Çetin Ünsalan: Eylem planı ne anlatıyor?
4 Mart 2024Yatırım Ortamını İyileştirme Koordinasyon Kurulu toplandı ve bir eylem planı açıkladı. Ekonominin ihtiyaçları doğrultusunda bir gün öncesinden reklamı yapılan, bu haliyle beklenti yaratan, ama açıklandıktan sonra bir torba kanundan farksız bir görünüm veren bir plan deklarasyonuna şahit olduk.
Maddelere tek tek bakarsanız özeti şu: Şikayetler ve beklentiler dinlenmiş, akılda da olan temenniler toplanmış, başlıklar halinde bir takım düzenlemeler yapılacak. Yani bir temenniler manzumesi ile, teşviklerin konuşulduğu, araya da bazı dijital ya da yeşil dönüşüm gibi kaçınılmaz başlıkların eklendiği bir niyet mektubu.
Neden torba kanun benzeri dedim? Çünkü başı sonu yok. İhtiyaçlar listelenmiş, herkesin ya da her başlığın ihtiyaçları doğrultusunda maddeler oluşturulmuş ve açıklanıp rahatlama, güven ortamı tesisi sağlamanın hedeflendiği bir çalışma.
Rahmetli Erbakan’ın tabiriyle pansuman tedavisinden söz ediyorlar. Oysa ülkenin ekonomisinin gerçekçi bir dönüşüme ihtiyacı var ve bu o değil. Öncelikle herhangi bir konunun envanterini yapmadan yol haritası oluşturamazsınız.
Yol haritanız yoksa, planlama yapamazsınız. Nabza göre şerbet gibi eylem planı olmaz. Bu sadece finansın doğru kullanılamadığı, belki ihtiyaçların giderildiği ama çözüm alınamadığı bir sonucu önünüze koyar.
Maddelerin içinde gerçekten olması gerekenler var. Ama beste denilemeyecek bir notalar diziminin içinde bastığınız doğru notalar gibi. Günün sonunda orada bir beste yoksa, nitelikli bir parça çıkmaz sadece gürültü yaparsınız.
Arada bir yerlerde doğru nota basıyor olmanız, bu dinletiyi keyifli hale getirmez. Türkiye’nin acilen bu günübirlik politikalardan ve yaklaşımlardan kurtulup, önüne elindeki varlıkları, ihtiyaçları ve riskleri belirlediği bir planlamayı koyup yola çıkması lazım.
Torba kanun nasıl günlük sorunları aşıyor, ama temelde o kanunda sıkıntı varsa problemi ortadan kaldırmak ya da dönüşümü sağlamak gibi işlevlere imza atmıyorsa, bu tip maddeli eylem planlarıyla da işi çözemezsiniz.
Çünkü ülkenin ekonomisi artık sorun çözmek değil, yeniden kurgulanmak ihtiyacıyla ortada duruyor. Bir tarafta eksiklikler, öte tarafta dönüşüm ihtiyacı, bir yanda finansal okuryazarlığın yanından geçmeyen para kullanımı, öte yanda üretimi değil, tahsilatı öngören, bunun için de para dağıtma vaadiyle ortaya çıkan yapıdan kurtulmamız gerekiyor.
Dünya ekonomide sıkıntı çekerken, beraberinde büyük bir dönüşümü de yaşıyor. Çip yatırımlarının, yenilenebilir hamlelerinin, yapay zeka tartışmalarının ortasında, vazgeçilebilir ürün ya da hizmetler üretip, mevcut sorunlarınızı istatistik oyunlarıyla görünmez kılıp, sonra da sonuç bekleyemezsiniz.
Türkiye’nin vakit geçirmeksizin planlamaya ve planlı ekonomiye geçiş ihtiyacı vardır ve buna da böyle pansuman tedbirlerle, torba kanun görüntüsü veren hamlelerle ulaşılabilir yanı kalmamıştır. Günlük ihtiyacı çözmek başka, ekonomiyi dönüştürmek başka şey.