Sosyal Medya

Gündem

Temiz Eller Operasyonu mu, AKP İçinde Büyük Hesaplaşma mı? İşte Perde Arkası

Türkiye siyaseti, ardı ardına gelen operasyonlar ve iktidar bloğu içinden yükselen "Temiz Eller" çağrılarıyla sarsılıyor. Sabah gazetesi yazarı Mahmut Övür’ün fitilini ateşlediği bu süreç, sadece adli bir vakalar zinciri mi, yoksa AKP içinde post-Erdoğan dönemine hazırlık niteliğinde bir güç savaşı mı?

Temiz Eller Operasyonu mu, AKP İçinde Büyük Hesaplaşma mı? İşte Perde Arkası

Türkiye siyaseti, ardı ardına gelen operasyonlar ve iktidar bloğu içinden yükselen “Temiz Eller” çağrılarıyla sarsılıyor. Sabah gazetesi yazarı Mahmut Övür’ün fitilini ateşlediği bu süreç, sadece adli bir vakalar zinciri mi, yoksa AKP içinde post-Erdoğan dönemine hazırlık niteliğinde bir güç savaşı mı?

Operasyonlar Zinciri: Kimler, Nelerle Suçlanıyor?

Mahmut Övür’ün “CHP’nin önünü kesmekle ilgili değil” diyerek işaret ettiği operasyonlar, aslında iktidarın çok yakınındaki isimlere ve kritik holdinglere uzanıyor. İşte o kritik dosyalar:

  • Investco ve Verusa Holding: Borsa üzerinden kara para aklama iddiaları. Gözaltına alınanlar arasında Erdoğan’ın eski danışmanı Ömer Özbay da var.

  • Assan Grup ve Askeri Casusluk: Savunma sanayiindeki AKP-MHP geriliminin bir yansıması olarak görülen tutuklamalar.

  • Can Holding Dosyası: Rezan Epözdemir’in tutuklanmasıyla derinleşen, Hakan Fidan ve Mehmet Uçum isimlerinin dahi tartışmalara dahil edildiği en kritik halka.

  • İstanbul Altın Rafinerisi: AKP kurucularından Prof. Dr. İrfan Gündüz’ün adının geçtiği dikkat çekici operasyon.

  • Merkez Bankası (BKM) Zararı: Berat Albayrak ekibine yakınlığıyla bilinen Emrah Şener’in tutuklanıp serbest kaldığı 100 milyon liralık kamu zararı dosyası.

  • Paramount Otel: Sedat Peker’in ifşalarıyla başlayan; yargıdan emniyete, medyadan siyasete uzanan geniş bir “ağırlanma” ve “çökme” iddiası.


AKP İçindeki Yönetme Krizi: Ateşle Dans

Peki, iktidar neden kendi aktörlerinin hedef olduğu bir sürece izin veriyor? Analizler, bu durumun bir “yönetme krizi” ve “güç tahkimi” savaşı olduğunu gösteriyor.

“Erdoğan sonrası dönem için koltuk kapmaca yarışı kızışırken, operasyonlar birer ‘kelle alma’ aracına dönüşmüş durumda.”

Saray’a Ulaşan Sızıntılar ve İstifalar Süreç o kadar derinleşti ki, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı bünyesindeki Furkan Torlak gibi isimler, bizzat iktidara yakın medya tarafından hedef gösterilerek istifaya zorlandı. Cem Küçük ve Şamil Tayyar gibi isimlerin “karşı hamleleri” ise kavgayı daha da alenileştirdi.


“Kara Para” Şebekesi mi, Siyasi Tasfiye mi?

Ortadaki tablo, sadece bir temizlik operasyonu olarak okunmuyor. Aksine, düzenin her dokusuna işlemiş, kaynağı belirsiz devasa bir para ağının varlığına işaret ediliyor.

Yeni Hedefler Yolda mı? Şamil Tayyar’ın imaları ve gazeteci Serdar Akinan’ın iddiaları, okları Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Batuhan Mumcu’ya ve “yasadışı bahis” ağlarına çevirmiş durumda. Erdoğan’ın “herkesin üzerine gidilecek” çıkışı, bu torbanın daha da büyüyeceğini gösteriyor.

Sonuç: Halk Bu Tablonun Neresinde?

Bu “Temiz Eller” ambalajlı süreç, aslında AKP için bir ateşle dans niteliğinde. Gözden çıkarılanlar bir bir torbaya doldurulurken, patlamaya hazır fay hatları da artıyor. Ancak bu karanlık ağın gerçekten temizlenip temizlenmeyeceği, sadece iktidar içi dengelere değil, bu yağma düzenine itiraz eden halkın iradesine bağlı.

Kaynak:  solYZ

BAKMADAN GEÇME

Benzer Haberler