını bastırmak için ekonomiyi 4-6 hafta kapatmak zorundayım.
  • Ama, bu süre zarfında işine gidemeyeceklere dağıtacak param yok?

 

Yüksek faize gelen sıcak para da bu İmkansız Üçleme’yi çözmez. Neden derseniz, ufukta bir Demokles’in Kılıcı daha sallanıyor kafamızda. 20 Ocak’ta görevi devralan Joe Biden, AB’yle işbirliği içinde yaptırımlarda vidaları sıkacak. ABD için S-400’lerin bulunduğu; AB için sürekli hukuktan uzaklaşan, Anayasa’da en yüksek mahkeme olarak tanımlanmasına rağmen AİHM kararlarına orta parmağını gösteren bir ülkeyle iş yapmak imkan dışı. Ehh, Türkiye de kalkıp yeniden Orta Asya’ya taşınamayacağına göre, o zaman Ankara’nın şantajla yola getirilmesi gerekiyor. Normal bir zamanda Türkiye kendi imkanları ile Batı’ya uzun süre direnebilrdi.  Ama, şimdi imkan da yok, insan da.

Mart-Nisan gibi Ankara ya Batı’yla el sıkışacak, ya da yaptırımlar sembolikten ticari ve finansal cephelere yayılıp zaten dalında solan ekonomiyi PERT’letecek. O zaman da IMF çağırılacak.  İşte burada bir ikilem daha var:  IMF’nin stand by imzalaması için ABD-AB onayı şart…gibi.

Biraz komplocu olacak ama, acaba Sayın Bahçeli bu manzarayı gördü de mi Sayın Akşener’i yuvaya çağırdı?  Çünkü, Bahçeli-Akşener rahat %20 alır ve gelecek seçimi kim kazanırsa kazansın, iktidar ortağı olarak Türkiye’yi yönetmeye devam eder.

Eroğan’ın eriyen oylarını geri almasının yolu Batı’yla el sıkışmak ve IMF’yi çağırmak, ama o zamanda iktidar gücüne ortak çıkacak. Batı ve IMF Erdoğan’dan kurallara ve kurumlara bağlı, hukukun üstünlüğne saygılı ve  kankaya ulufe dağıtılmayan bir yönetim isteyecek.  Kırk katır, kırk satır.

İşte bu yüzden, yaz günlerinde  erken seçim  makul senaryo bence. MHP kapıyı çarpıp gitmeden, artık beklemekten sıkılan  ve seçmenin önüne çıkacak yüzleri kalmayan AKP MV’leri DEVA-Gelecek-İYİP üçlüsüne yazılmadan. Hazır Kılıçdaroğlu İnce ve Sarıgül’le boğuşurken…Bir erken seçim?

Belki AKP-MHP TBMM’nde çoğunluğu koruyamaz, bunu da ezbere söylemiyoruum, elimde anketler ortalaması var, bakın, buyrun:

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Ama, Erdoğan herhalde biraz “şansın” yardımıyla yeniden başkan seçilebilir.

 

Bir başka senaryoda, AKP MV  muhalefetle birleşip erken seçim kararı alırlar. Ya da DEVA-Gelecek-İYİP’in tüm AKP oylarını vakumlu elektrik süpürgesi gibi  emdiğini gören Başkanımız çaresizlikten seçime gider.

Gerçek olan tek bir şey var.  2021’de ekonomi konuşulmadan önce ekonomik durgunluk ve salgının siyasetteki dengeleri sürdürülemez hale getirdiğinin bilinmesi.  Ekonomik senaryolarımı 2 değişik varsayım üzerine kuracağım. Bir, Erdoğan Batı’yla el sıkışacak ve IMF gelecek. İki, Erdoğan direnip, bunun yerine erken seçimi tercih edecek.

 

FÖŞ

 

 

2021 dünya tahminleri burada

 

Üstadım Asaf Savaş Akat’tan Bendenize Ekonomi Dersleri burada

 

 

https://twitter.com/AtillaYesilada1

Tüm Yazarlar

Yazarın Diğer Yazıları